Close Menu
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Facebook X (Twitter) Instagram
Facebook X (Twitter) Instagram
Haber.bgHaber.bg
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Haber.bgHaber.bg
Начало » Налан Йълмаз Дори най-тъмните нощи са осветени

Налан Йълмаз Дори най-тъмните нощи са осветени

август 28, 2025 Права и общество
Share
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email
BG Прочети на български TR Прочети на турски
За първи път се запознах с Налан Йълмаз в литературната общност "Екси 18". Въпреки че все още не са минали много години, сме чели заедно много текстове, обсъждали сме писания,...

Nalan Yılmaz’ı ilk olarak Eksi 18 Edebiyat Topluluğu’nda tanıdım. Henüz çok uzun yıllar geçmemiş olsa da birlikte nice metinler okuduk, yazılar üzerine tartıştık, denemelerimizi paylaştık. O günden bugüne kaleminin hem mizahi hem de incelikli yanına tanıklık etme şansım oldu. “Dron Aysel”i elime aldığımda, çocuklara seslenirken dahi alttan alta işleyen esprili dilinle beni yakalamıştı. Sonrasında yayımlanan her kitabını “Acaba bu defa nasıl yazmış?” diye ikinci bir gözle okudum.
Özellikle on altı kadın yazarın birlikte kaleme aldığı Düşpeşe – Taşların Sırrı, yalnızca Mezopotamya’da geçen çok sesli bir roman değil; aynı zamanda yazma tekniği açısından genç kalemler için de adeta ders niteliğinde bir çalışma. Ancak bugün burada asıl konuşmak istediğimiz, son kitabı Işık’ın Yolu. Çocuk edebiyatında engellilik temasıyla öne çıkan bu roman, hem duyarlılığı hem de umut dolu yaklaşımıyla dikkat çekiyor.
“Çocuklara yazmak kolay gibi görünse de çok zor”
Asıl konumuz olan son kitabın “Işık’ın Yolu”na gelmeden önce biraz çocuk edebiyatıyla yolunun nasıl kesiştiğinden ve diğer kitaplarından bahseder misin?
Ortaokul yıllarında romanla başlayan yetişkin edebiyatı merakıma zamanla öykü türü de eklendi. O yıllarda ülkemizi, halkın yaşantısını, aile yapısını, geleneklerini, göreneklerini öğrenmenin hemen hemen tek yoluydu kitaplar ve gazeteler. Tabi Yeşilçam’ın bu konuları ciddiyetle işleyen değerli filmlerini de unutmamak lazım. 1980-1986 yılları arasında çıkan Yazko Edebiyat Dergisi ve 1995-2005 yılları arasında, iki ayda bir çıkmış olan elli sekiz sayılık Adam Öykü edebiyata gönül vermiş gençler için o yıllarda önemli kaynaklardı.
Çocuklara yazmak kolay gibi görünse de çok zor, çok dikkat edilmesi gereken bir alan. Kitapların dilin, kişiliğin, duygusal ve bilişsel gelişime etkileri düşünüldüğünde ebeveyne ve yazara önemli sorumluluklar düşüyor. Eğitimci Nevzat Süer Sezgin’in yetişkinler için açtığı çocuk edebiyatı atölyesine katıldıktan sonra çocuklar için yazmaya başladım. Yetişkinlere yazarken eliniz nispeten rahattır ama çocuğa yazmak çok farklı. Teknik olarak zor, etik olarak daha hassas, üretim açısından incelikli bir iş. Bir yetişkin okuduklarını süzgeçten geçirerek eleştirme yetisine sahipken, çocuk okuduklarını doğrudan alır.
Dron Aysel (KKM Yayınları), mizahi ögeleri olan bir kitap. Cumhuriyetin Kıvılcımları (Varyant Yayınları) kitabında, yurdun düşman işgalinden kurtarılması, cumhuriyetin ilanı ve sonrasındaki devrimlerin toplum hayatına etkileri roman kahramanı Elif’in ve çevresinin üzerinden aktarılır. Bir sosyal sorumluluk çalışması olan Işık’ın Yolu (KKM Yayınları) kitabında “umut” hep canlı tutularak, anne babası görme engelli olan Işık’ın ve ailesinin sorunları işlenir. Düşpeşe-Taşların Sırrı (KKM Yayınları) ben dâhil on altı kadın yazarın birbirinin peşine düşerek yazmasıyla oluşmuş, Mezopotamya’da geçen çok yazarlı romandır.
Yetişkin edebiyatında ise iki öykü kitabım var, Köz (Şenocak Yayınları) ve Mopesto (KKM Yayınları).
