Avrupa Komisyonu Uyumdan Sorumlu Başkan Yardımcısı Raffaele Fitto, Avrupa Birliği’nin „Kıbrıs Türk toplumunda ifade özgürlüğünü ve medya çoğulculuğunu baltalama girişimlerini endişeyle karşıladığını“ söyledi.
Fitto, açıklamayı, Avrupa Parlamentosu Kıbrıslı üyesi Kostas Mavrides’in, Türkiye’nin kıdemli Kıbrıslı gazeteci Şener Levent hakkında iade talebinde bulunduğu yönündeki haberlere ilişkin sorusuna yanıt olarak yayınladı.
Kıbrıs’ta İngilizce yayımlanan Cyprus Mail gazetesi, bununla birlikte, „iade talebi“ konulu haberlerin doğru olmadığının anlaşıldığını bildirdi. Sözkonusu haberlere göre, Levent’e Türkiye’ye iade edilmemesi için Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim olmak üzere 9 Temmuz’da 10 gün süre verildiği iddia edilmişti. Ancak gazete iddia edilen süre dolmasına karşın bugüne kadar herhangi bir iade talebinde bulunulmadığına dikkat çekti.
Kuzey Kıbrıs’taki „iade“ tartışması
Şener Levent’in iadesiyle ilgili haberlerin dolaşıma girmesi üzerine Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği, 9 Temmuz’da yaptığı yazılı açıklamada hakkında Türkiye’de kesinleşmiş hapis cezası nedeniyle teslim olması istenen Avrupa Gazetesi yazarı Şener Levent’in iadesine yönelik sürece tepki göstermiş, bunun hukuken mümkün olmadığını ve basın özgürlüğünü kararlılıkla savunacaklarını açıklamıştı.
Açıklamada, nisan 2022’de bir karikatür nedeniyle Ankara Asliye Ceza Mahkemesi tarafından Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla Levent’in 1 yıl hapis cezasına çarptırıldığı, Levent’in aynı karikatür nedeniyle Kuzey Kıbrıs’taki yargılamasında beraat ettiği hatırlatılmıştı.
Kıbrıslı gazeteciye Türkiye’de cumhurbaşkanına hakaret cezası
13 Eylül 2023
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği, açıklamasında şu noktalara dikkat çekmişti:
“Bu olayda da hukuk çevreleri ile yaptığımız görüşmelerde şu sonuca vardık: KKTC ve TC Arasındaki Hukukî, Ticarî ve Cezaî Konularda Adlî Yardımlaşma, Tanıma ve Tenfiz, Suçluların Geri Verilmesi ve Nakli Sözleşmesi’nin 36. Maddesine göre geri verilmesi talep edilen kişi, istenilen ülkenin vatandaşı ise geri verilme talebi kabul edilemez.
Bu durumda Şener Levent’in Türkiye’ye iadesi söz konusu olamaz olmamalıdır. Yine hukuki çevrelerin görüşlerine göre iade yönünde bir karar üretmek KKTC Bakanlar Kurulu’nun yetkisindedir. Ancak KKTC Hükümeti’nin, vatandaşının anayasal haklarını korumakla yükümlü olduğunu hatırlatırken Bakanlar Kurulu’nun iade yönünde bir karar üretmeyi aklından bile geçirmemesini öneririz. Kaldı ki böyle bir karar alması halinde konunun Anayasa Mahkemesi’nde görüşülmesi de gerekecektir.
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği olarak bütün bu gelişmeleri ve olasılıkları yakından değerlendirdiğimizi belirtirken meslektaşlarımızın koruyucusu olmayı sürdüreceğimizi de herkesin bilmesini isteriz.
Birlik açıklamasının sonunda Kuzey Kıbrıs’ta „son dönemde gazetecilere yönelik artan dava tehditleri ve baskıcı uygulamalar, demokratik bir toplumun temel taşlarından biri olan basın ve ifade özgürlüğünü ciddi şekilde tehdit etmekte“ olduğunu ifade etmiş ve „Bizler, bu baskıcı anlayışa ve özgür düşünceye yönelen tehditlere karşı sessiz kalmayacağız. Toplumsal barış ve demokrasi ancak özgür bir basınla mümkündür.” demişti.
