Close Menu
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Facebook X (Twitter) Instagram
Facebook X (Twitter) Instagram
Haber.bgHaber.bg
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Haber.bgHaber.bg
Начало » Граници в арабско-кюрдско-турските отношения

Граници в арабско-кюрдско-турските отношения

август 24, 2025 Права и общество
Share
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email
BG Прочети на български TR Прочети на турски
"Книгата се състои от седем глави и общо 606 страници, без увода, заключението, епилога и приложенията, и не съдържа препратки и библиография (...) Във втората част на книгата авторът...

“Kitap, giriş, sonuç, son söz ve ekler hariç yedi bölümden ve toplam 606 sayfadan oluşmakta, referans ve kaynakça içermemektedir (…) Kitabın ikinci bölümünde yazarın perspektifinden ‘Kürt gerçeğinin’ tarihsel oluşumu açıklanmaya çalışılmıştır. Bu bölümde ‘Kürdistan’ olarak ifade edilen bölgede ilk insanın ortaya çıkmasından günümüze kadar geçen tarihsel süreç analiz edilmiştir. Bu çerçevede, ‘Kürt varlığı ve İslami gelenek’, ‘İslam kültürü ve Arap-Kürt-Türk ilişkileri’, ‘Kürt gerçeğinde Ermeni-Süryani-Yahudi etkileşimi’ konuları irdelenmiş…” (Anayasa Mahkemesi 2013/409 Başvuru Kararı, sayfa 6, bölüm 31)
Tüm zamanların değişmeyen gerçeği; ifade özgürlüğü tehlike altındadır. Artık “sınırları çizilmiş”, siyasal iktidarın izin verdiği ifade özgürlüğü esastır; temel insan hakları, ifade ve basın özgürlüğü istisnadır. Yargının durumu perişandır ve derde derman olmasından umutlu olabilmek nafiledir. 
İmralı’dan yapılan yayınlar devletin televizyonunda yayımlandığına, naklen verildiğine ve söyledikleri basında yer aldığına göre; Terörle Mücadele Kanunu’na aykırılıktan gazeteciler için açılmış bir ceza davası var mıdır? Bilindiği kadarıyla ne soruşturma ne dava vardır. Suçu ve suçluyu övme davaları ne olacak? Hiç kimsenin yapılan yayından ve açıklamalardan dolayı soruşturulmadığı ortada iken devam eden Terörle Mücadele Kanunu 6. maddeye ve/veya terör propagandası iddiasıyla açılmış davaların akıbeti ne olacak? 
Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif cezayı gerektirirse; Terörle Mücadele Kanunu’na aykırılıktan mahkûmiyet kararı verilen yazarların, gazetecilerin, görüş sahibi kimselerin yeniden yargılanması mümkün müdür? Ne olacak? 
Bir yanda silah bırakma sürecinin yasal gereklilikleri için Meclis’te toplantılarını sürdüren Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu çalışmaları, bir yanda ifade özgürlüğü… Bir yanda demokrasi, hukuk ve adalet çabaları..! Öte yanda terörden kurtulma amaçları… 
Bir yanda on bir yıl önce verilmiş Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu’nun başvurucusu Abdullah Öcalan olan, yazdığı kitap hakkındaki kararı… 
Yayın yasaklama kararı vermek ifade özgürlüğünün ihlalidir. Demokratik hukuk devletinde yayın yasaklamak yasaktır. 25.06.2014 tarih ve 2013/409 Nolu Bireysel Başvuru numaralı kararla Anayasa Mahkemesi başvurucu Abdullah ÖCALAN’IN basılmakta olan kitabı hakkında mahkemece el koyma ve toplatma kararı verilmesini ifade özgürlüğüne aykırı olduğunu kabul etmiş, Anayasa’nın 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ile basın özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermişti.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Abdullah Öcalan’ın basılmamış olan kitabına el konulması ve imha edilmesini hak ihlali saydı.  
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yazarı A. Öcalan olan “Kürdistan Devrim Manifestosu, Kürt Sorunu ve Demokratik Ulus Çözümü (Kültürel Soykırım Kıskacında Kürtleri Savunma)” isimli kitap hakkında, PKK terör örgütünün açıklamasının yayınlandığı ve propagandasının yapıldığı iddiasıyla İmralı’da yazılmış kitabın yayın koordinatörü, editörü ve kitabı yayına hazırlayan hakkında soruşturma başlatmıştı. 
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın arama kararıyla kitaba ait 3000 adet forma, 7 adet ciltlenmiş kitap, 1 adet kesilmiş kitap ve 20 adet kitap kapağına ve 632 adet nüshasına el konulmuş ve karar Bakırköy 6. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 18.09.2012 tarihli kararı ile onanmıştır. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, kitabın Ağustos 2012 tarihli baskısının tamamında, PKK terör örgütünün propagandasının yapıldığı gerekçesiyle kitabın toplatılmasını istemiştir ve görevli İstanbul 2 Nolu Hâkimliği, 21.09.2012 tarih ve 2012/156 sayılı kararıyla bu talebi kabul etmiştir. Karara itiraz reddedilmiştir.
