Erdoğan, Beştepe’deki „Kabine Toplantısı“ sonrasında yaptığı basın açıklamasını dağınık bir biçimde muhalefetin eleştirlerini karşılamaya ve hükümetinin başarılı olamadığı konuları gerekçelendirmeye ayırdı.
Şahsına ve hükümetine övgü
Erdoğan, „iyi olanın, doğru olanın, faydalı olanın peşinden [gittiklerini]“, „kimseye yüceden bakmada, kibirlenmeden, gece[lerini] gündüz[lerine] katarak milleti] hizmetinde“ olduklarını iddia etti. „Riske girilmesi gerekiyorsa giriyoruz. Mücadele edilmesi gerekiyorsa ediyoruz. Konuşulması gerekiyorsa bunu da çekinmeden yapıyoruz. Şunu milletim bilsin ki; biz asla siyasi ikbal peşinde değiliz.“ dedi.
LGS sınavlarını eleştirenler „imam hatip düşmanı“
AKP Genel Başkanı Muhalefetin LGS sınavlarına yönelik eleştirilerini, bu eleşitirileri yanıtlayan herhangi bir kanıt ileri sürmeden, resmi bir soruşturma sonucuna dayanmayan açıklamalarla karşıladı. „Her yıl milyonlarca kişinin girdiği sınavları hiçbir sorunla karşılaşmadan yap[tıklarını]“ iddia etti.
„Bütün sınavlarda güvenliğin en üst düzeyde sağlanması bizim olmazsa olmazımızdır. Hiçbir evladımızın ümitlerinin heba edilmesine izin vermeyiz. Tavizsiz bir duruş sergiledik. Türkiye, sınav güvenliğinde parmakla gösterilen bir ülkedir. Her yıl milyonlarca kişinin girdiği sınavları hiçbir sorunla karşılaşmadan yapıyoruz.“ dedi.
Doğruluk Kontrolü Muhalefet, LGS sınavlarıyla ilgili olarak sistematik şaibe, güvenlik zafiyeti, şeffaflık eksikliği ve rekor tam puan sayısı üzerinden hükümetre eleştiriler yöneltmişti. Özellikle İYİ Parti ve CHP sözcüleri “tarihinin en zor sınavı” olduğu iddia edilen sınavda rekor sayıda (719) tam puan çıkması üzerinde durarak geçmiş sınavlardaki ortalamaların kat kat aşılmasını gündeme getirmişlerdi.
TBMM’de araştırma komisyonu kurulması önerileri AKP/MHP çoğunluğu oylarıyla reddedildi. LGS’ye ilişkin iddialar konusunda kapsamlı bir bağımsız inceleme veya soruşturma henüz yapılmadı.
Fettullah Gülencileri kim palazlandırdı?
Adalet Bakanı’nın dün 15 Temmuz’un dokuzuncu yılı vesilesiyle açıkladığı „darbe girişimi“ kovuşturma ve yargılamalarına ilişkin sayısal verileri yineledi. „155 bin [kişinin] kamuyla ilişiği kesil[mesine] ve „11 bin [kişinin] halen „ceza infaz kurumlarında [olmasına]“ karşın Fettullah Gülen hareketiyle „mücadele[lerinin] henüz bitmiş [olmadığını]“ söyledi. „Köklerini kurutuncaya kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz“ dedi.
Erdoğan Gülencilerin „kuruluşundan itibaren yabancı güçlerin himayelerinde büyüdü[ğünü] iddia etti. „Özellikle 1980 darbesiyle 28 Şubat müdahalesi palazlandırdı.“ dedi. „Örgüt bunlardan sonra devlete sızmayı başardı. Gerek 17-25 darbe girişimi aktörlerine gerekse 15 Temmuz ihaneti elebaşlarına baktığımızda bunları görebiliyoruz.“ iddiasında bulundu.
Doğruluk Kontrolü
Erdoğan ve AKP iktidarı, 2002–2013 döneminde Gülen Cemaati ile yakın bir ittifak kurdu. Cemaatin devlet içindeki kadrolaşması bu dönemde hız kazandı.
Cemaat mensupları, yargı, emniyet, MİT, eğitim ve bürokrasiye AKP döneminde sistemli şekilde yerleştirildi.
Ergenekon ve Balyoz davaları bu işbirliğiyle yürütüldü.
Erdoğan 2013’e kadar Fethullah Gülen’i öven, birlikte hareket eden açıklamalar yaptı.
2013’teki 17–25 Aralık yolsuzluk soruşturmaları sonrası Erdoğan “paralel yapı” söylemini geliştirdi. Ancak o noktaya kadar cemaatle birlikte hareket edilmesi, devlet içinde bu yapılanmanın yerleşmesine olanak sağladı.
