Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İstanbul İl Yönetimi’nin tedbiren görevden uzaklaştırılması kararını veren İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tüzel kişilik olarak itiraz başvurusu yaptı.
CHP söz konusu kararın Anayasa’ya, Siyasi Partiler Kanunu’na ve seçim hukukunun temel ilkelerine aykırı olduğunu belirtilerek tedbirin kaldırılmasını talep etti.
„Yargı tarihinde emsali yok“
Dilekçede, siyasi parti kongrelerinde yapılan seçimlere yönelik itirazların yalnızca seçim kurullarında yapılabileceği hatırlatıldı. İtiraz dilekçesinde, mahkemenin bu alanda görevsiz olmasına rağmen parti organlarını görevden alarak geçici bir kurul atadığı vurgulanırken şu ifadelere yer verildi:
„Bu karar Türk yargı tarihinde emsali bulunmayan bir görev gaspıdır. Mahkeme kendisini seçim kurulu yerine koymuş, seçim sonuçlarına müdahale etmiştir. Kongre seçimleri ilçe seçim kurulu gözetiminde yapılmış ve mazbata ile kesinleşmiştir. Buna rağmen mahkemenin verdiği karar, açıkça hukuka aykırıdır.“
„Karar somut delillere dayanmıyor“
Dilekçede, kararın hiçbir somut delile dayanmadığı „Ülkenin birinci partisinin bir kongresi iptal edilmiş, ancak hangi somut delille bu kararların verildiği ortaya konmamıştır“ ifadeleriyle vurgulanırken, „İrade fesadı iddiası delillendirilememiştir. Hiçbir delegenin istemi dışında oy kullandığına ilişkin tespit bulunmamaktadır“ denildi.
Dilekçe
Kararın yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi’ne değil, Türkiye’deki demokratik düzenine yönelik olduğu belirtilen dilekçede şu ifadelere yer verildi:
„Davada karşı karşıya kalınan durum Anayasasızlaştırma sürecinin bir parçasıdır. Seçim yargısından alınamayacak karar, adliye mahkemesinden alınmaya çalışılmıştır. Daha önce açılan dokuz davada reddedilen talepler, onuncu dava üzerinden tedbir kararıyla kabul edilmiştir. Böylece Anayasa’nın 67. ve 68. maddeleri by-pass edilmiştir.
Karar, kimin partiyi yöneteceğine hükmetmektedir. Seçilmiş yöneticiler yerine mahkemece belirlenmiş kişilerin yıllarca partiyi yönetmesi olasılığı doğmuştur. Bu durum siyasi partilerin kendi iradesiyle yönetilmesi ilkesine aykırıdır.
Eğer bu karar emsal alınırsa, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin dahi adliye mahkemeleri tarafından iptal edilmesi gündeme gelebilir.
02/09/2025 tarihli ihtiyati tedbir kararı, Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu’na aykırı olduğu kadar akla ve mantığa da aykırıdır. Bu karar yok hükmündedir. CHP, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsuru olarak yargı eliyle tasfiye edilemez.“
Delegeler’den ‘olağanüstü kongre’ hamlesi
Diğer yanan CHP İstanbul İl Yönetiminin tedbiren görevden uzaklaştırılmasının ardından Gürsel Tekin ve ekibinin atanmasının ardından partinin İl Delegelerinden yeni bir hamle geldi.
Notere başvuran delegeler CHP Tüzüğünün 43. maddesi uyarınca İstanbul İl Kongresinin olağanüstü toplanmasını talep etti.
Gürsel Tekin’in savunması istendi
Öte yandan CHP, İstanbul İl Yönetimi’ne mahkeme tarafından atanan Gürsel Tekin’den savunma istedi. Tekin’in 15 gün içinde savunma vermesi gerekiyor.
CHP lideri Özgür Özel, dün akşam katıldığı canlı yayında Gürsel Tekin’in partiden tedbiren ihraç edildiğini açıklamış; parti yetkilileri de Tekin’in il binasına sokulmayacağını söylemişti. Gürsel Tekin ise „Ben ve arkadaşlarım bugün itibariyle göreve başladık. Binaya gitmek şart değil“ demişti.
Ne anlama geliyor?
Disiplin süreci olmadan: Normalde bir partiden ihraç için disiplin kuruluna sevk edilir, savunma alınır ve karar verilir. „Tedbiren ihraç“ta ise bu süreç çoğunlukla işletilmez. Yönetim kurulu doğrudan karar alır.
Geçici değil, kesin sonuçlu: Üyelik kaydı silinir ve kişi artık parti üyesi sayılmaz. Ancak bazı partilerde bu karar sonradan disiplin kurulunun onayına sunulabilir.
Gerekçeler: Çoğunlukla partinin itibarını koruma, acil durum, kamuoyunda yaratılan kriz gibi durumlarda uygulanır. Örneğin yolsuzluk iddiası, başka partiye açık destek, parti politikalarına aykırı ağır davranışlar gibi.
(AB)