Tekirdağ’da bir tuğla fabrikasında çalışan 16 yaşındaki Mustafa Eti, 11 Ekim gece saatlerinde ısınmak için boş bir teneke içerisinde ateş yaktı. Ancak ateşi harlamak amacıyla tenekeye tiner döktüğü sırada ani bir patlama meydana geldi.
Alevlerin arasında kalan Mustafa Eti ağır şekilde yaralandı ve vücudunun büyük kısmı yanıklarla kaplandı. Hastaneye kaldırılan çocuk yaklaşık 10 gün boyunca Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altında tutuldu. Ancak 21 Ekim’de hayatını kaybetti.
Baba Abdurrahman Eti oğlunun yaşamını bianet’e anlatırken, fabrika yönetimi ve yapılan tıbbi müdahaleye yönelik yetkililer bilgi verdi.
Tuğla fabrikasında yanan 16 yaşındaki çocuk işçi yaşamını yitirdi
22 Ekim 2025
Van’da doğup büyüyen Mustafa Eti’nin eğitimi ortaokul 7’nci sınıfta son buldu. Derslerinin iyi olmaması nedeniyle okulu kendi isteğiyle bıraktığını söyleyen baba Abdurrahman Eti, oğlunun para kazanmak için çalışmaya başladığını dile getirdi. İnşaat işçisi olan baba Eti, Maraş’ta olduğu sırada olayı öğrendiğini ifade etti.
Baba Abdurrahman Eti’nin verdiği bilgiye göre, ailenin beş çocuğundan biri olan Mustafa, bahar ayında amcasının oğluyla birlikte Tekirdağ’a giderek tuğla fabrikasında çalışmaya başladı. Mustafa fabrikada kalıyor ve kazandığı parayı daha çok kendisi için harcıyordu. Ancak ailesine maddi destek olmak için kazandığı paranın bir kısmını babasına da gönderiyordu.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi verilerine göre, 2025 yılında en az 68 çocuk işçi hayatını kaybetti. İSİG Meclisi, “2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı Çocuk İş Cinayetleri Raporu”nda, Türkiye’deki çocuk işçi sayısına ilişkin de şu tespitlerde bulunuyor: “TÜİK verilerine göre 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı her geçen yıl yükselirken, 2024 yılında yüzde 24,9’a ulaştı. Yani 970 bin çocuk işçi olduğu açıklandı. Ancak bu sayıya 505 bin MESEM’li çocuk, bu yaş grubunda kayıt dışı çalışan çocuklar (özellikle mevsimlik tarım işçileri) ve 15 yaş altı çalışan çocuklar dahil değil. Bu çocukları da eklediğimizde, Türkiye’de çocuk işçi sayısının 3-4 milyona ulaştığının altını çizmeliyiz.”
“Ambulans hastaneye geç ulaştı”
Baba Eti, jandarmanın kendisini aramasıyla olaydan haberdar olduğunu belirterek İstanbul’a gittiğini söyledi. Baba Eti, önce olayın nedeninin yağdan kaynaklandığı yönünde kendisine bilgi verildiğini, ancak doktorların Mustafa’nın fabrikanın içinde tinerle ateş yakmaya çalışırken meydana gelen patlama sonucu ağır yaralandığı yönünde bilgi aktardığını söyledi. Olayın ardından Tekirdağ’da yanık tedavi merkezi olmadığı için oğlunun İstanbul’a sevk edildiğini ifade eden Eti, bu süreçte ambulansın hastaneye ulaşımının uzun sürdüğünü öne sürdü.
Baba Eti, olay sırasında oğlunun yanında kimsenin bulunmadığını, ateşi kendi başına yaktığını ve patlama sonrasında kendisini yağmur suyunun biriktiği çukura atarak kurtulmaya çalıştığı yönünde bilgi edindiklerini dile getirdi.
