Close Menu
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Facebook X (Twitter) Instagram
Facebook X (Twitter) Instagram
Haber.bgHaber.bg
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Haber.bgHaber.bg
Начало » ‘Gölge mahkeme’lere dönüşen İdare ve Gözlem Kurulları: „Barışın gerçek sınavı tam burada veriliyor“

‘Gölge mahkeme’lere dönüşen İdare ve Gözlem Kurulları: „Barışın gerçek sınavı tam burada veriliyor“

декември 1, 2025 Права и общество
Share
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email
BG Прочети на български TR Прочети на турски
Şartlı salıverme kararları, "Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirmesine Dair Yönetmelik" ile 1 Ocak 2021’den itibaren İdare ve Gözlem...

Şartlı salıverme kararları, „Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirmesine Dair Yönetmelik“ ile 1 Ocak 2021’den itibaren İdare ve Gözlem Kurulları’nın yetkisine verildi. İnfaz Yasası’nda tanımlanan ceza infaz süresini tamamlayan tutuklu ve tutsakların şartlı tahliyesini öngören düzenlemesi, bu yönetmelikle sınırlandırıldı.

Tahliyesi ikinci kez ertelenen Mehmet Sait Yıldırım: Çıkın açık açık „idam ettik“ deyin
29 Kasım 2025