Erdoğan’ın 15 yıl boyunca bu gruba alan açtığı ve koruduğu, Gülen yapılanmasının devlet içindeki etkinliğinin başlıca sorumlularından biri olduğu yönündeki değerlendirme tarihsel ve olgusal temele dayanıyor.
Kürkçü: Cemaat’in Hangi “İşleri” Gerçekleştirildi?
28 Kasım 2013
İsrail’in saldırılarını Kürtlerle ilişkilendirme çabaları
Uluslararası ilişkiler faslında Suriye’ye yönelik İsrail saldırılarını konu etti. „Eğer canavar bir an önce durulmazsa dünyayı ateşe atmaktan çekinmeyek, bunu görüyoruz.“ dedi. İsrail saldırıları Dürzi toplumunun yaşadığı güneydeki Süveyda vilayetinde başgösteren çatışmalarla bağlantılı olduğu halde, sözü kuzeydeki Kürtlere getirdi: „İsrail’in ipiyle kuyuya inenler hesap hatası yaptıklarını er ya da geç anlayacaklar. Suriye’deki Kürtler de bizim kardeşimizdir, onların da siyonizmin sofrasında meze olmalarına izin vermeyeceğiz.“ dedi.
Doğruluk Kontrolü
İsrail’in Suriye’nin güneyinde Süveyda vilayetindeki mezhepsel çatışmaları gerekçe göstererek Dürzileri himaye adı altında Şam’a yönelik saldırılarını kınayan Erdoğan, İsrail’e bu bahaneyi çok dinli, çok dilli, ve çok kültürlü Suriye’de Sünni-Selefi yorum dışında kalan İslamiyetle bağlantılı inanç ve kültür kümelerinin Ahmet eş-Şara’nın iktidar bloku ve Türkiye destekli askeri güçler tarafından sistematik zulme uğratılmalarının verdiği gerçeğine hiç değinmedi. Oysa Suriyeli Aleviler iktidar güçlerinin Sahilde giriştiği saldırılar sırasında Türkiye’ye bir yaşam koridoru açması çağrısında blunmuşlardı. Erdoğan bunları duymazdan geldi. Şimdi rejimle inanç temelli bir çatışma halinde olmayan kimliklerinin tanınması talebinde ısrar eden Kürtleri de, „Siyonizme meze olmak“la suçlama gayretleri Erdoğan’ın çifte standartlı ve antisekülarist dış politika yaklaşımının tipik bir örneği olarak ortaya çıkıyor.
JENAN MOUSSA’NIN HABERİ
„Humus’un Alevi köyü Fahel’de 58 kişi rejim yanlısı milislerce öldürüldü“
27 Ocak 2025
Biraz da gardiyan ve katip kadrosu açma ve çocuk doğuran çalışan kadınları evde oturtma „müjdesi“
Erdoğan kadın ve erkek kamu emekçilerinin doğum veya evlat edinme yoluyla çocuk sahibi olmalarından başlayarak çocukların ilk öğretim çağına gelmesine kadar geçen sürede yarı zamanlı çalışmalarına hak tanıyacaklarını açıkladı. Bunun yararını „aile bağlarının güçlendirilmesi“yle gerekçelendirdi.
Ve, Adalet Bakanlığına zabıt katibi, destek personeli, infaz koruma memuru ve diğer unvanlarda parça parça 20 bin yeni personel alacaklarını „müjdeledi“.
Doğruluk Kontrolü
Bu teklif ilk bakışta kadınların annelik ile çalışma hayatını birlikte yürütebilmesi için destekleyici gibi görünse de, bu düzenleme girişimi kadının asli rolünü annelik ve ev içi bakım olarak tanımlayarak ve ortalama altı-yedi yıl boyunca yarım zamanlı çalışan kadınları istihdamda kalıcılık ve kariyer gelişimi açısından dezavantajlı bir konuma iterek ve kadınları daha az maaş, daha az prim, daha az yükselme şansıyla baş başa bırakarak kadınları kadın dostu olmayan bir ortamda çalışmakla eve çekilmek arasında bırakıyor.
Gerçek bir alternatif ise şunları sağlardı:
■ Eşit ebeveyn izni: Hem anne hem baba için zorunlu ve ücretli bakım izni.■ Kamusal kreş hizmeti: Kadını işten uzaklaştırmadan çocuk bakımına çözüm.■ Esnek ama güvenceli çalışma: Kariyerini yarıda bırakmadan esneklik sağlama.■ Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı iş güvencesi.
(AEK)