KKTC Dışişleri Bakanlığı: „İade talebi yok“
Tepkiler üzerine Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) 11 Temmuz’da bir demeç veren KKTC Dışişleri Bakanlığı kaynakları, “Türkiye’de Şener Levent hakkında yakalama kararı çıkarılarak KKTC’den iadesinin istendiği” yönünde „bazı gazetelerde yer alan haberlerin gerçeği yansıtmadığı“nı belirtmişti.
Bu haberleri „dezenformasyon“ olarak niteleyen KKTC Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Şener Levent hakkında Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı’nın KKTC’den herhangi bir iade talebi bulunmadığını vurgulamıştı.
KKTC’de yayımlanan Haber Kıbrıs gazetesi Dışişleri Bakanlığı’nın Ankara Asliye Ceza Mahkemesi’nin Şener Levent hakkında vermiş olduğu ceza kararının tebliğ edilmesinin istendiğini ve „bu kararın iade talebi içermediğinin“ bildirildiğini yazdı.
AB Komisyonu: „Türkiye’nin taahhütlerine uymasını bekliyoruz“
Tartışmaların Güney’e de yansıması üzerine Avrupa Parlamentosu üyesi Sosyalistler ve Demokratlar grubu üyesi Kıbrıs milletvekili Kostas Mavrides 11 Temmuz’da verdiği yazılı soru önergesinde gerekçeleriyle birlikte aşağıdaki soruları gündeme getirmişti:
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin işgal altındaki kesiminde yaşayan Kıbrıs yurttaşı ve Avrupa Yurttaş Ödülü (2018) sahibi gazeteci ve editör Şener Levent, Türkiye’de çarptırıldığı hapis cezası nedeniyle teslim olması için „mahkeme emri“ aldı. Türk mahkemesi, [gazeteciyi] Erdoğan rejimini eleştiren yazıları nedeniyle gıyabında iki buçuk yıl hapis cezasına çarptırdı. Ceza, temyizde usule ilişkin sınırlamalar nedeniyle kesinleşti.
Türk kurumlarına alenen hakaret de dahil olmak üzere suçlamalar, Ankara’ya yönelik her türlü eleştiriyi susturma girişimini açıkça yansıtıyor. AB topraklarının işgal altındaki kesiminde Türkiye ile ona bağlı rejim arasında sözde „adli yardım“ uygulaması, AB’ye yönelik endişe verici bir siyasi zulüm dalgası oluşturuyor.
1. Komisyon, hem AB topraklarında bir Avrupa vatandaşına karşı siyasi saiklerle verilen yabancı hapis cezasının infazını önlemek hem de ifade özgürlüğü de dahil olmak üzere temel haklarını korumak için hangi acil adımları atacak?
2. Türkiye’nin hem ülke içinde hem de işgal altındaki Kıbrıs bölgesindeki vekalet rejimi aracılığıyla insan hakları ve AB ilkelerini sürekli olarak hiçe sayması göz önüne alındığında, Komisyon daha fazla suistimali önlemek için yaptırımlar da dahil olmak üzere acil ve etkili önlemler almayı düşünüyor mu?
Cyprus Mail’in haberine göre, Avrupa Komisyonu Uyumdan Sorumlu Başkan Yardımcısı Raffaele Fitto, çarşamba günü, bu soruları Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine aday ve Avrupa Konseyi üyesi olarak „taahhütlerine uymasının beklendiğini“ söyleyerek yanıtladı.
„Medya ve gazetecilerin hedef alınması bu taahhütlere aykırıdır,“ diyen Fitto, „AB, Türkiye’nin son yıllardaki olumsuz gidişatı acilen tersine çevirmesi ve temel insan haklarını korumada somut ilerleme kaydetmesi gerektiğini sürekli olarak vurgulamıştır“ diye ekledi.
Cprus Mail’in haberine göre, geçtiğimiz ay Kıbrıs Haber Ajansı, Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulides’in AB liderlerine Levent’le ilgili durum hakkında „ciddi kaygılarını“ dile getiren bir mektup yazdığını bildirmişti.
Ajans ayrıca, Hristodulides’in „Kıbrıs Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği vatandaşları olarak Kıbrıslı Türklerin temel haklarının tam olarak korunması hakkına sahip olduğunu“ vurguladığını ve „AB kurumlarını davayı yakından izlemeye çağırdığını“ da eklemişti.
(AEK)