Close Menu
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Facebook X (Twitter) Instagram
Facebook X (Twitter) Instagram
Haber.bgHaber.bg
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Haber.bgHaber.bg
Начало » Как и защо левицата загуби изборите в Боливия?

Как и защо левицата загуби изборите в Боливия?

август 20, 2025 Права и общество
Share
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email
BG Прочети на български TR Прочети на турски
Авторът на статията е Алваро Гарсия, марксистки теоретик, бивш партизанин, вицепрезидент на Боливия в продължение на 14 години при управлението на Ево Моралес и считан за един от най-влиятелните стратези в страната.

Makalenin yazarı, Marksist teorisyen, eski gerilla, 14 yıl Evo Morales yönetiminde Bolivya Başkan Yardımcılığı yapan ve ülkenin en etkili stratejistlerinden biri olarak kabul edilen Álvaro García Linera, günümüzde Latin Amerika solunun “entelektüel akıl hocası” olarak görülüyor. Çözümlemelerinde hem Marksizmin metodolojisi hem de yerli hareketlerinin deneyimlerinden beslenen Linera, 2019’daki siyasi kriz (Morales’in istifası, seçim tartışmaları, geçici hükümet) sonrası Meksika ve Arjantin’de sürgünde yaşamıştı. 
Linera, halen akademik ve entelektüel etkinliğini sürdürüyor; Latin Amerika solunun krizleri ve geleceği üzerine yazılar yayımlıyor. 2025 Bolivya seçimleri sonrasında, MAS’ın yenilgisini açıklayan keskin analizleriyle yeniden gündeme geldi. 
Türkçe çevirisine yer verdiğimiz, özgün başlığı „Sol ve ilericilik neden seçim kaybeder?“ olan İspanyolca makalesi, Bolivya’da Sosyalizme Doğru Hareketin 20 yıl sonra uğradığı ağır seçim yenilgisinin hemen sonrasında kaleme alınmıştı.

