„Mobbing, psikolojik şiddet, taciz, baskı, yıldırma, mesleki zorbalık, cinsel taciz, haksız yere işten çıkarma, ayrımcılık, hakaret, insan ve kadın onuruna aykırı işyeri uygulamaları“ pankartı altında habercilerin karşısına çıkan TEKSİF’li işçiler, bu kelimelerin kadınlar başta olmak üzere yüzlerce Digel çalışanının son birkaç yılda duyurdukları gerçek ve sürmekte olan dolaysız deneyimlerini yansıttığını söylediler.
IndustriALL üyesi TEKSİF, çoğu kadın, onlarca işçinin beyanına dayan bulgularla Digel’deki fabrika yaşamının irkiltici gerçekliğini ifşa ediyor. Sendikanın yayımladığı son raporda işçilerin Ocak 2025’te sendikaya üye olmasından bu yana çoğaldığı kaydedilen mobbing, psikolojik şiddet, cinsel taciz, hukuka aykırı işten çıkarmalar ve cinsiyete dayalı ayrımcılık iddiaları ayrıntılı olarak işleniyor.
IndustriaALL hakkında
IndustriALL 18-20 Haziran 2012’de Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da bir araya gelen dünyada 140 ülkedeki maden, enerji ve imalat sektörlerinde çalışan işçileri temsil eden 1.200’ü aşkın delege tarafından kuruldu.
Küresel Sendika IndustriALL daha önce kurulmuş üç küresel sendika federasyonu, Uluslararası Madeni Eşya İşçileri Federasyonu (International Metalworkers’ Federation [IMF]), Uluslararası Kimya, Enerji, Maden ve Genel İş Sendikaları Federasyonu [ICEM]) ve Uluslarararası, Tekstil, Hazır Giyim ve Deri İşçileri Federasyonu’nun [ITGLWF]) birleşmesiyle oluştu.
Baskılar işçiler sendikaya üye olduğu gün başladı
Basın toplantısında, işçilerin düşük ücretler ve kötü çalışma koşullarını protesto eylemi sonrasında TEKSİF’e katıldıkları ve Çalışma Bakanlığı’ndan resmi onay aldıkları gün olan 17 Ocak 2025’te Digel’in,önde gelen dört sendika üyesini tazminatsız işten çıkardığı vurgulandı.
Açıklamada 6 Şubat ve 13 Haziran’da da işten çıkarmalar olduğu ve sendikalaşma sürecinde işten çıkarılan üye sayısının 15’e ulaştığı ifade edildi.
Raporda sıralanan rahatsız edici vakalar
IndustriALL web sayfasında haberleştirilen basın toplantısında açıklanan TEKSİF raporunda işçilerin karşılaştıkları kötü ve haksız muamelelere verilen örnekler arasında şunlar yer alıyor:
▶ Yöneticilerin kadınlara „hamile kalmamalarını“ söyledikleri, hamileliklerini „kanıtlamak“ üzere ultrason görüntüleri talep ettikleri ve daha ileri giderek kadınların bedenleri hakkında aşağılayıcı yorumlarda bulunduğu iddia ediliyor.
▶ Kadınların adet dönemlerinde tuvalete erişimlerinin engellendiği veya mola talepleri dolayısıyla aşağılandıkları söyleniyor.
▶ Kadın çalışanların yöneticiler ve meslektaşlarının cinsel tacizine uğradıkları vakaların amirlerince görmezden gelindiği hatta bizzat onlar tarafından taciz edildikleri anlatılıyor. ▶ Kadınların kendilerini hedef alan mobbing ve sözlü taciz, gözdağı verme girişimlerine direndikleri bildiriliyor.TEKSİF, raporunda bu iddiaların yaklaşık yedi yılı kapsadığını ve münferit olayları değil, kadınların cinsiyete dayalı şiddete, ayrımcılığa ve aşağılanmaya maruz kaldığı süren bir bir iş yeri kültürünü gösterdiğini vurguladı.
Sendika, şikayetlere genellikle kayıtsız kalındığını ve bazı durumlarda faillerin cezalandırılmak yerine ödüllendirildiklerini belirtti.
Sendikal faaliyeti baltalamayı amaçlayan işten çıkarmalar
TEKSİF’in sendikayı parçalamaya yönelik kasıtlı bir kampanya olduğunu söylediği bir uygulama kapsamında Digel’in 15 sendika üyesini tazminatsız işten çıkardığı da bildirildi. Hedef alınanların çoğu, insan onuruna yakışır ücretler, iş güvenliği ve onur mücadelesinde öne çıkan kişilerdi.
Digel işçileri, ilk kez Ocak’ta sefalet ücretlerine ve insan onuruna aykırı çalışma koşullarına karşı fabrikada düzenledikleri protestoyla haber konusu olmuşlardı. Aynı gün TEKSİF’e katıldılar ve Çalışma Bakanlığı’ndan resmi onay aldılar.
Digel yönetimininse işçi haklarına saygı göstermek yerine, bu tarihten itibaren misilleme amaçlı işten çıkarmalara başladığı ve tacizi yoğunlaştırdığı söyleniyor.
İşten çıkarılan işçiler, yaklaşık 210 gündür fabrika kapılarının önünde kararlı bir protesto sürdürüyor. TEKSİF, bu protestoyu hem işe iadeye, hem de güvenli, eşit ve tacizin son bulduğu işyerleri adına daha geniş bir mücadeleye yönelik bir eylem olarak tanımlıyor.
IndustriALL Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Özkan Digel’de TEKSİF’in tutumunu tam olarak desteklerini açıkladı:
„Digel Tekstil davranışıyla, işçi haklarını ve insan onurunu utanç verici bir biçimde ihlali ediyor. TEKSİF’in tacize son, işten çıkarılan işçilerin işe iadesi ve kadınların da erkeklerin de saygı gördüğü bir iş yeri oluşturma mücadelesini tam olarak destekliyoruz.“
(AEK)