“Önemli olan yazarken sömürüden kaçınmak”
“Işık’ın Yolu” çocuk kitabının teması, görme engellilerin karşılaştıkları sosyal ve çevresel sorunlar. Bununla birlikte roman, kahramanımız Işık’ın engelli ebeveynlere sahip olduğu için okulda ve evde yaşadığı sıkıntılara da vurgu yapıyor. Ortaokul öğrencisi Işık’ın annesi ve babası farklı şekillerde görme yetisini yitirmiş kişiler. Babası öğretmen ve mesleğini yapamıyor, annesi lise mezunu olabilmek için uğraşıyor, kazançlarını ise kamusal alanlarda şarkı söyleyerek sağlıyorlar. Bu fikir nasıl doğdu? Seni bu kitabı yazmaya iten özel bir hikâye, gözlem ya da karşılaşma oldu mu?
Bu kitabı yazmaya iten herhangi bir hikâye ya da karşılaşma olmadı ancak yazılmasına sevgili öğretmenim Nevzat Süer Sezgin öncülük etti. Çocuklara, görme engeliyle ilgili bir roman yazmamı istediğinde önce nasıl yazabileceğimi düşündüm. Konu oldukça zordu ve çocuklar için yazılacak olması zorluğu katlıyordu. Bu nedenle romana hazırlık süreci uzun oldu. Görme engellilerin sorunları hakkında bilgim vardı ama emindim ki bilmediğim, akıl edemeyeceğim başka sorunları da göğüslemek zorundaydılar. Diğer önemli konu, yazarken duygusal sömürüden kaçınmak ve umudu canlı tutmaktı.
“Toplum engelli çocukların ailelerinin sorumluluklarını fark etmiyor”
Kitapta, görme engelli ebeveynlere sahip olmanın çocuklara yüklediği sorumluluklara dikkat çekiyorsun. Işık karakterinin gelişim süreci nasıldı? Sence bu çocukların yaşadıkları görünmeyen yükler toplum tarafından yeterince algılanıyor mu?
Ne olduğundan bağımsız her türlü engel, kaçınılmaz olarak evdeki diğer bireylerin de yaşamını etkiler. Romanın kahramanı Işık’ın annesi ve babası görme engelli olarak kurgulandı. Ebeveynden sadece biri engelli olsaydı Işık’ın yüklenmesi gereken sorumluluklar farklı olurdu.
Herhangi bir engeli olan ailelerde çocukların üstlendiği sorumluluklar çoğunlukla toplum tarafından fark edilmiyor. Aslında gerçek şu ki engelli insanlarımız da toplumda göz ardı ediliyor. İhmalin ne boyutta olduğunu tespit için yollardaki parçalanmış, yırtılmış hissedilebilir sarı zeminlere  (görme engelli yürüme yolu), kaldırımlara park eden araçlara, bisikletlere, motosikletlere, dükkân önlerine istiflenen kasalara, esnafın dışarı çıkardığı minik masa ve taburelere bakmak yeterli. Görenlere bile engel teşkil eden bu bilinçsiz, özensiz davranışlar kitapta detaylıca işleniyor.
Kitap hem bu gibi ailelerde yaşayan çocukların karşılaştıkları zorlukları gösteriyor hem de görme engellilerin hayatta başarabileceklerine işaret ederek (sınavlara girmek, örgü örmek, müzik aleti çalmak, dokunarak bilmedikleri varlıkları anlamak gibi) onlara rehber olma niteliği taşıyor. Bununla birlikte en sevdiğim kısmı ise teknolojik çözüm önerileriyle görme engellilerin hayatını kolaylaştırmanın yollarını araması. Bu becerilere odaklanmak senin için neden önemliydi?
Görme engellilerin neleri başarabileceklerini görebilmek için See (Görmek) dizisini öneririm. İnsanların görme yetilerini kaybettiği uzak bir gelecekte geçiyor olaylar. Felsefesiyle ve konusuyla etkili bir yapım. Teknoloji herkes için önemli ancak engelliler ve hastalar için değeri yaşamsal nitelikte. Bazen bir icadı koşullar yaratır. Örneğin Manisa Neval Yaralı Milli Egemenlik Ortaokulu’ndan Enes Çalışkan’ın 3D yazıcıyla ürettiği protez el, bir arkadaşının babası içindi. Kıraç Ortaokulu öğrencisi Zeynep İrik de ellerini kullanamayanlar için ayaklarla kullanılabilen bir bilgisayar faresi tasarladı. Görme engellilerin teknolojiden ne kadar fayda sağlayabileceğini çocuklara göstermek kim bilir belki ileride başka yaratım süreçlerini tetikler.