Sonrasında basın özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasıyla AYM’ye bireysel başvuru yapılmıştır. 
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu (25.06.2014 tarih ve 2013/409 Bireysel Başvuru No), Abdullah Öcalan’ın basılmakta olan kitabı hakkında mahkemece el koyma ve kararı verilmesinin Anayasa’nın 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ile basın özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir (Resmi Gazete, 6 Temmuz 2014). 
AYM kararında; basın özgürlüğü ve medya yoluyla politik tartışmanın önemine değinmiş, kitabın yazarının silahlı terör örgütü kurma ve yönetme suçundan hükümlü Abdullah Öcalan olması, kitabın kapağında Irak, İran ve Türkiye topraklarında bir bölgenin ayrılması ve buna dair kitap içindeki yazılarla durumun belirginleştirilmesi ve silahlı terör örgütü PKK’nın propagandasının yapılmış olması nedeniyle kitabın toplatılmasına karar verildiği özetlenmiştir.  
AYM’ye göre; „Herhangi bir kimsenin yalnızca kişiliğine bağlı olarak düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğüne müdahale edilmesinin haklı kılınamayacağı gibi yasaklanmış bir örgütün bir mensubunun veya yöneticisinin görüş ve düşüncelerini açıklaması da tek başına düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğüne müdahale edilmesini haklı kılmaz. Zira böylesi bir değerlendirme, bazı kişi ve grupların Anayasa’nın 26. maddesinde teminat altına alınan haklardan yararlanmasına engel olacağından anayasal hakların kullanılması bakımından kabul edilemez.“
AYM kararında; „sınırlanabilir“ hak olan düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ile basın özgürlüğüne yönelik sınırlamaların da bir sınırının olması gerektiği görüşündedir. İfade özgürlüğüne yapılan müdahalelerin haklı bir sebebe dayanması ve müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli olup olmadığının tespitinde ölçülülük ilkesinde aranan ölçütler aranmalıdır. 
Anayasa Mahkemesi kararında, kitapta yazar tarafından ileri sürülen görüşlere değinilmektedir. Ve genel olarak yazarın (Abdullah Öcalan) kendi perspektifinden PKK terör örgütünün kuruluşundan bugüne kadar geçirdiği örgütsel ve ideolojik dönüşümleri ele aldığını, “kültür, uygarlık, hegemonya, iktidar, politika, sınıf, ulus, sömürgecilik, asimilasyon ve soykırım, kapitalist modernite koşullarında devlet, toplum, demokrasi ve sosyalizm kavramları” tanımlanmaya çalışmış, “İslam kültürü ve Arap-Kürt-Türk ilişkileri” yorumlanmıştır. 
“Kitabın ikinci bölümünde yazarın perspektifinden ‘Kürt gerçeğinin’ tarihsel oluşumu açıklanmaya çalışılmıştır. Bu bölümde ‘Kürdistan’ olarak ifade edilen bölgede ilk insanın ortaya çıkmasından günümüze kadar geçen tarihsel süreç analiz edilmiştir. Bu çerçevede, ‘Kürt varlığı ve İslami gelenek’, ‘İslam kültürü ve Arap-Kürt-Türk ilişkileri’, ‘Kürt gerçeğinde Ermeni-Süryani-Yahudi etkileşimi’ konuları irdelenmiş; Ortadoğu kültürünün kapitalist modernleşmenin hegemonyasına girdiği, Ortadoğu’da iktidar ile toplumun ayrıştığı tezleri işlenmiştir. Bu bölümde ayrıca, (…) ‘proto Kürtlerden’ bugüne kadar ‘Kürdistan’ın Kürtlerin anavatanı olduğu; Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren yazarın ‘beyaz Türk faşizmi’ olarak tanımladığı Cumhuriyet ideolojisinin ‘Kürt gerçekliğini’ tasfiye etmeye çalıştığı ileri sürülmüştür.” (AYM Kararı, Bölüm 31) 
Bölümün kalan kısmında “Güney[batı] Kürdistan” olarak tanımlanan Suriye’nin bir kısmında ve “Doğu Kürdistan” olarak tanımlanan İran’ın bir kısmında Kürtlerin geçirdiği dönüşümler ile “Kürt kimliğinin” sosyal, ekonomik ve kültürel boyutuna ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’ne göre; 