* * *
İktidardaki sol ve ilerici hareketler seçimleri sosyal medya trolleri yüzünden kaybetmez. Sağın şiddete daha fazla yönelmesi ya da hükümetin sosyal politikalarından yararlanan kesimlerin „nankörlüğü“ nedeniyle de seçim kaybedilmez.
Sosyal medyada yaşanan siyasal çatışmalar, kendiliğinden, işçi sınıfı çoğunluğu arasında geniş kapsamlı siyasal ve kültürel etkiler yaratmaz. Ancak bu çatışmalar, toplumsal kutuplaşmayı derinleştirebilir; bireyleri radikalleştirip siyasal histeriye sürükleyebilir. Fakat bu etkilerin hissedilebilmesi için öncelikle, yaygın bir toplumsal huzursuzluk hâlinin ve ilerici tutumların terkine yönelik kolektif bir yönelimin var olması gerekir.
Benzer biçimde, aşırı sağcı, otoriter, faşist ve ırkçı gruplar tarih boyunca hep var olagelmiştir. Bu yapılar, çoğunlukla içe kapalı ve öfkeye dayalı militanlıkların marjinal zeminlerinde gelişir. Ancak söylemleri, işçi sınıfının yaşam koşullarının kötüleşmesi, ilerici hareketlerin tutarsızlıklarından doğan kolektif hayal kırıklıkları veya orta sınıfların statü kaybı gibi dinamiklerin ardından yaygınlık kazanır.
Yenilginin sorumluluğunu, önceki dönemlerde sağlanan sosyal haklardan faydalanan kesimlerin „nankörlüğü“ne bağlayanlar, bu hakların hükümetlerin hayırseverliğinin ürünü olmadığını unutuyor. Bu haklar, sokaklarda ve sandıklarda verilen mücadelelerle kazanılmıştı.
Tüm bu nedenlerle, başka hiçbir mazerete sığınmadan ifade edilmesi gerekir ki, ilerici ya da sol bir hükümet, seçimleri kendi siyasal hataları nedeniyle kaybeder.
Ve bu hatalar çok çeşitli olabilir. Ancak içlerinden biri hepsini birleştirir: Ekonomiyi yönetememek. Yani, kendisini destekleyen çoğunluğun cebine doğrudan zarar veren kararlar almak.
Örneğin Brezilya’da, siyasi yelpazenin en antidemokratik unsurları tarafından Dilma Rousseff’e karşı yürütülen 2016 parlamento darbesi, uzun süredir devam eden ekonomik durgunluk zemininde şekillenmişti. 2015’te alınan kemer sıkma önlemleriyle birlikte düşen gelirler, toplumsal öfkeyi harekete geçiren son damla oldu.
Arjantin’de Peronizm, 2023 seçimlerini Alberto Fernández yönetimi sırasında hızla yükselen enflasyon nedeniyle kaybetti. Enflasyon, Arjantin ekonomisinin onlarca yıllık yapısal bir sorunu olsa da, belli bir eşiği geçtiğinde halkın siyasal sadakatini hızla çözmüştü. Bu durum, halkı —ne kadar radikal ya da tehditkâr görünürse görünsün— parasal istikrarsızlığı sona erdirmeyi vaat eden her türden öneriye yöneltebilmektedir. Javier Milei’nin politik yükselişi, bu tarihsel bunalımın, toplumsal hayal kırıklığının öfke ve cezalandırma arzusuna dönüştürülmesiyle mümkün olmuştu.
Bolivya’da, köylü sendikaları ve komünal örgütlerin siyasal organı olan MAS (Movimiento al Socialismo), Luis Arce yönetiminin felaket düzeyindeki ekonomi yönetimi nedeniyle seçimleri kaybetmeye yazgılıydı. Temel gıda maddelerinde enflasyonun yüzde100’e yaklaşması, yakıt kıtlığı nedeniyle halkın günlerce kuyruklarda beklemek zorunda kalması ve doların gerçek değerinin Bolivya para biriminin iki katına ulaşması, kıtadaki en derin demokratik dönüşüm sürecinin yönünü tersine çevirdi. Halkın üçte ikisinin oyunu alan bu dönüşüm, sonunda yerli halkı iktidardan uzaklaştırmayı, kamu şirketlerini yabancı sermayeye devretmeyi ve elinde İncil’le ortaya çıkan bir devlet liderliğinde ülkenin mali oligarşilerini tahkim etmeyi vaat eden sağcı aktörlere kaptırıldı.
Bu dönüşümün altında sadece ekonomik çöküş değil, aynı zamanda yerli çoğunluğun siyasal yükselişi karşısında ayrıcalıklarını kaybeden geleneksel orta sınıfların birikmiş öfkesi de yatıyordu. Bolivya sağının söylemini kuşatan intikamcı ve açıkça ırkçı retorik, bu tarihsel bağlamda anlaşılır hale gelmektedir.
Elbette, bu temel hataların altında başka siyasi dinamikler de yer alıyor. Brezilya’da bu, sonradan siyasal manipülasyona uğratılan yolsuzluk suçlamalarıydı. Arjantin’de ise, halkın ekonomik dokusunun bir kısmını yok eden Covid-19 salgını nedeniyle uygulanan uzun karantinaların yarattığı toplumsal yorgunluk öne çıkmıştı. Bolivya’da ise bir siyasi iç savaş var. Bir tarafta, tesadüfen cumhurbaşkanı olan ve karizmatik yerli lider Evo Morales’i görevden uzaklaştırarak onun yerini alabileceğine inanan vasat bir iktisatçı, öbür taraftaysa artık seçimleri kazanamayan, ancak onun desteği olmadan da kimsenin kazanamadığı ve bu katliamda kendi eserinin de yıkıldığını anlamadan ekonominin yok edilmesine yardımcı olan lider var. Bu sefil kardeş kavgasının sonucu, tarihsel bir projenin geçici yenilgisi ve her zamanki gibi, kişisel stratejilerinin sarhoşluğunda kendilerini kaybetmiş iki kardeşin hiç dikkate almadıkları mütevazı insanların çektiği acılar oldu. 
Kısacası, seçim yenilgilerinin ardında siyasal yenilgiler vardır.
Şimdi asıl sorulması gereken, başlangıçta —örneğin Bolivya’da ilk turlarda yüzde 55, yüzde 64, yüzde 61 ve yüzde 47 gibi oy oranlarıyla kazanılan— toplumsal meşruiyeti sağlayan ilerici politikaların nasıl olup da ekonomik başarısızlığa dönüştüğü sorusudur.
21. yüzyıl Latin Amerika ilericiliğinin, bir başarısızlıktan doğduğu açıktır.
1980’lerden bu yana hüküm süren neoliberal iktidarlar tarihe gömülmüş, yerlerine gelen ilerici yönetimler serveti yeniden dağıtmış, hakları genişletmiştir. Bu süreç sonuçsuz kalmamıştır: On yıl içinde 70 milyondan fazla Latin Amerikalı yoksulluktan çıkmış, aristokrasilere tahsis edilmiş kurumlar demokratikleştirilmiş, özellikle Bolivya’da yerli köylüler devlet gücünü doğrudan kullanan toplumsal sınıflara dönüşmüştür.
İlericiliğin tarihsel meşruiyeti ve en büyük gücü burada yatmaktadır. Ancak sınırları da buradan itibaren ortaya çıkmıştır. İlk yeniden dağıtım dalgası tamamlandığında, bu kazanımların kalıcılaşması için yeterli siyasal ve ekonomik zemin oluşturulamamıştır. Bu sınır, ilericiliğin kendi başarısından kaynaklanmaktadır: Ülkeler dönüşmüştür. Yeni toplumlar karşısında, eşitliği derinleştirecek ve kazanımları kurumsallaştıracak ikinci kuşak ekonomik reformlar zorunlu hale gelmiştir.
İlerici hareketin kaderi bellidir: Ya ilerleyecek ya da yok olacaktır. Yerinde saymak, fiilen yenilgidir. Bu ikinci kuşak reformlar, üretimin küçükten büyüğe her ölçekte; sanayide, tarımda, hizmetlerde; özel sektörde, köylü ve halk kesimlerinde ve devletin kendisinde; hem iç pazarda hem de ihracatta geniş ve kalıcı bir yeniden bölüşümü mümkün kılacak üretim temelleriyle desteklenmelidir.
Bugün ise, ikinci ve üçüncü dönemlerini yaşayan ya da yeniden iktidara aday olan ilerici yönetimler, geçmişin başarılarına tutunmakta; bu kazanımları nostaljik bir savunuyla korumaya çalışmaktadır. Oysa ilk iktidar dönemlerinde olduğu gibi, topluma yeniden umut aşılayacak ve geleceğe kapı açacak bir dönüşüm programları bulunmamaktadır.
Değişim söyleminin sağa kayması tesadüfi değildir; bu yönelim, günümüz ilericiliğinin muhafazakârlaşmasının ve ardı ardına gelen seçim yenilgilerinin doğrudan bir sonucudur.
Ancak zamanın ruhu henüz mühürlenmiş değildir. Ne Latin Amerika kıtası ne de dünya —yeniden diriltilmiş neoliberalizmler, korumacı milliyetçilikler ve devletçi kapitalizmler arasında savrulup duran bu çağ— henüz yeni ve uzun soluklu bir birikim ve meşruiyet evresine girmiş değildir.
Bir süre daha, zaferlerin de yenilgilerin de kısa ömürlü olduğu bu tarihsel eşiğin kıyısında kalacağız. Fakat bu geçici bir durumdur. Eğer ilericilik, tarih sahnesindeki başat rolünü sürdürmek istiyorsa, daha fazla eşitlik ve ekonomik demokrasi temelinde, cesaretle yeniden tanımlanmış bir geleceğe sıçramak zorundadır.
(AGL/AEK)

