2025 yılının Ekim ayı sonunda dört gün ve hallerimiz…
Bundan böyle fazla mesailerin yapıldığı günler yaşanacaktır.
Artık “medya” resmi devlet kurumlarının yönetimindedir ve yayınları yönetecektir.
Basın kendi gücünü kullanacak ve dayanışma gösterecek midir?
24 Ekim Cuma günü, TELE 1 Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni gazeteci Merdan Yanardağ gözaltına alındı.
24 Ekim Cuma günü, TELE 1 Televizyonuna kayyım atama kararı verildi.
25 Ekim Cumartesi günü TELE 1 Televizyonuna ikinci kez kayyım atama kararı verildi.
26 Ekim Pazar günü casusluk suçlaması nedeniyle “şüpheliler” Çağlayan adliyesi getirildi.
Önceden Valilik bir günlük toplantı, gösteri ve toplanmayı yasakladı.
Adliye ve çevresi kapatıldı.
Her yer polis, polis, polis, polis…
Adliyenin içi dışı polis polis, polis…
İnsanlar toplanmasın amacıyla polis araçlarıyla kapatılmış alanlar, barikatlar, tel örgüler….
Çağlayan’da kurulu Adliye Sarayı böyle yolların kapatıldığı, çok geniş “güvenlik” önlemi alındığı bir zaman yaşamadı … Adliye giriş yasak…
Şüphelilerin avukatları ve yakınları dışında hiçbir avukat, hiçbir izleyici, o gün işi olan hiç kimse Adliye Sarayına içeri alınmadı…Birkaç siyasetçi, birkaç gazeteci ve bazı milletvekilleri girebildi sadece… Polislere jandarma, jandarma polislere, çevik kuvvet herkese, amirler, memurlar birbirlerine eşlik etti.
Uçan kuşlar, çatılara saklanan kuşlar Adliye Sarayından dışarı çıkarıldı.
Avukatlardan güvenlik güçleri vekaletname sordu.
Çok nazik davranışlarla sürdürülen abluka altındaki Adliye Sarayında savunma makamına kolaylıklar sağlandı! Örneğin sorgu ve Mahkeme öncesi müvekkillerimizle görüştürüldük.
Şüpheliler ve yakınları, avukatlar, gazeteciler kısacası herkes 16,5 saat Adliye koridorlarındakurulu barikatlar, engeller ve güvenlik güçleriyle birlikte Adliye Sarayındaydı…
Adliye Sarayı adliye olalı böyle kalabalık bir pazar günü yaşamadı…
27 Ekim Pazartesi günü sabahı Merdan Yanardağ ve diğer şüpheliler tutuklandı.
31 Ekim Cuma günü kayyım atanan TELE 1’de çalışanları yaptıkları basın toplantısıyla Merdan Yanardağ’a dayanışma mesajı gönderdi.
“Teslim Olmuyoruz” başlıklı ortak bir açıklama yaptılar ve televizyondan ayrıldılar… Bu ülkede demokrasinin son ekranlarından biri olan TELE 1’de artık yalnızca belgeseller yayınlanıyor. Gazeteciliği onur sayan, Türkiye’de halkın gerçeğe ulaşmasını savunan bir kanalın, “penguen medyası”na dönüştürülmesine izin vermeyeceğiz. Bugüne kadar yaptığımız yayıncılığın dışında onurumuzu zedeleyecek bir yayın anlayışını asla kabul etmemiz mümkün değildir.