Tahliyelerin „iyi halli“ olma koşullana bağlandığı yönetmeliğin yürütmesi İdare ve Gözlem Kurulları tarafından yapılıyor. Son olarak, İstanbul Bakırköy Kadın Cezaevi, Bolu F Tipi Cezaevi ve İstanbul Marmara (Silivri) Cezaevi’nde tutulan ve almış oldukları hapis cezalarının infazını tamamlamış toplam 6 mahpusun tahliyesi de Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu tarafından ertelendi.
„Özel savaş cezaevciliği“
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren, İdare ve Gözlem Kurulları’nın yapı ve işleyişini bianet’e değerlendirdi. „Bu kurullar, Türkiye’de güvenlik merkezli özel savaş cezaevciliği anlayışının kurumsallaşmış biçimi“ olduğuna dikkat çeken Eren, şunları söyledi:
„Özellikle 2012 sonrası dönemde, cezaevleri salt kapatmanın ötesine geçerek siyasi kimliği kırma mekânlarına dönüştürüldü. Devlet, siyasi mahpusları yargısal sürecin dışına çıkarıp idari infaz alanına taşımak istedi. Böylece ‘yargıyla ceza vermek’ten ‘cezaevi politikasıyla cezalandırmaya’ geçildi. Bugün ağır hastası olan bir mahpus, sağlık raporlarına rağmen ‘pişmanlık göstermediği’ için tahliye edilmiyor. Disiplin cezası olmayan bir mahpus, ‘koğuş içi sosyal bağlarını korudu’ gerekçesiyle riskli görülüp tahliyesi erteleniyor. Bir başka mahpus, ‘siyasi içerikli kitaplar okuduğu’ gerekçesiyle kuruldan defalarca geri çevriliyor. Bu uygulamalar, kurulların yalnızca hukuksuz değil, kimlik mühendisliği yapan ideolojik aygıtlar haline geldiğini gösteriyor.“
„Dünyada örneği yok“
Avrupa Konseyi Cezaevi Kuralları’nın hatırlatan avukat Serhat Eren, „Tahliye ve indirim kararları nesnel olmalı, somut davranışa dayanmalı, kişinin düşüncesi ve kimliği asla değerlendirme konusu olmamalıdır. Bu yüzden Türkiye modeli, dünyada demokratik hukuk sistemlerinde benzeri olmayan bir yapıdır“ dedi.
„Gölge mahkemeye dönüştü“
„Bugün Türkiye cezaevlerinde infazın gerçek belirleyicisi mahkeme değil, idare ve gözlem kurullarıdır“ diyen Eren, „Ceza süresi dolmuş bir mahpus için bile, son sözü mahkeme ya da savcı değil, siyasi uyumu ölçen bu kurul söylüyor. Bu kurullar, mahpusun cezasını tamamlamasını yeterli görmeyip kimliğinin devletle uyumlu hale gelip gelmediğini denetlemeye başladılar. Böylece adaletin son aşamasında mahpusun kaderini belirleyen bir ‘gölge mahkeme’ye dönüştüler“ ifadelerini kullandı.
„Niyet denetimi uygulanıyor“
Eren, dosyalarda tespit ettikleri somut ve çarpıcı gözlemleri şöyle aktardı:
„Mahpusun cezaevi kurallarına uygun davranışı değil, ‘devlete uygun davranışı’ ölçüt kabul ediliyor. Aynı kurumda, aynı davranışı sergileyen iki mahpustan biri tahliye edilirken diğeri erteleniyor. Bu, hukukun değil ‘niyet denetimi’nin uygulandığını gösteriyor. İdare ve gözlem kurulları çoğu zaman ceza hukukunun değil, cezaevi istihbaratı ve güvenlik bürokrasisinin uzantısı gibi çalışıyor. Mahpusun dünya görüşü, kimliği, politik aidiyeti kurulların kararlarına doğrudan etki ediyor.“
„İtaat üretme mekanizması“
„Bir başka kritik nokta da kurullar yargısal organ değildir. Ancak uygulamada cezaya fiilen ‘ek ceza’ getiriyorlar. Tahliyeyi ertelemek, mahpusun fiili hapis süresini aşmak demektir. Bu da infaz süresini uzatma yetkisinin idari bir yapıya devredilmesi anlamına gelir. Bu yargının alanına açık müdahaledir ve hukuken çok ağır bir meseledir. Sahada bunun sonuçları çok yıkıcı. Cezaevlerinde birçok mahpus, hukuk önünde cezasını tamamlamış halde bekletiliyor. Kurulun yaklaşımı çoğu dosyada şu çıplak ifadeye dönüşüyor: ‘Bizimle uyumluysan çıkarsın, değilsen kalırsın.’ Bu, adalet değil; itaat üretme mekanizmasıdır.“
„Hukuki değil, ideolojik“
Eren, ‘pişmanlık’ beyanı ve ‘iyi hal’ adı altında sunulan soyut kriterlerin hukuken tahliyeye engel olamayacağını söyledi ve şöyle eleştirdi:
„Ceza hukuku, failin işlediği fiili değerlendirir. Kişinin düşüncesini, inancını, kimliğini veya vicdani tutumunu değil. Kurullarda ise tam tersi yapılıyor. Mahpusun politik kimliği ve dünya görüşü infazın konusu haline getiriliyor. Cezaevlerinden gelen örnekler çarpıcı: ‘Az kitap okudu’, ‘Çok kitap okudu’, ‘Siyasi kitap okudu’, ‘Sosyal etkinliklere katılmadı’, ‘Eyleme katılmadı ama izledi’, ‘Ailesiyle bağını koparmadı’… Bu gerekçeler hukuki değil, ideolojik. Bir mahpusun kitap okuma biçimi, ailesiyle bağını sürdürmesi veya koğuş arkadaşlarıyla sohbet etmesi cezalandırma vesilesi olamaz. Burada asıl dayatılan ‘pişmanlıktır.’ Yani kişinin kendi kimliğinden, siyasal duruşundan, hafızasından vazgeçmesi. Bu tutum insan hakları açısından bariz işkence ve onur kırıcı muameledir. Devlet mahpusa şunu söyler hale geliyor: ‘Kimliğinden vazgeç; seni özgür bırakayım.’ Bu, açık anlamıyla rehine politikasıdır.“
„Siyasi sadakat testi“
Söz konusu soyut değerlendirmelerin uluslararası hukukta da meşruiyeti olmadığını belirten Serhat Eren, şunları söyledi:
„AİHM içtihatları açıktır: ‘Kişinin kimliğini inkâr etmesini sağlayan uygulamalar rehabilitasyon değil, ayrımcılık ve kötü muameledir.’ Türkiye’de ise tam tersi yapılmaktadır, inkâr eden ödüllendirilir, direnç gösteren cezalandırılır. Tahliye böylece hukuki süreç olmaktan çıkıp siyasi sadakat testine dönüşür.“
„Barış, bu dille kurulamaz“
„Kurulların kaldırılması basit bir teknik düzenleme değil, adaletin yeniden tesisidir“ diyen Eren sözlerini şöyle sürdürdü:
