Otomobil dünyasının devlerinden Honda’yı genelde sağlam motorları, motosikletleri hatta jetleriyle tanıyoruz; ancak şirket bu kez gözünü çok daha yükseklere dikti. Japon devi, geçtiğimiz Haziran ayında Hokkaido’daki araştırma tesisinde yaklaşık 6 metre uzunluğundaki yeniden kullanılabilir roket prototipini fırlatarak sessiz sedasız uzay yarışına dahil oldu. Üstelik bu prototip, başarılı bir şekilde iniş de yaptı.
Peki yılların otomobil üreticisi durup dururken neden roket işine giriyor? Şirketin eski Formula 1 direktörü ve şimdiki uzay stratejisi lideri Kazuo Sakurahara’ya göre bu gayet mantıklı bir adım. Sakurahara, Honda ürünlerinin zaten karada, denizde ve gökyüzünde olduğunu, bu yüzden sıradaki durağın uzay olmasının şaşırtıcı olmadığını söylüyor.
Peki Honda neden roket üretmeye başladı?
Honda’nın bu hamlesinin arkasında aslında, Elon Musk’ın SpaceX’ine olan bağımlılığı azaltma fikri yatıyor. Sektör analisti Sam Abuelsamid, üreticilerin Elon Musk gibi „dengesiz“ birine ve SpaceX tekeline güvenmek istemediğini, bu yüzden kendi alternatiflerini yaratmaya çalıştıklarını belirtiyor. Ayrıca Trump yönetimiyle değişen küresel dengeler ve Çin ile Kuzey Kore gibi komşuların yarattığı tehditler, Japonya’nın kendi savunma ve teknoloji yeteneklerine sahip olmasını zorunlu kılıyor.
Elbette işin ticari boyutu da var. Honda, bu roketleri sadece Mars’a gitmek için değil, kendi otonom araç ekosistemini desteklemek için kullanmayı planlıyor. Scooter’lardan uçaklara kadar tüm mobilite ürünlerinin ihtiyaç duyduğu iletişim uydularını yörüngeye taşımak, şirketin ana hedeflerinden biri. Yani amaç, kendi uydularını kendi roketleriyle fırlatarak küresel bir ağ kurmak.
Ay’da enerji üretimi ve „avatar“ robotlar
Honda’nın vizyonu sadece yörüngeyle sınırlı değil; Ay yüzeyi için de çılgın planları var. Şirket, 30 yılı aşkın süredir geliştirdiği yakıt hücresi teknolojisini Ay’daki insan kolonileri için kullanmayı hedefliyor. Astrobotic ile geliştirilen dikey güneş panelleri sayesinde Ay’daki suyu elektrolize ederek oksijen ve hidrojen üretecek bir sistem üzerinde çalışılıyor. Bu sistem, insanların nefes almasını sağlarken aynı zamanda enerji depolayacak.
Bir diğer heyecan verici gelişme ise efsanevi robot ASIMO’nun mirasının geri dönüyor olması. Honda, ASIMO projesini sonlandırmış olsa da buradaki teknolojiyi Ay yüzeyinde çalışacak „avatar robotlar“ geliştirmek için kullanıyor. İnsanlar tarafından Dünya’dan veya yörüngeden kontrol edilebilecek bu robotlar, modül inşası ve tamir gibi ince işleri yapabilecek.
SpaceX’in bir roketi başarıyla indirip tekrar kullanması yaklaşık 15 yılını almıştı; Honda ise sadece 6 yılda, devrilmeden veya patlamadan inen bir prototip yapmayı başardı. Analistlere göre Honda, 2030’ların başında ticari fırlatmalara başlayabilir. Şimdilik Mars gibi uzak hedefler yok, öncelik 500 kilometrelik yörüngeye hakim olmak.
Peki siz bu konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz? Honda gibi geleneksel bir dev, Elon Musk’ın SpaceX imparatorluğunu sarsabilir mi? Yorumlarınızı bekliyoruz.

