Tekirdağ’ın Çorlu ilçesi Seymen Mahallesi’nde Zeki Taşınmaz Malz. Paz. İnş. Taah. Tic. ve San. A.Ş. tarafından planlanan Kuvars Kumu İşletmesi Projesi, bölgenin içme suyu kaynaklarına, tarım alanlarına ve hayvancılık faaliyetlerine yönelik ciddi riskler içerdiği gerekçesiyle Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci sonlandırıldı.
Karar, Tekirdağ Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından açıklandı.
TESKİ’nin gerekçesi: İçme-kullanma suyu kaynaklarında büyük risk
Tekirdağ Su ve Kanalizasyon İdaresi (TESKİ) Genel Müdürlüğü, proje alanının ve ruhsat sahasının büyük bölümünün Türkmenli Göleti Uzun Mesafeli Koruma Alanı içinde yer aldığını, Seymen Mahallesi’ni besleyen içme suyu kuyusu isale hattının proje alanından geçtiğini, bölgede bulunan Hayvan Sulama Göleti’nin faaliyetlerden doğrudan etkileneceğini, tüm bu koşulların halkın çevresel yaşam şartları, tarım ve hayvancılık üzerinde ciddi etkiler oluşturacağını belirterek projenin mevcut konumda uygun bulunmadığını bildirdi.
DSİ’nin görüşü: Göleti besleyen derelerde kirlenme riski
Devlet Su İşleri (DSİ) 11. Bölge Müdürlüğü, proje güzergahından geçen Taşlık Dere ve devamındaki Kum Dere’nin, Marmaraereğlisi ve Yeniceköy’ün içme suyu ihtiyacını karşılayan Türkmenli Göleti’ne doğrudan su taşıdığı, faaliyetin toprak ve yeraltı sularına zarar verebileceği, yerüstü sularında kirlenme ve yağış alanlarında bozulma yaratabileceği, Türkmenli Göleti’nin 93,1 km² yağış alanına sahip olduğu ve projenin gölet için kritik bir bölgede bulunduğu gerekçelerini sıralayarak faaliyetin su kaynaklarını tehdit ettiği uyarısında bulundu.
Tarım ve Orman Müdürlüğü: Bölge yoğun hayvancılık alanı
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ise proje alanına yönelik değerlendirmesinde şu nedenlerle olumsuz görüş bildirdi:
Bölgenin mera ve tarım arazileri ile çevrili olması,
Yoğun hayvancılık faaliyetlerinin sürdürülmekte olması,
Sahanın kırsal kalkınma alanı içerisinde yer alması,
Arazide tarım dışı kullanım izninin bulunmaması,
Bu iznin alınabilmesi için İl Toprak Kurulu ve Bakanlık değerlendirmelerinin ayrıca gerektiği.
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, bu koşullar nedeniyle proje, mevcut haliyle tarım ve hayvancılık faaliyetlerine zarar verebilecek nitelikte bulundu.
ÇED süreci mevzuat gereği durduruldu
Üç kurumdan gelen olumsuz değerlendirmelerin ardından, ÇED Yönetmeliği’nin 5. maddesi gereğince projenin uygulanmasının mevzuata uygun olmaması nedeniyle Kuvars Kumu İşletmesi Projesi’nin ÇED süreci resmen sonlandırıldı.
Tekirdağ’ın büyükşehir olması sonrasında köylere ait taşınmazlar belediyenin yönetimine geçerken; tartışılan mera alanının büyük kısmının geçmişte köylülerin kendi arazilerini köy tüzel kişiliğine bağışlamasıyla oluşturulmuş olması da önemli detayları arasında yer alıyor.
Bu durum, meranın kullanım hakkı konusunda ciddi bir hak kaybı yaşandığı yönünde tartışmaları da beraberinde getiriyor.
Geçtiğimiz yıllarda bir bölümü Milli Savunma Bakanlığı’na devredilen, 49,7 hektarlık kısmı ise Baykar Makine Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin İHA Ar-Ge, test, eğitim, bakım ve üretim çalışmalarında kullanılmak üzere İstanbul Özel Endüstri Bölgesi İlave Alanı’na tahsis edilen söz konusu mera, sanayi sitesi kurulması, maden ocağı açılması ve 936 dekarının Türkiye Jokey Kulübü’ne (TJK) verilmesi girişimleriyle de kamuoyunun gündeminde yer almıştı.
Mera alanlarının uzun süredir çeşitli projeler nedeniyle risk altında olduğunu belirten bölge sakinleri, verimli toprakların ve meraların kaybına yol açabilecek girişimleri kabul etmeyeceklerini vurguladı.
Kuvars kum işletmesine ilişkin başvuruya kurumların olumsuz görüş vermesini memnuniyetle karşıladıklarını dile getiren vatandaşlar, kararın bölgenin korunması açısından önemli olduğunu belirtti.
Mera varlığı 42 milyon hektardan 11 milyona düştü
Mera alanlarının önemini ve kararı değerlendiren Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Tekirdağ İl Koordinasyon Kurulu Yönetim Kurulu Üyesi Cemal Polat, hayvancılık için hayati önem taşıyan meraları korunmasının zorunlu olduğunu kaydetti.
Türkiye’de 1960’larda 42 milyon hektar olan mera varlığının bugün 11 milyon 800 bin hektara gerilediğini aktaran Polat, girdi maliyetlerinin artması ve et ithalatının sürmesi nedeniyle hayvancılığın her geçen gün daha zor hale geldiğini vurgulayan Polat, meraların güçlendirilmesi ve korunmasının zorunluluk haline geldiğini ifade etti.
Söz konusu mera alanının, hem yüksek verimliliği hem de köylülerin kendi mülklerini bağışlayarak oluşturması açısından özel bir değere sahip olduğunu dile getiren Polat, kuvars kum işletmesine yönelik projeye olumsuz kararı veren üç kurumu tebrik etti.
2023’te bölgenin bir kısmının Özel Endüstri Bölgesi ilan edilmesinin ise doğru bir karar olmadığını söyledi.
Mera alanlarının farklı amaçlarla kullanımının hayvancılığa ve bölgedeki ekolojik dengeye zarar vereceğine dikkat çeken Polat; “Kısa vadeli kazançlar uğruna uzun vadeli kayıplar yaşanabilir. Kurumların mera hassasiyetini gözeterek hareket etmesi büyük önem taşıyor. Yasalara uyulup, kanunlara, mevzuatlara aykırı kararlar alınmadığı takdirde mera alanları, verimli topraklar korunmaya devam eder ” dedi.
Meraların, kırsal yaşamın devamlılığı, biyolojik çeşitlilik ve doğal denge açısından vazgeçilmez olduğunu belirten Polat, üretimin sürdürülebilmesi ve gıda güvencesinin sağlanabilmesi için bu alanların korunmasına yönelik politikalar geliştirilmesi ve kanunların uygulanması gerektiğini ifade etti.
Seymen Merası’nda kuvars kum ocağı için ÇED süreci başladı
29 Eylül 2025
(SC/HA)

