Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulması beklenen 11. Yargı Paketi taslağında yer alan LGBTİ+ karşıtı düzenlemelere ilişkin soru önergesi verdi.
“11. Yargı Paketi, yalnızca bir yasal düzenleme değil; homofobik, transfobik ve ayrımcı bir siyasi iklimin yansımasıdır,” diyen Konukçu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle 17 soru sordu.
11. Yargı Paketi’nde LGBTİ+’ları hedefleyen düzenlemeler
15 Ekim 2025
Konukçu’nun sorularından öne çıkanlar şöyle:
Yargı Paketi’nde yer aldığı iddia edilen “doğuştan gelen biyolojik cinsiyete ve genel ahlâka aykırı tutum ve davranış” ibaresiyle ne kastedilmektedir?
Taslakta yer alan “genel ahlak” ifadesi hangi toplumsal veya bilimsel ölçütlerle belirlenmektedir?
Bakanlığınızca LGBTİ+’lara yönelik “hayasızca hareketler” adı altında öngörülen 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasının, mevcut yasalarda ifade edilen “hayasızca hareketler” suçunun kapsamının taslakta özellikle LGBTİ+ların varoluşuna göre genişletilmesinin doğrudan ayrımcılık teşkil ettiği düşünülmekte midir? Bu ceza ile hangi davranışlar cezalandırılacaktır? Bu düzenleme ifade özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğünü kısıtlama amacı mı taşımaktadır?
Taslağın, genetik veya hormonal hastalık nedeniyle genital organ gelişim bozukluğu bulunan kişilere yönelik “şart aranmaksızın” tıbbi müdahaleye izin veren hükmü, interseks çocukların kendi rızaları olmaksızın erken yaşta ameliyat edilmelerine yasal bir zemin hazırlama riski taşımamakta mıdır? Birleşmiş Milletler organlarının bu tür müdahalelerin işkence veya kötü muamele teşkil edebileceği yönündeki uyarılarının dikkate alınmamasının gerekçesi nedir?
Transların cinsiyet uyum süreci için Medeni Kanun’un 40. maddesinde yapılması planlanan, yaş sınırının 18’den 25’e yükseltilmesi, rapor almanın zorlaştırılması ve hormona erişimin neredeyse tamamen kısıtlanması gibi düzenlemeler, transların sağlık hakkı ve insan onuruna açıkça bir saldırı değil midir? Bu kısıtlamalar, uluslararası insan hakları standartlarına ve Anayasal haklara uygun mudur?
Cinsiyet uyum sürecine aykırı tıbbi müdahalede bulunan doktorlara ve bunu yaptıran kişilere hapis cezası öngörülmesi, transların yaşam kurtarıcı ve sağlık açısından zorunlu tıbbi süreçlerine erişimini engellemek ve hekimleri kriminalize etmek suretiyle koruyucu hekimlik uygulamalarını riske atmak konusunda Bakanlığınızın tutumu ne olacaktır?
Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası insan hakları sözleşmeleriyle (BM Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi, CEDAW, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi vb.) olası uyumsuzluklar değerlendirilmiş midir?
Bakanlığınızca bu düzenlemelerin yürürlüğe girmesi halinde; kadına ve LGBTİ+’lara yönelik şiddet ve cinayetlerin daha da artacağı, LGBTİ+’ların toplumsal yaşamda daha fazla dışlanacağı ve şiddete açık hale gelerek toplumsal barış, hukuk devleti ilkesi ve demokratik değerlerin yok sayılacağı öngörülmemekte midir?
11. Yargı Paketi
Taslak yasalaşırsa:
LGBTİ+’lar “hayasızca hareketler” başlığı altında “özendirme” veya “teşvik” suçlamasıyla bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası riskiyle karşı karşıya kalacak.
Aynı cinsiyetten kişilerin nikâh ve evlilik törenleri cezalandırılabilecek.
Dijital platformlarda LGBTİ+ karakterlere veya hikâyelere yer veren içerikler RTÜK tarafından kaldırılabilecek ya da cezalandırılabilecek.
Taslakta öne çıkan en tartışmalı düzenlemelerden biri ise, transların cinsiyet uyum operasyonu yaşının 18’den 25’e çıkarılması ve rapor koşullarının ağırlaştırılması.
“Kanuna aykırı” müdahalelerde bulunan hekimler de hapis ve para cezası tehdidiyle karşı karşıya kalacak.
(TY)