107. Kitabın toplatılmasına gerekçe olarak gösterilen düşüncelerin bir kısmı, toplumun büyük kesimi ve devlet yetkilileri için kabul edilemez olmakla birlikte bir bütün olarak kitapta yer alan düşünceler, başvurucunun ifadesiyle Kürt gerçeğinin tanınması ve silahlı yöntemlere başvurmak yerine Kürt sorununun çözülmesi için barışçıl yöntemlerin kullanılması çerçevesinde temellendirilmiştir. (…) Terör örgütü PKK üzerindeki etkisi devam eden başvurucu, temel olarak, demokratik çözüm olanaklarına şans verilmesi gerektiğini savunmaktadır. Bu itibarla kitapta yer alan ve demokratik çözümün gerçekleşmemesi halinde “nihai bir savaş aşamasına geçilebileceği” yönündeki ifadeler, kitabın yazıldığı bağlam ile birlikte değerlendirildiğinde, başvurucunun şiddeti teşvik ve terör eylemlerinin yapılmasına çağrıda bulunduğu anlamına gelmemektedir. Başvurucunun bu sözlerinin, demokratik çözümün gerçekleşmemesi halinde Güneydoğu Anadolu’daki şiddetin yeniden canlanabileceği öngörüsü niteliğinde olduğu değerlendirilmiştir.” 
108. Kitap bir bütün olarak incelendiğinde şiddeti övdüğü; başvurucunun kavramsallaştırmasına göre “önümüzdeki süreçte” kişileri terör yöntemlerini benimsemeye başka bir deyişle şiddet kullanmaya, nefrete, intikam almaya veya silahlı direnişe tahrik ve teşvik ettiği yönünde değerlendirilmemiştir. Aksine, bir süredir güvenlik güçleri ile silahlı çatışmaların olmadığı bir ortamda başvurucu, kendi bakış açısıyla Kürt meselesini analiz etmekte; silahlı çatışmaya son verilmesini ve demokratik çözüm konusunda uzlaşılmasını talep etmektedir. Başvurucunun kitapta dile getirdiği meseleler gibi kamunun çıkarlarına ilişkin siyasi açıklamalar veya toplumsal sorunlara ilişkin tartışmaların sınırlanmasında kamusal yetki kullanan makamların çok dar bir takdir aralığı olduğuna işaret etmek gerekir. Kamu otoriteleri veya toplumun bir kesimi için hoş olmayan düşüncelere, şiddeti teşvik etmediği, terör eylemlerini haklı göstermediği ve nefret duygusunun oluşmasını desteklemediği sürece (bkz. § 105) sınırlama getirilemez. Bu sebeple, başvuruya konu kitabın toplatılmasına gerekçe gösterilen nedenlerin başvurucunun düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ve bu kapsamda basın özgürlüğüne yönelik müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli ve ölçülü olmadığı sonucuna varılmıştır. 
Anayasa Mahkemesi, “Öcalan kararı” ile bir kere daha ifade özgürlüğünün asıl olduğunu ve sınırlandırmanın istisna olduğunu tekrarlamaktadır. 23.10.2019 kabul tarihli 7188 sayılı Kanun değişikliğiyle 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 7. maddesine eklenen „Haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz“ cümlesi dikkatle değerlendirilmelidir. Öcalan’ın kitabına ilişkin Anayasa Mahkemesi tarafından ifade özgürlüğüne verilen değer gözetilmeli ve bu ölçüt tüm ceza davalarında dikkate alınmalıdır.
O zaman, acaba Terörle Mücadele Kanunu’nun 6. maddesindeki “açıklama ve yayınlama” suçu nedeniyle terörle mücadelede etmiş/eden kamu görevlilerinin isim ve hüviyetlerini açıklamak veya terör örgütü bildirilerini yayımlamak yüzünden gazeteciler, aydınlar ve görüş açıklayanlar hakkında devam eden ceza davaları ne olacak?  
O zaman, acaba Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/2. maddesine aykırılıktan örgüt propagandası suçu nedeniyle açılmış ceza davalarının akıbeti ve davalar ne olacak? 
Bir yanda gerçekler… Öte yanda devam eden ceza davaları, konuşmalar ve yasaklar! 
İbni Haldun yarım asır önce ne demişti? „Zorbalar kendilerine boyun eğen insanların korkusundan güç alır. Boyun eğenlerden güç alan zorbalar her türlü kötülüğü yapmanın kendilerinin hakları olduğunu düşünür. Tarih boyunca insanlığın acı çekmesinde boyun eğenlerin maalesef büyük payı vardır. Çünkü boyun eğmek demek, yapılan her türlü kötülüğü kabullenmek demektir. ‘Boyun eğmek’ sadece kişinin kendi şahsına yapılana karşı koyamaması demek değildir. Başka insanlara, hayvanlara, doğaya, herhangi birinin malına verilen zarara karşı çıkamamak da boyun eğmek demektir.” 
Toplumun korkularından beslenen siyasi iradeler; itaat edenleri, boyun eğenleri ve yalana inananları sever. Ses çıkaran insanlar sevilmez, muhalifler düşman ilan edilirler…
Ceza tehdidiyle temel insan hak ve özgürlükleri çizilen sınırlarla sınırlandırılmıştır. 
Susarak boyun eğenlerden olmak mıdır kaderimiz? 
Yasaklar ülkesi yaratmayı ve yaşamın sınırlarını boyun eğenler çizer. 
(Fİ/VC)

