TBMM Genel Kurulunda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi görüşmeleri sürerken seslerini milletvekillerine duyurmak üzere cuma günü TBMM önünde açıklama yapmak isteyen işçilerin önü polis barikatıyla kesildi.
TBMM Dikmen Kapısı önünde işçi temsilcileriyle polis arasındaki tartışmalar sürerken CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu ve Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever işçilerle dayanışma gösterdi.
Kızılay’dan gelerek TBMM’ye ulaşmaya çalışan bir grubun yürüyüşü Genelkurmay Başkanlığı önünde polis barikatına takıldı. TBMM önündeki bekleyen grup da polis tarafından TBMM’ye 200 metre mesafedeki Genelkurmay Başkanlığına doğru “süpürüldü“.
Olgunlar Caddesinde Ankara Valisine eleştiri
TBMM’ye ulaşması önlenen Birleşik Kamu-İş üyeleri Olgunlar Caddesi’nde basın açıklaması yaptı.
Cumhuriyet’in haberine göre, Eğitim-İş Genel Örgütlenme Sekreteri Bülent Metin yaptığı konuşmada “Ankara Valisi bugünlerde yapmış olduğu uygulamalarla gerçekten ülkenin demokratik iklimine, hukukuna büyük zarar vermektedir” derken, Büro-İş Genel Başkanı Alay Hamzaçebi de polislere, “O Ankara Valisi benim de valim ama hukuksuzluk yaptıramaz. Emekçileri birbirine kırdırarak kendileri al gülüm ver gülüm yapıyorlar. Onların her şeyi var bizim yok” diye seslendi.
„Biz sesimizi duyururuz“
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Başkanı Orhan Yıldırım, „Halkın bütçesinin görüşüldüğü Meclisin önüne halkın gelmesini engellediler. Halkın sesinin Meclis’in kapısında duyulmasını istemediler. Biz Ankara’nın her yerinden sesimizi duyururuz” dedi.
AKP iktidarının emekçiyi yoksullaştıran, sermayeyi koruyan ekonomi politikalarına karşı iş bıraktıklarını vurgulayan,Yıldırım “Bizden korktular çünkü haklıyız” dedi. Yıldırım emeklilerin ortalama ömrünün 78 yıla yükseldiği söylemlerine karşılık, “Bu ülkede uzun yaşayan emekliler değil bu ülkeyi gereğinden fazla yöneten AKP iktidarıdır ve o da son bulacak” dedi.
‘İktidar tefecilerin temsilcisi’
Yıldırım’dan sonra konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu polis önlemlerini “sıkıyönetim”e benzetti. Polise seslenerek “Ankara bir polis memurunun almış olduğu maaşla kira ödeyemez noktaya gelmiştir” dedi. Karasu, „iktidarın ve Erdoğan’ın, İngiltere’deki tefecilerin temsilcisi“ olduğunu söyledi.
Tüm Emekliler Sendikası Genel Başkanı Salman Hürkarteş de “2023’te hükümet kamu çalışanlarına 8 bin 77 TL seyyanen zam verileceğine söz vermişti ama sözlerini yerine getirmediler. O para günümüzde 20 bin TL ediyor. Her emeklinin 400 bin lira alacağı birikti.” dedi.
Birleşik Kamu-İş hakkında
Türkiye’de kamu çalışanlarına yönelik örgütlü sendikaların oluşturduğu Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu (Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu), kamu emekçilerinin ekonomik, sosyal ve mesleki haklarını koruma ve geliştirme amacıyla 2008’de kuruldu.
Birleşik Kamu-İş bünyesindeki başlıca sendika ve fedrasyonlar arasında Güven İletişim ve Haberleşme Çalışanları Sendikası (Güven Haber-Sen), Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (EĞİTİM-İŞ), Tüm Yerel Yönetim Çalışanları Sendikası (Tüm Yerel-Sen), Tarım Orman-İş Sendikası, Büro-İş (Büro Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası), Kültür Sanat İşgörenleri Sendikası, Ulaştırma Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası (Ulaşım-İş), Afet, Çevre, Şehircilik, Tapu Kadastro ve Yol İş Kolu Emekçileri Sendikası (Tapu Çevre Yol-İş), Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş), Enerji Sanayi ve Madencilik Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Enerji-İş), Uzman Diyanet-Sen (Diyanet çalışanları sendikası) sayılabilir.
2022 itibariyle Birleşik Kamu-İş’in üye sayısının yaklaşık 114 bin olduğu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı resmî istatistiklerinde de Birleşik Kamu-İş’in kamu görevlileri sendikaları arasında Memur-Sen ve KESK’ten sonra üçüncü büyük konfederasyon olduğu kaydediliyor.
Birleşik Kamu-İş, KESK içindeki Eğitim-Sen/Eğitim-İş ayrışmasının devamında ve esas olarak ideolojik bir hat üzerinden yeni bir konfederasyona evrilme sürecinde ortaya çıktı. Bu ideolojik farklılaşma klasik sağ–sol ayrımından çok, sendikacılık anlayışının devletle mesafesi, siyasetle kurduğu ilişki ve sınıf mücadelesini tanımlama biçimi etrafında şekillendi.
(AEK)