„Eğitimde yol alıyoruz masalı çöktü, çocuk işçiliği hızla artıyor“
20 Ekim 2025
“Oğlumun kimseye zararı yoktu”
Oğlunun fabrikada ne iş yaptığını bilmediğini dile getiren baba Eti, “Çok saf, temiz kalpli bir çocuktu, mertti, kimseye kötülüğü dokunmazdı, hep iyilik yapardı” sözleriyle anlattı. Baba Eti, Mustafa’nın popüler marka bir cep telefonu almak için de çalıştığını dile getirerek, “Lokanta gibi bir işyeri açmak istiyordu, işletmeci olma hayali vardı” dedi.
Babadan kalma bir evde yaşayan ve maddi durumunun iyi olmadığını dile getiren baba Eti, oğlu ile yaptığı telefon konuşmasına dair, “Eve geleceğim, ben sizi çok özledim” dediğini anlattı. Baba Eti, “Hep bunu söylüyordu, başka bir şey demiyordu” diye konuştu.
“Tinerin orada ne işi vardı?”
Abdurrahman Eti, oğlunun ölümünde ciddi ihmallerin olduğunu ifade etti. Tiner gibi yanıcı bir maddenin fabrikada açık alanda bulunmasına tepki göstererek şöyle konuştu:
“İhmal var. Olay gece 04.00-04:30 saatleri aralığında olmuş. Ancak hastaneye gelene kadar aradan üç, dört saat geçmiş. Ambulans geç gelmiş. Fabrika uzak. O tinerin orada ne işi var? Patlayıcı mı var? Kim o tineri oraya koydu? O tiner orada olmasaydı, ambulans zamanında gelseydi, belki oğlum şu an yaşıyor olacaktı.”
Ailenin tek talebi ise, olayın araştırılması ve sorumluların cezalandırılması.
„1 yetişkin işçiye 30 bin TL vermek yerine 2 çocuk işçi çalıştırıyorlar“
Bugün 08:00
Fabrika yetkilileri konuştu
Mustafa Eti’nin çalıştığı fabrikadan bir yetkili, olaya ilişkin bianet’e konuştu. Yetkili, ‘ihmal’ iddialarını reddetti.
Adının açıklanmasını istemeyen yetkili, “Çocuk orada ateş yakmış. Bizim bildiğimiz kadarıyla o tenekenin içinde tiner varmış ama o, yağ zannetmiş. Daha çok ısınmak için ateşe atmış. Tiner olduğunu bilse zaten yapmazdı. Yağ, makineler için kullanılıyor” dedi.
“Tiner, tuğla üretiminde kullanılan bir madde değil”
Yetkili, fabrikada tuğla üretim sürecinde tiner kullanılmadığını, ancak boyacılar tarafından makine ve duvarların boyanması nedeniyle bu maddenin getirildiğini iddia etti. Yetkili, “Biz de tinerin açık alanda, güvenli yerde neden olmadığını sorguluyoruz” ifadelerini kullandı.
Fabrika yetkilisi, güvenlik önlemlerinin düzenli olarak denetlendiğini ve yangın söndürme ekipmanlarının her zaman yerinde olduğunu, itfaiye raporunun bulunduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
“İtfaiye her ay gelir, yangın söndürme tüplerimizi ve tesisin durumunu kontrol eder. Ateşle yaklaşma tabelalarımız, uyarılarımız var. Bizim denetimimiz dışında gelişen bir olay bu.”
“İş kazası değil, gereken desteği vereceğiz”
Fabrika yönetimi olayın “iş kazası” olarak kayda geçtiğini ancak, kendi değerlendirmelerine göre “iş kazası kapsamında” görülmemesi gerektiğini iddia etti. Fabrika sorumlusu, “Aileye maddi ve manevi destek verilecek” ifadelerini kullandı. Yetkili, çocuğun sigortalı olarak çalıştığını, yaşının 16 olmasına rağmen “17 yaşından gün aldığı için” yasal olarak sigorta işlemlerinin tamamlandığını söyledi.
2024-2025 öğretim yılında en az 72 çocuk işçi hayatını kaybetti
19 Eylül 2025
“Ambulans 7 dakikada ulaştı”
16 yaşındaki çocuk işçinin ölümünün ardından kamuoyunda “ambulans geç geldi” ve “yanık merkezi yoktu” iddiaları da gündeme geldi. Olayla ilgili süreci anlatan Tekirdağ Kamu Hastaneleri Birliği’nde üst düzey görevli olan bir doktor, yapılan müdahaleye yönelik bilgi verdi.
