Kuzey Kıbrıs’ta gazeteci Pınar Barut ve yayın yönetmeni olduğu Özgür Gazete tehdit altında.
Barut’un ve gazetenin cep telefonuna kimliği bilinmeyen kişiler “Gazeteni yakacağız”, “Kelle başlı 1 milyon dolar”, “Rum/İsrail destekçileri”, “Kanınız bize helal”, “Sana Filistin’deki çocuk acısını çektiricem”, “Kurşunlar konuşulacak” mesajları gönderildi.
Gazete, mesajların ABD bağlantılı SIM kartlar üzerinden ve Sinan Ateş cinayeti azmettiricisi Doğukan Çep’in lakabı olan “Dodo” ismiyle gönderildiğini kaydetti. Polis ve güvenlik güçlerinin mesajlarla ilgili takip yapamadığını belirtti.
Özgür Gazete’nin yayımladığı haber
„Kınama yeterli değil, adım atılmalı“
Olay sonrası Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen) yazılı bir açıklama yaptı. Tehditlerin, polisin ‘Huzur Operasyonu’ yaptığı gece başladığını belirterek “Bu ülkemizde kimsenin güvende olmadığının bir kanıtı” dedi. Acil güvenlik önlemlerinin alınmasının kaçınılmaz olduğunu kaydetti.
Yetkililerin olayı kınamakla yetinmemesi gerektiğini belirten Basın-Sen, başta Cumhurbaşkanlığı ve merkezi hükümet olmak üzere gerekli adımları derhâl hayata geçirmek zorunda olduğunu ifade etti.
“Toplum olarak ‘kınama’ dönemini geride bırakmalı, bizi her seferinde yeni açıklamalar yapmaya mecbur bırakan bu olayların kökten önüne geçecek radikal ve etkili adımlar atılmalıdır” dedi.
„Tetikçi cennetine dönüştü“
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği (KTGB) de Pınar Barut’un ölümle tehdit edilmesinin ardından bir açıklama yaptı. Ayşemden Akın’a yönelik dehditleri hatırlatan KTGB, gazetecilere yönelik tehditlerin son zamanlarda belirgin şekilde arttığını kaydetti. Ardından da şunları söyledi:
“Özgür Gazete’ye ve Pınar Barut’a yöneltilen tehditler; demokrasinin, ifade özgürlüğünün ve kamu yararı odaklı gazeteciliğin bazı çevreleri rahatsız ettiğinin açık bir göstergesidir.
Bu olay, münferit bir saldırı değildir; basın çalışanlarının hedef hâline getirildiği tehlikeli bir sürecin yeni bir halkasıdır.
Altını çizmek isteriz ki; gazeteciler de toplumun diğer bireyleri gibi güven içinde yaşamak zorundadır. İfade özgürlüğü ve basın özgürlüğü, ancak gazetecilerin fiziksel, psikolojik ve mesleki güvenliklerinin sağlandığı bir ortamda var olabilir.
Kuzey Kıbrıs’ta giderek artan tehditler ve şiddet olayları, toplumun tamamını endişeye sürüklemektedir. Gazetecileri hedef alan her saldırı, yalnızca meslektaşlarımıza değil; toplumun haber alma hakkına yönelmiş bir saldırıdır.
Bu nedenle tüm ilgili ve yetkili makamları, ülkenin bir ‘tetikçi cennetine’ dönüşmesine izin veren bu tehlikeli gidişatı durdurmak, failleri tespit etmek ve gazetecilerin güvenliğini sağlamak için derhal harekete geçmeye çağırıyoruz.”
Öte yandan Basın-Sen ve Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği (KTGB), yarın (25 Kasım Salı) saat 11.00’de Polis Genel Müdürlüğü (PGM) önünde basın açıklaması yapacak.
(HA)