„Bugünkü sistem cezanın bitişini mahpus için ‘son’ değil ‘başlangıç’ haline getiriyor. Ceza süresi dolmuş kişilerin yıllarca tahliye edilemediğini görüyoruz. Bu, yalnızca bireysel özgürlüğe değil, umut hakkına saldırıdır. Mahpus cezasını doldurmuş, yalnızca ‘örgütsel aidiyetini sürdürdüğü’ iddiasıyla iki kez üç kez daha içeride tutuluyor. Disiplin cezası olmayan bir kişi, ‘sosyal faaliyetlerde pasif kaldığı’ bahanesiyle bir yıl daha hapis kalıyor. Ailesiyle bağını koparmadığı veya cezaevi içi dayanışma ilişkilerini sürdürdüğü için tahliyesi yakılan mahpuslar var. Bu yalnız bir hukuk ihlali değil, kimliğe müdahale pratiğidir.
„Devlet mahpusa şunu demektedir: ‘Seni sadece cezalandırmakla yetinmem, seni değiştireceğim.’ Barış böyle bir dil üzerinde kurulamaz. Barış, eşit yurttaşlık zeminini gerektirir. Kurulların kaldırılması, cezaevlerini itiraf ve inkâr merkezleri olmaktan çıkarıp hukukun alanına geri çeker. Yargı kararının üstünlüğü yeniden tesis edildiğinde devlet şunu kabul eder: ‘Seninle kimliğini kırarak değil, hukukla konuşacağım.'“
Öneriler
Sorunun teknik bir infaz sorunu olmadığını vurgulayan Serhat Eren, 11. Yargı Paketi’nin sürece yönelik beklentileri karşılamadığını belirtti. Eren, kalıcı barışın sağlanması ve demokratikleşme için atılması gereken adımları sıraladı: 
„Burada ihtiyaç olan şey ‘makyajlanmış iyi hal yönetmeliği’ değil; infaz hukukunun temel felsefesinin değişmesidir. Sorun, devletin cezaevini yalnızca cezayı uygulayan bir kurum olarak değil, kimliği ve düşünceyi dönüştürme alanı olarak işletmesidir. Bu noktada nesnel, denetlenebilir ve eşitlikçi bir infaz yasası hayata geçirilmelidir.  Tahliye yalnız ve yalnız somut, ölçülebilir ve belgelenebilir disiplin ihlali üzerinden değerlendirilmeli. ‘Kuralların ruhuna aykırı davranış, pişmanlık göstermedi, aidiyetini sürdürdü, az kitap okudu’ gibi soyut ifadeler – hukuki değil, psikopolitik kavramlardır.
„İdare-gözlem kurulları dağıtılmalı“
„Ceza hukukunun konusu davranıştır; kişinin dünya görüşü değil. Bu kavramlarla yürütülen infaz pratiği, cezanın bitiminden sonra ikinci bir ceza yaratır ve mahpusun özgürlüğünü ideolojik bir teste bağlar. Bugün mahpusun özgürlüğünü belirleyen kararların önemli bölümü, gerekçesiz, kayda geçirilmeyen ve avukat erişimine kapalıdır. Bazı vakalarda mahpusun kurula sunduğu savunma dilekçesi bile dosyaya konmuyor. Bu, hukuk devleti değil; yönetmelikle işletilen bürokratik bir istihbarat rejimidir. Bu nedenle idare-gözlem kurulları dağıtılmalı; yerine bağımsız, yargısal denetime tabi infaz gözlem mekanizmaları kurulmalı. Kararlar gerekçeli olmalı, erişilebilir olmalı ve temyize açık olmalıdır. Tahliye kararı, kişinin devlete bağlılık oranını değil, yalnızca infaz sürecindeki somut davranış verilerini konu edinmelidir.
İnfaz değil, cezalandırma rejimi
„Türkiye’de fiilen iki ayrı infaz rejimi vardır: Adli ve bireysel suçlar için uygulanan klasik infaz ile Kürtlere, muhaliflere ve siyasi davalara uygulanan özel ve sürekli ertelenen infaz. Aynı hapishanede adli suçtan hükümlü tahliye edilirken, siyasi mahpusun tahliyesi üç kez ertelenebiliyor. Bu infaz değil, cezalandırma rejimidir.  Toplumsal barış için ilk eşik, bu çift başlı hukukun tamamen kaldırılmasıdır. Mahpusun özgürlüğü, siyasi sadakat ölçüsüne değil, yalnızca mahkeme kararına bağlı olmalıdır. Bu cümle, güvenlik devleti ile hukuk devleti arasındaki sınırdır.
11. Yargı Paketi eleştirisi
„Bu noktada bütün gözler 11. Yargı Paketi’ndeydi. Ancak ne yazık ki paket, toplumsal beklentilerin çok gerisinde kaldı. Barış ve demokratik toplum çağrısının en önemli ayaklarından biri infaz rejiminin dönüşümüdür. Çünkü Türkiye’de cezaevleri yalnız cezayı infaz eden kurumlar değil; kimliği, düşünceyi, direnci dönüştürmeye çalışan siyasi alanlar olarak işletiliyor. Bu açıdan bakıldığında paket, gerçek bir reforma değil, statükonun makyajlanmış yeniden üretimine işaret ediyor.
„Elbette toplumsal barış için silahını bırakmış, çatışmayı sonlandırmış kesimlere yönelik ayrı ve özel geçiş yasaları gerekir. Bunun adı barış hukukudur ve dünyanın her yerinde müzakere ile inşa edilir. Bu ayrı bir başlıktır. Ancak bunun yanında, yargı paketleri vasıtasıyla derhal düzenlenmesi gereken alanlar da vardır: Cezaevlerinde binlerce insanın tahliyesini keyfi biçimde erteleyen idare–gözlem kurulları bunların başında gelir.
„Barışın gerçek sınavı“
„Bugün bu kurullar, mahpusun davranışını değil kimliğini ve düşüncesini yargılıyor. ‘Pişman değil’, ‘aidiyetini reddetmedi’, ‘az kitap okudu’, ‘örgütsel bağ sürdürüyor’ gibi soyut gerekçelerle insanların özgürlüğü gasp ediliyor. Hukukun konusu olan somut disiplin ihlali bir kenara bırakılıyor; yerine pişmanlık üretimi ve kimlik teslimi geçiyor.
„11. Yargı Paketi’nin bu alana tek bir cümleyle bile dokunmaması hatta siyasi tutsakların kapsam dışı tutulmasını normalleştirmesi büyük bir eksikliktir. Çünkü barışın gerçek sınavı tam burada veriliyor: Silahları bırakanlarla ilgili yasalar elbette kıymetlidir; fakat devletin zindanda kimliği kırma ve teslimiyet üretme pratiğine son vermeden, hiçbir toplumsal yarayı iyileştiremezsiniz. Yargı paketlerinin merkezine infazda eşitlik, kurullarda şeffaflık ve hukukun üstünlüğünü koymak gerekiyordu. Bu yapılmadığı sürece ‘reform’ kelimesi yalnızca vitrin süsü olmaya devam eder.“
(AB)