Doktor, çağrı merkezine ilk ihbarın sabah saat 05.19’da ulaştığını belirtti. İhbarın ardından 112 ekibinin bir dakika içinde yönlendirildiğini, 05.27’de de fabrikanın bulunduğu mahalleye ulaştığını aktardı. Yetkili, “Ambulans fabrikaya 7 dakikada ulaşıyor. Fabrikada yerinde ilk müdahale yapıldıktan sonra 05.35’te hastaneye naklediliyor. Tüm bu veriler dijital kayıt sisteminde var” diye konuştu.
İlk müdahale Tekirdağ Şehir Hastanesi’nde yapıldı
Ağır yaralı olarak hastaneye getirilen Mustafa Eti’nin ilk tedavisinin Tekirdağ İsmail Fehmi Cumalioğlu Şehir Hastanesi’nde gerçekleştirildiğini söyleyen yetkili yapılan işlemleri şöyle sıraladı:
“Şehir hastanemiz üçüncü basamak statüsünde. Çocuğun ilk değerlendirmesi plastik cerrahi, çocuk hastalıkları ve göz hastalıkları uzmanları tarafından yapıldı. Vücudundaki ve gözlerindeki yanıklara yönelik pansumanları tamamlandı, genel durumu stabilize edildikten sonra sevk kararı verildi.”
Tekirdağ’da yanık tedavisi için özel merkez bulunmadığını hatırlatan yetkili bu nedenle hastanın İstanbul’a sevk edildiğini şu sözlerle anlattı:
“Yanık merkezleri, Sağlık Bakanlığı’nın planladığı özellikli birimlerdir. Tekirdağ’da böyle bir merkez yok. En yakın yanık merkezi Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bulunuyor. Hastamızın ilk müdahaleleri yapıldıktan sonra buraya sevk edildi.”
“Vücudunun yüzde 90’ı yanmıştı”
Doktor, çocuğun durumunun baştan itibaren kritik ve yanık oranının çok yüksek olduğuna yönelik şu ifadeleri kullandı:
“İlk muayenede çocuğun vücudunun yüzde 90’ından fazlası yanmıştı, gözleri de dahil. Bu tür yanıklarda maalesef ölüm oranı çok yüksek. Yaşı küçük ya da büyük fark etmez, bu kadar geniş yanıklarda yaşama şansı oldukça düşüktür.”
Ailenin ambulansın geç geldiği yönündeki iddialarını da yanıtlayan yetkili, ”Ne 112’nin olay yerine ulaşmasında ne de hastanede yapılan müdahalelerde herhangi bir gecikme olmadı. Bizim için 3 dakika, aile için 3 saat gibi gelebilir ama her şey kayıt altında. Müdahaleler zamanında yapıldı” dedi.
“Kartal’da olsa da sonuç değişmeyebilirdi”
“Eğer yanık merkezi Tekirdağ’da olsaydı, sonuç farklı olur muydu?” sorusuna ise doktor şöyle yanıt verdi:
“Bu kadar yaygın yanıklarda maalesef sonuç çok farklı olmazdı. Müdahaleler doğru ve zamanında yapılmasına rağmen, hastanın vücut yanığı oranı çok yüksekti. Kartal’da ya da Tekirdağ’da fark etmezdi, tablo baştan itibaren çok ağırdı.”
“Tinerle ısınmaya çalışırken patlama yaşanmış”
Olayın nedenine yönelik hastaneye gelen bilgiler hakkında da konuşan yetkili, “Tinerle ısınmaya çalışırken parlamanın meydana geldiği” yönünde rapor bulunduğunu, “Bize gelen bildirimlerde, çocuğun tinerle ısınmaya çalıştığı sırada tenekenin parladığı belirtiliyor. Bildirilen olay bu şekildeydi” sözleriyle anlattı. (GÖ)