Вижте още

Разследване на правилото „учениците от женски пол няма да седят на предната седалка“

Права и общество август 25, 20251 Min Read

Съдът изисква документите на конгреса на CHP в провинция Истанбул

Права и общество август 25, 20251 Min Read

Лицата, отказващи военна служба по съвест, също имат думата по „процеса“

Права и общество август 25, 20256 Mins Read

Мраморно море в заглавието, Измирски залив в бележката под линия

Права и общество август 25, 20257 Mins Read

От откровенията до Нана: Никоя жена не е сама

Права и общество август 23, 20256 Mins Read

Сирийският кандидат за убежище Ахмад Аабо няма достъп до безплатно лечение за ХИВ

Права и общество август 23, 20253 Mins Read

Горски пожар в Чанаккале премина през маслинова горичка от 150 дървета

Права и общество август 23, 20252 Mins Read

Към мир: Опитът от световните конфликти и Турция

Права и общество август 23, 20258 Mins Read

Събота Майки/Лица: Мирът идва, когато говорим истината

Права и общество август 23, 20253 Mins Read

САЩ ще държат под постоянно наблюдение 55 милиона притежатели на визи: „Те могат да бъдат врагове на САЩ“

Права и общество август 22, 20252 Mins Read
Още новини
Финанси

Снимали са в хотела! Заловени са 8 души

август 25, 2025
Финанси

Местоположение: Анкара! Нападнали са шофьора с ножове и мечове

август 25, 2025
Финанси

Екипът за специални операции дойде: „Мамо, защо се обаждаш в полицията?“

август 25, 2025
Спорт

Ливърпул спечели с 16-годишния Нгумоха в 90+10!

август 25, 2025
Лайфстайл

На коя рок група трябва да сте мениджър?

август 25, 2025
Лайфстайл

Коронните песни от плейлистите на „Sad Indie“

август 25, 2025
Лайфстайл

Защитата на израелския премиер Бинямин Нетаняху за „трагичен инцидент“ при клането в болница

август 25, 2025
Лайфстайл

12 носталгични песни, които ви отвеждат на пътешествие във времето

август 25, 2025
Лайфстайл

Ако има хора, които все още вярват в любовта, то може би е заради тези песни!

август 25, 2025
Спорт

Интер победи Торино с 5 гола!

август 25, 2025
1 2 3 … 1 170 Next
Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
© 2025 ThemeSphere. Designed by ThemeSphere.

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.