Dolayısıyla Kayyım iradesinin TELE 1’e verdiği yeni yayıncılık anlayışını tanımıyoruz. Bu karanlığı reddediyoruz. TELE 1’in ekran yüzleri, yöneticileri tele1.com.tr yazarları ve kamera arkasında çalışan bazı arkadaşlarımızla birlikte, kayyım yönetimindeki TELE 1’denayrılıyoruz. (T24. 31.10.2025)
Yargının seyir defterindeki günlere dönelim…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 24.10.2025 tarihinde cuma günü “casusluk” operasyonuhakkında ayrıntılı açıklama yaptı:
“Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülmekte olan soruşturma kapsamında; 112 Acil Çağrı Merkezince yönlendirilen Ü.D.A. isimli şahsın ihbarı içeriğinde üvey babası olan Hüseyin GÜN isimli şahsın İsrail, İngiltere ve Amerika ülkeleri lehine Ajanlık faaliyetlerinde bulunduğunu,(…) ülkemizde gerçekleştirilen seçimlerde hükümet aleyhine propaganda gerçekleştirmeleri için şahıs şahısları finanse edilmesinde aktif rol aldığını beyan etmesi neticesinde…”
“Dolayısıyla Ekrem İMAMOĞLU suç örgütünün asıl amacının maddi menfaat elde ederek örgüt lideri Ekrem İMAMOĞLU’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı için fon oluşturmak olduğu, Ekrem İmamoğlu çıkar amaçlı Suç Örgütü yöneticilerinden şüpheli Hüseyin GÜN’ün şüpheli Necati ÖZKAN ile örgütün bu amacı doğrultusunda 2019 Yerel Seçim Kampanyasında iş birliği yapmak ve özellikle seçmenlere ait gizli bilgilerin sızdırılması suretiyle bu amaç doğrultusunda eylemde bulundukları,” (…)
“Yine soruşturma kapsamında elde olunan delilere göre medya mensubu şüpheli Merdan YANARDAĞ’ın Ekrem İmamoğlu çıkar amaçlı Suç Örgütü yöneticilerinden şüpheli Hüseyin GÜN ile casusluk faaliyetlerine ilişkin çok sayıda irtibat ve yazışmasının tespit edildiği, tanık beyanı ile de doğrulandığı üzere şüpheli Merdan YANARDAĞ’ın şüpheli Hüseyin GÜN’den menfaat temin etmek suretiyle seçim sürecinin basın ayağını organize ettiği ve 2019 yerel seçimlerinde yabancı istihbarat servisleri ile iştirak halinde seçimlerin manipüle edilmesi noktasında faaliyette bulunduğu ve bu şekilde Casusluk suçunu işlediği anlaşılmıştır.”
Merdan Yanardağ’ın gözaltına alındığı aynı gün, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 24.10.2025 tarih ve 2025/57354 soruşturma sayılı yazısıyla, o gün nöbetçi olan 11. Sulh Ceza Hakimliğinden talepte bulunmuştur.
24 Ekim Cuma günü Merdan Yanardağ gözaltına alınır alınmaz aynı gün 11. Sulh Ceza Hakimliği kararıyla TELE-1’e kayyım atanmıştır.
11. Sulh Ceza Hakimi Osman Yüce 2025/9046 D.İş sayılı kararı ile; “ Tüm anlatılanlar ışığında TELE1 isimli TV kanalında genel yayın yönetmeni olan Merdan Yanardağ’ın söz ve eylemleriyle birçok kez soruşturma ve kovuşturmaya ilişkin suç işlediği, kanalın fiili kullanıcısı olduğu resmi kayıtlarda (…) şirket sahibi olarak göründüğü, bu suçlarda da TELE 1 isimli TV kanalını kullandığı anlaşıldığından,” 24.10.2025 tarihinde Tele-1 Kanalının sahibi anonim şirkete TMSF’nin yönetim kayyımı olarak atanmasına karar verilmiştir.
Bu karara itiraz edilebilir. Nitekim 11. Sulh Ceza Hakimliği “kararın tebliğinden itibaren ilgililerin 11. Sulh Ceza Hakimliğine 2 hafta içinde yapacakları yazılı veya sözlü başvuru ile İstanbul 12. Sulh Ceza Hakimliği nezdinde itirazı kabil olmak kaydı ile…” karar vermiştir.
Bir başka anlatımla bu kararın tebliğinden itibaren RTÜK kayıtlarında yer alan anonim şirket yetkilileri itirazda bulunabilir. İtiraz üzerine 11. Sulh Ceza Hakimliği kararını gözden geçirir. Eğer itirazı yerinde görürse kararını düzeltir. Yerinde görmezse üç gün içinde itirazı incelemeye yetkili olan mercii, yani kendi numarasını izleyen 12. Sulh Ceza Hakimliğine gönderir (CMK Madde 268). Kısaca, 11. Sulh Ceza Hâkiminin verdiği kayyım kararına karşı itiraz edilirse; 12. Sulh Ceza Hâkimi inceler ve karar verir.