Görme engellilerin  duyusal dünyasını çocuklara anlatmak kolay değil. Kokularla renkleri tanımlamak gibi yaratıcı anlatım yollarını nasıl geliştirdin?
Beş duyumuz çoğu zaman birlikte çalışır, biri diğerini tamamlar ya da harekete geçirir. Örneğin kırmızı akide şekerinin tarçın kokusunu şekeri ağzımıza atmadan hissedebiliriz (görme-koku). Ya da yeni kesilmiş çimin kokusunu duyup da yeşil rengi düşünmeden durabilir miyiz? Bu tarz duyusal eşleştirmeleri günlük hayatta farkında olmadan yapıyoruz.
Kitap, hem engellilikle hem de yoksullukla başa çıkan bir aileyi anlatıyor ve umut hep satır aralarında var. “En karanlık geceler bile aydınlığa kavuşur” mottosuyla karşılaşan Işık’ın hikâyesi de bu inançla devam ediyor. Bu çok katmanlı zorlukları çocuklara anlatmak senin için neden önemli? Yolun sonunda ışık hep var mı gerçekten?
Biliyoruz ki “Sağlıklı her insan bir engelli adayıdır.” Engellilik psikolojik, sosyolojik, ekonomik, tıbbi, hukuksal, kültürel, eğitimsel ve teknolojik bir sorun olup çok katmanlıdır. Tüm bu kavramlar çocuğun dünyasına uzak ve soyut kalmakta. Edebi metinler yoluyla duygular, çatışmalar, yaşamın zorlukları çocukların zihninde çok daha kolay somutlaşabilir. Roman boyunca birlikte yol alacağı karakterlerin sevinçlerini kederlerini hissederek empati yeteneği gelişebilir. Topluma egemen olan yanlış yargılar, çocuğun karakterlerle kuracağı duygusal bağlarla olumluya evirilebilir. Adalet, eşitlik, başkalarının haklarına saygı gösterme, kurallara uyma, yardımseverlik gibi evrensel değerler sanatla edebiyatla çocukların zihnine dikte edilmeden ekilir.
Evet yolun sonunda ışık hep var ve özellikle çocuk kitaplarında olmalı da!
Kitabın adı iç sayfalarda Braille alfabesiyle de yazılmış. Gönül isterdi ki kapağında da kabartmalı olarak bulunabilsin. Ekonomik çekincelerin buna el vermediğini anlamak zor değil elbette ama yine de ikinci baskıda olabilmesi için evrene mesajımızı iletelim. Aynı zamanda kitabın hedef kitleye ulaşabilmesi açısından sesli kitap olabileceği de aklımdan geçiyor. Belki bu ihtimali gerçekleştirebilecek dernek ya da STK’lar olabilir. O yüzden bu isteğimizi de buradan duyurmuş olalım. Senin kitapla ilgili farklı projelerin var mı? 
Kitabın adının, kapakta kabartma harflerle yer almasını ben de çok istemiştim. Dilerim ikinci baskıda yapabiliriz. Görme engelliler kütüphanesi için sesli kitap çalışması yakın zamanda başlayacak. Kitapla ilgili yapmak istediğim şeylerden biri atölye çalışmaları yaparak, çocuklara engelli olmayla ilgili empati kazandırmak, önyargıları kırmak, dayanışma kültürünü çoğaltmak. 
Son olarak en son bitirdiğin bir yetişkin ve bir çocuk kitabıyla, okumak için sıraya aldığın kitaplar hangileri diye sormak isterim. Işık’ın Yolu’nu en kısa zamanda sesli kitap olarak da dinleyebilmek ümidiyle zaman ayırdığın için çok teşekkür ederim.
Son okuduğum,  İnşaat Mühendisi ve karikatürist Halit Şekerci’nin Denizli şehri üzerinden kendi yaşamını ve ülkemizin ellili yıllardan günümüze, sosyoekonomik, kültürel yapısını anlattığı “Geçmiş Zaman Olur Ki… DENİZLİ…” isimli kitabı. Çocuk edebiyatından, 1001 Merak Yayınevi tarafından basılan Annabel Lammers’in “Burunsuz Tavşan” kitabı. Okuma sırasındakiler: Su Fırtınası (Gönül Çatalcalı), Nar Sabrı (Yayla Boztaş), Yağmur Altında Yüzmek (George Saunders)
(EÇ/EMK)