Вижте още

Şaşıracağınız bir haber: İnsan hasta olan bir canlı

Права и общество декември 2, 20256 Mins Read

Elektrikli scooterlarda anlık konum bildirimi zorunlu olacak

Права и общество декември 2, 20252 Mins Read

Türk Eczacıları Birliği’nden ilaçlama kaynaklı zehirlenmelere ilişkin uyarı

Права и общество декември 2, 20252 Mins Read

Akçay’da OSB dolgusunun bilançosu ağırlaştı: Ağılları ve ekili tarlaları su bastı, hayvanlar öldü

Права и общество декември 2, 20253 Mins Read

İhraç edilen KHK’lı emekçilerin adalet manifestosu

Права и общество декември 2, 20253 Mins Read

DİSK-AR araştırması: Her iki işçiden biri asgari ücrete çalışıyor

Права и общество декември 1, 20256 Mins Read

Arzu Çerkezoğlu: Bugün Türkiye’de hayat pahalı, emek ucuz

Права и общество декември 1, 20253 Mins Read

Feministler Dilovası’nda: Bu bir iş kazası değil, açık bir katliam

Права и общество декември 1, 20254 Mins Read

LGBTİ+ Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Alt Ağı kuruldu

Права и общество декември 1, 20252 Mins Read

Nafaka hakkı kısıtlanırsa, sosyal yardım politikaları gerçekçi olur mu?

Права и общество ноември 30, 20257 Mins Read
Още новини
Лайфстайл

İran’da eşini öldüren adam idam edildi

декември 2, 2025
Лайфстайл

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan NATO Dışişleri Bakanları toplantısına katılacak

декември 2, 2025
Лайфстайл

Aradan yıllar geçti… Hayal kırıklığını bir türlü unutamadı… Adına lanet olsun senin!

декември 2, 2025
Лайфстайл

Galatasaray, Fenerbahçe derbisi sonrası resmi transfer teklifi yaptı! Reddedilemeyecek maaş

декември 2, 2025
Лайфстайл

DEM Parti heyetinden İmralı ziyareti

декември 2, 2025
Политика

Hipoglisemi için 5 önemli kural

декември 2, 2025
Финанси

Türkiye’nin 5 Yıllık CDS Primi 2018’den Bu Yana En Düşük Seviyeye Geriledi

декември 2, 2025
Икономика

Aref Ghafouri kimdir, kaç yaşında ve nereli? Aref Ghafouri gözaltına mı alındı, neden gözaltına alındı?

декември 2, 2025
Финанси

OECD ve G20’de Türkiye Sürprizi: Büyümede Zirveye Yakın

декември 2, 2025
Технологии

Uçan taksiler gerçek oluyor: 126 milyon dolarlık hamle

декември 2, 2025
1 2 3 … 2 330 Next
Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
© 2025 ThemeSphere. Designed by ThemeSphere.

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.