İkinci kayyım kararı 25 Ekim Cumartesi günü verilmiştir. Bu defa 11. Sulh Ceza Hâkimi Osman Yüce tarafından 2025/9139 Değişik iş sayılı 25.10.2025 tarihli kararla Limited şirket için TELE-1’e ikinci kez kayyım atanmıştır. Bu karara da itiraz edilebilir. İtirazı nihai olarak inceleyecek mercii İstanbul 12. Sulh Ceza Hakimliğidir.
İki ayrı kayyım atanması kararı gerekçeleri, birbirinin aynısıdır ve sadece şirket isimleri değişiktir. Bir anonim şirket ile bir limited şirket kayyım yönetimine geçmiş ve yayınların karakteri, rengi, yapısı 24 Ekim Cuma gününden itibaren bambaşka bir hal almıştır…
26 Ekim Pazar günü Merdan Yanardağ’ın savcılık ifadesi alınmıştır.
Savcılık 26.10.2025 tarihli yazısıyla şüphelileri “tutuklanmaları” istemiyle Mahkemeye sevk etmiştir.
26 Ekim Pazar gecesi üç şüphelinin ayrı ayrı olmak üzere 12 Sulh Ceza Sulh Ceza Hakimliği önünde “sorguları” başlatılmıştır. Sorgusu biten her üç şüpheli ayrı ayrı nezarete alınmıştır.
26.10.2025 tarihinde, pazar gecesini pazartesi gününe bağlayan 27.10.2025 tarihinde sabaha karşı üç şüpheli yan yana getirilmiş ve 12. Sulh Ceza Hakimliği önüne çıkarılmıştır.
12. İstanbul Sulh Ceza Hâkimi Osman Yüce; şüphelilere “tutuklandıklarını” söyleyerek duruşma salonundan ayrılmıştır. Böylece şüpheliler 12. Sulh Ceza Hakimliğinin 2025/944 Sorgu kararıyla 26.10.2025 tarihinde tutuklanmıştır.
Ayrı ayrı sorgu ve sorgu tutanağı, sonra birleştirilmiş tek bir duruşma tutanağı ile tutuklama…
Merdan Yanardağ’ın tutuklanmasından önce TELE 1 TMSF’nin kayyım yönetiminegeçmiştir.
Savcılık talebiyle TELE 1 televizyonun kayyıma verilmesi hakkında iki ayrı yargı kararıvardır. İki karar 11. Sulh Ceza yargıcı tarafından verildi.
Kısaca iki karar bir yargıç!
24 Ekim Cuma ve 25 Ekim Cumartesi günü iki ayrı kararla kayyım atanmasına karar veren ve bu kararlara karşı itiraz merci olan 12. Sulh Ceza Hâkimi sıfatıyla sorgu yapan aynı yargıç; 26 Ekim Pazar gecesini pazartesiye bağlayan gün sabaha karşı Merdan Yanardağ ve diğer şüphelilerin tutuklanmalarına karar vermiştir…
Kayyım tayini hakkındaki kararlardaki gerekçeler dikkat çekicidir.
Merdan Yanardağ “birçok kez suç işlediği” ve TELE 1 isimli TV kanalını “kullandığı” gerekçeleri ve “casusluk” iddiaları nedeniyle televizyon kanalına kayyım atanmıştır.
“Birçok kez suç işlediği” ve “TV kanalını kullandığı” iddiaları çok ciddidir.
Tüm televizyon ve yayın kanalları için tehlikeli ve kabul edilmesi mümkün olmayan böyle bir iddia ve suçlama; basın özgürlüğüne aykırıdır, basına gözdağıdır. Bu gerekçelerle alınacak her tedbir ve yayın organlarına müdahale edilmesi ve el konulması sadece ve sadece sansürdür.
Haller böyledir… Adliye Sarayına giriş yasaktır.
Giriş izni verilenler için en az 16,5 saat eziyettir.
Çıkış; tutuklanmaktır…
Durum budur.
Bu durumlar yargının yorumsuz halidir.
(Fİ/NÖ)