Вижте още

САЩ налагат санкции на още четирима съдебни служители на МНС

Права и общество август 20, 20254 Mins Read

85-годишнината от смъртта на Троцки: Османският, арменският въпрос, Балканските войни

Права и общество август 20, 202511 Mins Read

Карен Хао за „Империята на изкуствения интелект“

Права и общество август 20, 20259 Mins Read

Кипър отхвърля „Споразумението за морските граници между Турция и Либия“

Права и общество август 20, 20253 Mins Read

Държавният департамент на САЩ анулира визите на 6 хил. студенти

Права и общество август 19, 20252 Mins Read

Тръмп: „Няма да изпратим сухопътни войски в Украйна, може да има въздушна подкрепа“

Права и общество август 19, 20253 Mins Read

Министерството на правосъдието разрешава разследване срещу прокурори, замесени в делото Mücahit Birinci

Права и общество август 19, 20252 Mins Read

Двама задържани по дело за „футболно магьосничество“ в Иран

Права и общество август 19, 20251 Min Read

50-процентно увеличение на таксите за кафене в Истанбулския университет

Права и общество август 19, 20251 Min Read

Тръмп обсъди „условията за мир“ със Зеленски и европейските лидери

Права и общество август 18, 20253 Mins Read
Още новини
Спорт

Шок от наранявания в Башакшехир: Той не може да продължи играта!

август 21, 2025
Спорт

Голът на Samsunspor е зачетен от VAR в Атина!

август 21, 2025
Спорт

Официално изявление на Baris Alper Yilmaz от Galatasaray!

август 21, 2025
Спорт

Неприятен момент по време на загрявката в мача с Beşiktaş: Носът на фена е счупен!

август 21, 2025
Финанси

Експлозия в склад за фойерверки в Пакистан: 2 загинали, 34 ранени

август 21, 2025
Финанси

Изявление на Тръмп за Русия и Украйна: „Няма шанс за победа“

август 21, 2025
Финанси

Обратното броене за коридора Zangezur започна

август 21, 2025
Финанси

И мачът започна! Успех Samsunspor…

август 21, 2025
Финанси

Нетаняху: „Израел ще започне преговори за прекратяване на огъня, за да сложи край на войната“

август 21, 2025
Лайфстайл

Обявена е датата на пускане на сезон 5 на „Емили в Париж“: Нова спирка, този път Венеция!

август 21, 2025
1 2 3 … 1 125 Next
Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
© 2025 ThemeSphere. Designed by ThemeSphere.

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.