ABD’yi ziyaret etmediyseniz bile filmlerde veya dizilerde illa ki görmüşsünüzdür. Amerikan evlerinin çoğunda mutfak lavabolarında çöp öğütücüler bulunur. Ancak bu sistemler, Avrupa veya Türkiye gibi yerlerde hiç kullanılmaz. İşin ilginç yanı, Avrupa’da birçok ülkede yasaklanmış olmasıdır.
Bu içeriğimzide ABD’de oldukça yaygın olan lavabo çöp öğütücüsü sisteminin ne olduğunu ve Avrupa’da neden yasaklandığını izleyeceğiz. Gelin lafı çok uzatmadan lavabo giderinin derinliklerine birlikte inelim.
Nasıl çalışıyor?
Çöp öğütücülerine dair en yaygın yanlış inanış, lavabonun altında dönen devasa bıçakların olduğudur. Korku filmlerinin aksine, modern çöp öğütücülerinin içinde keskin bıçaklar veya pervaneler bulunmaz. Bunun yerine, merkezkaç kuvveti prensibiyle çalışan bir „öğütme odası“ vardır. Cihaz çalıştığında, tabandaki metal bir plaka yüksek hızla dönmeye başlar. Bu plaka üzerinde, genellikle 360 derece dönebilen çekiç benzeri metal kulakçıklar bulunur.
Yemek artıkları lavaboya atıldığına dönen plaka bu atıkları cihazın iç kısmına doğru fırlatır. Buralarda bulunan rende benzeri sabit bir metal halka da atıkları parçalar. Böylece katı gıdalar birkaç saniye içinde çok küçük parçalara ayrılarak suyla birlikte kanalizasyon borularından akıp gider.
ABD’de nasıl bu kadar yaygınlaştı?
1930’lu yıllarda başlasa da asıl patlamayı 1950’lerde banliyöleşme ve şehir planlamasıyla gördü. Çöp sahalarına giden atık miktarını azaltmak ve şehirdeki kötü kokuları engellemek amacıyla bu cihazların kurulumu teşvik edildi.
Amerika’nın geniş ve modern kanalizasyon altyapısı, bu ekstra organik yükü kaldırabilecek şekilde tasarlandı veya revize edildi. Amerikalılar için bu cihaz, çöp kutusundan sızan kokulu sularla uğraşmamak ve mutfak hijyenini sağlamak adına vazgeçilmez bir konfor unsuru hâline geldi.
Avrupa’da durum nasıl?
Avrupa’da ise ABD’nin tam tersi bir durum mevcut. Hollanda, Belçika, İngiltere’nin belli bölgeleri gibi yerlerde çöp öğütücülerin kullanımı ya yasaktır ya da kısıtlanmıştır. Bunun temel nedeni altyapı ve çevre koruma stratejileridir. Avrupa şehirlerinin birçoğu yüzlerce yıllık tarihi altyapıya sahiptir. Dar ve eğimi düşük olan eski kanalizasyon boruları, öğütücülerden gelen yağlı ve yoğun gıda atıklarıyla kolayca tıkanabilir.
Bir diğer sebep ise atık su arıtma tesisleridir. Kanalizasyona karışan gıda atıkları suyun biyolojik oksijen ihtiyacını ciddi oranda artırabilir. Avrupa’daki arıtma tesisleri bu ekstra yükü temizlemek için tasarlanmamıştır. Bu durum suların yeterince temizlenmeden nehirlere karışması riskini doğurur. Kanalizasyondaki besin miktarının artmasının, şehir altındaki fare popülasyonunu besleyip büyüteceği endişesi de oldukça yaygındır.
Yani anlayacağınız çöp öğütücü teknolojisi, bölgeden bölgeye değişen ve ABD’de birçok farklı nedenden dolayı çok yaygın olan bir sistemdir. Avrupa’da ise çevresel endişelerden dolayı çok nadir kullanılır.