Вижте още

22-ият фестивал за късометражно кино Akbank е отменен

Права и общество август 28, 20252 Mins Read

Как можете да започнете съдебно производство след сексуално насилие?

Права и общество август 28, 20253 Mins Read

Корупционен скандал в Аржентина: Милеи замеряна с камъни по време на предизборна кампания

Права и общество август 28, 20252 Mins Read

BirGün: Ще продължим да се противопоставяме на сексисткото господство

Права и общество август 28, 20251 Min Read

Адвокатът на Имамоглу е насочен към съда

Права и общество август 27, 20251 Min Read

Прес организации към Израел: Нападенията срещу журналисти са военни престъпления

Права и общество август 27, 20253 Mins Read

Ще има ли нов попечител в университета Boğaziçi?

Права и общество август 27, 20257 Mins Read

Решение на Арбитражния комитет за определяне на увеличението на заплатите на държавните служители в Държавен вестник

Права и общество август 27, 20252 Mins Read

Диалектиката на отричането и разрушаването…

Права и общество август 27, 20254 Mins Read

Екрем Имамоглу: ПСР беше слаба по отношение на Газа, не можа да издаде нито звук

Права и общество август 26, 20251 Min Read
Още новини
Икономика

Решението на Akbank Sanat да се премести

август 28, 2025
Икономика

САЩ одобряват военна продажба на Украйна на стойност 825 милиона долара

август 28, 2025
Икономика

Министър Фидан: Равното представителство в Сирия е изключително важно

август 28, 2025
Икономика

Парламентът се събира извънредно за „Газа

август 28, 2025
Икономика

Неизбежният път в желязната руда: Високо качество

август 28, 2025
Общество

Държавният департамент на САЩ одобрява продажби на оръжия за Украйна на стойност около 825 милиона долара

август 28, 2025
Общество

Яник Синер и Ига Свитек достигат до 3-ия кръг на US Open

август 28, 2025
Общество

Нюйоркската фондова борса затвори с ръст

август 28, 2025
Общество

Изявление на Министерството на здравеопазването относно твърденията за „нередовни назначения

август 28, 2025
Общество

CMB одобри заемането на седем дружества

август 28, 2025
1 2 3 … 1 213 Next
Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
© 2025 ThemeSphere. Designed by ThemeSphere.

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.