Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Sydney’de Yahudilere yönelik saldırıyı Avustralya’nın Filistin’i tanıma kararıyla ilişkilendiren açıklamalarına sert karşılık verdi.
Albanese, Filistin devletinin tanınması ile antisemitik saldırılar arasında herhangi bir bağ bulunmadığını vurguladı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, saldırı sonrasında yaptığı açıklamalar arasında Avustralya’nın, diğer birçok ülkeyle aynı doğrultuda, Filistin devletini tanıma kararının „antisemitik ateşe benzin döktüğünü“ iddia etmişti.
HANUKA KATLİAMINI DURDURDU
Avustralya’daki trajedide insanlık onurunu temsil eden kahraman: Göçmen Ahmed
Bugün 02:06
Albanese: „Katliam ile Filistin’i tanımamız arasında bir bağ yok“
Netanyahu’nun beyanına karşılık veren Albanese, Avustralya’nın ABC televizyonuna verdiği canlı yayında, ülkenin Filistin’in tanınması ile saldırı arasında bir bağlantı görmediğini söyledi.
“Hayır, böyle bir bağ yok. Dünyanın çok büyük bir kısmı, Orta Doğu’da barış için iki devletli çözümü tek çıkış yolu olarak görüyor. ”
Ne olmuştu?
14 Aralık’ta Yahudilerin Hanuka bayramının ilk gününde Sydeny’in Bondi Plajı’ndaki parkta toplanan kentin Yahudi toplumunun kutlamaları sırasında silahlı iki kişi kalabalığa ateş açmış ve en az 15 kişinin ölümüne neden olmuşlardı.
Olay yerinden çekilen gürüntülerde iki saldırgandan birinin bir sivil tarafından durdurularak silahının elinden alındığı görülüyordu. Saldırganı durdurup elinden silahını almayı başaran kişi düzenli göç yoluyla 2006’da Avustralya’ya yerleşen ve halen Sydney’in Sutherland Shire bölgesinde yaşayan evli ve iki kız çocuğu babası manav Ahmed el-Ahmed’di.
Ahmed el-Ahmed 14 Aralık 2025 akşamı (TSİ: sabah 10.00-11.00) Sydney’in Bondi Plajı’ndaki Armstrong Parkı’nda Hanuka kutlamaları sürerken plajdaydı. İki silahlı saldırgan kalabalığın üzerine apansız ateş açtığında yayılan panik ve dehşet ortamında herkes kaçışırken o, saldırganlardan birisini etkisizleştirebileceğini sezer sezmez hareket geçti. Arkasından yaklaştı ve kuvvet uygulayarak silahı elinden aldı. Saldırganın silahını eline geçirdikten sonra da büyük bir soğukkanlılık ve kendine hakimiyet sergiledi. Diğer saldırganın üzerine ateşe devam etmesine karşın elindeki silahı kullanmaya ya da silahsız ve savunmasız kalmış kişiyi teslim almaya da kalkışmadı. Polis olay yerine geldiğinde silahı yere bıraktı, ellerini kaldırarak polise teslim olup olayın dışına çıkmayı da başardı.
Netanyahu’nun yalanları
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da, olayın aydınlanmasından sonra aralarında Trump’ın da olduğu başka dünya liderleri gibi El-Ahmed’i öven bir açıklama yapmış, ancak saldırganı etkisiz hale getiren kişinin bir Yahudi olduğu yalanını ortaya atmış, ardından saldırıyı Avusturalya’nın Filistin’i devlet olarak tanıma beyanıyla ilişkilendirmişti.
Avustralya’nın Filistin’i tanıması ve Netanyahu’ya tepkiler
Avustralya, 21 Eylül 2025’te Kanada, Birleşik Krallık, Portekiz ve Fransa ile birlikte Filistin devletini resmen tanımıştı. Canberra yönetimi bu adımın, Filistin halkının meşru devlet talebini tanımayı ve Gazze’de yaşanan yıkımın ardından iki devletli çözüme uluslararası destek oluşturmayı amaçladığını açıklamıştı.
Kanada, Avustralya, Birleşik Krallık, Portekiz ve Fransa, Filistin Devleti’ni tanıdıklarını duyurdu
23 Eylül 2025
Netanyahu’nun Bondi saldırısını bu kararla ilişkilendirmesi tepkilere yol açtı. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları ve Terörle Mücadele Özel Raportörü Ben Saul, X hesabından yaptığı paylaşımda, “İsrail Başbakanı’nın Avustralya’nın Filistin devletine yönelik ilkeli desteğini Bondi’deki terör saldırısıyla ilişkilendirmesinden tiksinti duyuyorum. Avustralya antisemitizmle mücadelede kapsamlı önlemler almıştır” dedi.
ABD’de Netanyahu’ya hak veren merkez medya köşeleri
New York Times yazarı Bret Stephens, saldırıyı köşesinden “küreselleşen intifada” söylemiyle ilişkilendirdi. Aynı temaThe Atlantic’te yayımlanan “İntifada Bondi Beach’e geldi” başlığıyla kendisini gösterdi.
Avustralya’nın ana muhalefet partisi, Liberal Parti lideri Sussan Ley de hükümeti, „Yahudi toplumunun güvenliğini sağlamakta yetersiz“ kalmakla suçladı. Ley, iktidara gelmeleri halinde Washington çizgisinde, Filistin’i tanıma kararını geri alacaklarını söyledi.
(AEK)

