Yaklaşık 13 yıldır Türkiye’de yaşayan, 29 yaşındaki Suriyeli sığınmacı Ahmad Aabo’nun geçici koruma statüsü, HIV teşhisi konulması ve “bulaşıcı hastalık taşıdığı” gerekçesiyle kaldırıldı.
Aabo 2024’te İstanbul ve Adana’da zalimane, insanlık dışı veya aşağılayıcı muameleye maruz bırakıldığını bildirdiği iki geri gönderme merkezinde altı ay tutuldu. Ekim 2024’te serbest bırakıldı. Ancak yetkililer, geçici koruma statüsünü iade etmediği için acilen ihtiyaç duyduğu ücretsiz tıbbi tedaviye erişimden yoksun kaldı.
Uluslararası Af Örgütü, Türkiye yetkililerini, Aabo’nun sığınmacı statüsünü ve temel sağlık hizmetine erişim de dahil tüm haklarını iade etme çağrısında bulunduğu bir acil eylem başlatarak, Göç İdaresi Başkanlığı’na hitaben yazılmış bir dilekçeyi imzaya açtı.
İmzalar Göç İdaresi Başkanlığı’na iletilecek
Uluslararası Af Örgütü’nün Göç İdaresi Başkanlığı’na iletilmek üzere imzaya açtığı ve “Ahmad Aabo, varsayılan cinsel yönelimi nedeniyle Suriye’de ailesi ve silahlı gruplar tarafından maruz bırakıldığı zulüm ve hayatına yönelik tehditlerden kaçarak refakatsiz çocuk olarak geldiği 2012 yılından bu yana Türkiye’de yaşamaktadır. Aabo, 2017 yılından beri geçici koruma statüsünde olduğu Türkiye’ye yerleşmeden önce büyük bir travma yaşadı ve hayatına kasteden girişimlerinden kurtuldu” denilen dilekçede, özetle şu talepte bulunuluyor:
“Tahdit kodunun ve buna bağlı sınır dışı kararının kaldırılması yönündeki karara rağmen geçici koruma statüsü iade edilmedi. Bu nedenle Aabo, sağlığı için hayati önem taşıyan retroviral ilaçlar ve sağlık kontrolleri de dahil, acilen ihtiyaç duyduğu ücretsiz tıbbi tedaviye erişememektedir. Sizi, Ahmad Aabo’nun geçici koruma statüsünün iade edilmesi için derhal müdahale ederek, Aabo’nun sağlığını korumak için gerekli ücretsiz tıbbi tedaviye erişebilmesini sağlamaya çağırıyorum.”
Ahmad Aabo hakkında
Aabo, 2012’de refakatsiz bir çocuk olarak Türkiye’ye geldi.
2017’de Suriyeli bir sığınmacı olarak geçici korumaya başvurdu ve yasal statü edindi. Eylül 2023’te, Kızılay’a kan bağışında bulunduktan sonra HIV pozitif olduğunu öğrendi. Sekiz ay boyunca, retroviral ilaçlar ve devlet hastanelerinde sağlık muayenesini de içeren tedaviye erişebildi. Ancak Nisan 2024’te, yeni reçete yazdırmak için hastaneye gittiğinde sosyal güvenliğinin aktif olmadığı ve Kumkapı Göç İdaresi Müdürlüğü’ne gitmesi gerektiği söylendi. Müdürlüğe gitti ve ardından İstanbul’daki Arnavutköy Geri Gönderme Merkezi’nde idari gözetime alındı.
Nisan ile Temmuz 2024 arasında hastalığını kontrol altında tutan ilaçlar verilmedi. Gözetim altındayken tecrit edildi ve bildirdiğine göre koğuşunun kapısından yemek atılarak, cinsel yönelimi ve HIV statüsü nedeniyle sözlü olarak taciz edilerek zalimane, insanlık dışı ve alçaltıcı muameleye maruz bırakıldı.
Temmuz 2024’te, kendi çabaları sonucunda hastaneye sevk edildi ve viral yükünü kontrol altına alan ilaçlarını aldı. Ekim 2024’te sınır dışı kararı iptal edilip G-78 tahdit kodu kaldırılınca serbest bırakıldı ve geçici koruma statüsüne tekrar başvurması için Kumkapı Göç İdaresi Müdürlüğü’ne gitmesi söylendi. Ancak Aralık 2024’te başvurusu “kamu düzeni ve güvenliğine tehdit” gibi muğlak gerekçelerle reddedildi.
Aabo’nun geçici koruma statüsünün iade edilmemesi kararına ilişkin yürütmenin durdurulması talebiyle yapılan başvurular, Ocak ve Haziran 2025’te reddedildi. Aabo’nun kararın iptali için açtığı dava, İstanbul 1. İdare Mahkemesi’nde henüz sonuçlanmadı. (TY)