Close Menu
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Facebook X (Twitter) Instagram
Facebook X (Twitter) Instagram
Haber.bgHaber.bg
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Haber.bgHaber.bg
Начало » „Вторият президентски мандат на Макрон е фиаско в много отношения“

„Вторият президентски мандат на Макрон е фиаско в много отношения“

септември 13, 2025 Права и общество
Share
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email
BG Прочети на български TR Прочети на турски
Движението "Спираме всичко", което възникна във Франция през лятото с призива на радикални десни кръгове в социалните медии, скоро се превърна в движение, което постави искания в областта на труда и околната среда...

Fransa’da yaz aylarında sosyal medyada radikal sağ çevrelerin çağrısıyla ortaya çıkan “Her şeyi durduruyoruz” hareketi, kısa sürede emek ve çevre taleplerini öne çıkaran sol grupların da katılımıyla farklı toplumsal kesimlerin buluştuğu bir protesto hattına dönüştü.
Sarı Yelekliler hareketinin mirasını hatırlatan biçimde otoyol kavşaklarında ve kent meydanlarında örgütlenen eylemler, 10 Eylül’de on binlerce kişinin katıldığı gösterilere sahne oldu. Ancak sendikaların ağırlıklı olarak 18 Eylül genel grevine hazırlanmayı tercih etmesi, “Her şeyi durduruyoruz” çağrısının beklenen kitlesel ivmeyi yakalamasını engelledi.
François Bayrou hükümetinin güvenoyu alamayarak 8 Eylül’de yapılan oturumda düşüşü ile Macron’un siyasal krizi daha görünür hale getirdi.
İletişim Yayınları’nın ve Birikim Dergisi’nin kurucuları arasında yer alan araştırmacı-yazar Ahmet İnsel ile Fransa’daki gelişmeleri ve hareketin toplumsal-siyasal etkilerini konuştuk.
“Her şeyi durduruyoruz” hareketi
“Her şeyi durduruyoruz” hareketi nasıl başladı ve hangi toplumsal kesimlerden destek buluyor?
“Her şeyi durduruyoruz!” hareketi yaz başında sosyal medyada, daha çok radikal sağ aktivisti birkaç hesapta yapılan çağrılarla başladı. Belli bir tarih yoktu. Karşı çıkılan konular ise esas olarak göçmen karşıtlığı, emeklilik yaşını 64’e çıkaran yasa gibi konulardı. Daha sonra ağustos ayı başında radikal sol çevreler devreye girdi ve çağrıya emek hareketinin taleplerini, çevre sorunlarını ilave ettiler. O zamana kadar hareketi eyleme geçmeye davet eden somut bir tarih yoktu. Daha çok birkaç yıl önceki Sarı Yelekliler hareketi gibi otoyol kavşaklarında toplanmak, yolları kesmek gibi öneriler dile getiriliyordu.
Sol çevreler ve esas olarak Boyun Eğmeyen Fransa hareketinin militanları devreye girince “10 Eylül’de her şeyi durduruyoruz” çağrısı ortaya çıktı. O tarihten itibaren Sarı Yelekliler hareketinin ağırlığını oluşturan daha çok taşralı, küçük esnaf, emekli, küçük memur kitlenin yerini daha çok büyük kentli, genç, öğrenci ve kısmen sendikalı bir çevre aldı. Sürekli devam edecek bir hareket fikri gündemde olsa da, 10 Eylül merkezli bir eylem fikri öne çıktı. Ağustos sonunda belli başlı emekçi konfederasyonları 18 Eylül’de genel grev çağrısı yapınca, 10 Eylül’ü izleyen günlerde sürekli eylem çağrısı pek yankı bulmadı.
100 bini aşkın kişinin katıldığı belirtilen protestoları örgütleyenler kimler? Sendikalar, öğrenciler, sivil inisiyatifler arasındaki ilişki nasıl?
10 Eylül’de Fransa genelinde takriben 250 binden biraz az kişinin protestolara katıldığı tahmin ediliyor. Beklenen büyük çaplı bir hayatı durdurma hareketi olmadı. Bazı sendikalar çağrı yaptılar; ama esas büyük konfederasyonlar 18 Eylül’de genel grev çağrısı yapıp, 10 Eylül’le ilgili herhangi bir katılım çağrısı yapmayınca, daha çok sokak gösterileri, bazı kentlerde lise öğrencilerinin okullarını işgal etme teşebbüsleriyle sınırlı kaldı.
10 Eylül hareketini resmen destekleyen yegane parti Boyun Eğmeyen Fransa oldu. Sivil inisyatifler, Sarı Yelekliler hareketinden farklı olarak, daha çok radikal sol militan çevrelerinin ağırlığını oluşturduğu inisiyatifler oldu. Bu da daha çok öğrencilerin, kentli gençlerin öne çıkmasına, bazı sendikaların katılımıyla sınırlı kalmasına yol açtı.
Ayrıca Başbakan Bayrou, 10 Eylül tarihi iyice ete kemiğe bürününce, ağustos ayı sonunda –8 Eylül’de– parlamentoya hükümetin güven oyu talebini sunacağını ilân etti. Güvenoyu getirdi. Güvenoyu alamayacağı aşağı yukarı kesindi. Nitekim alamadı. Bu durumda 10 Eylül’de zaten düşmüş bir hükümete karşı eylem yapma motivasyonu da biraz kırıldı. “Her şeyi durduruyoruz” sloganının çağrısının çok çok gerisinde kalan bir protesto eylemi oldu. Ama çağrı; sağ bütçe görüşmelerinde, ekim-kasım aylarında düşmesi beklenen azınlık koalisyonunun beklenenden önce düşmesine yol açtı. 
“Fabrikalarda, işyerlerinde işe bırakma eylemleri hemen hiç olmadı”
Protestocuların ana talepleri neler? Hükümetin ekonomik politikaları dışında başka hangi sorunlar öne çıkıyor?
Protestocuların ana talebi hükümetin bütçe açığını kısmak için önerdiği kemer sıkma politikasına karşı çıkmak. Hükümet, kamu borcunu azaltmak için kamu harcamalarında 44 milyar dolarlık bir kesinti öngörüyordu. Ama 25 yıldan beri işverenlere tanınan ve çok yüklü bir miktar tutan vergi ve sosyal kesinti muafiyetlerine dokunmuyor.
Sol partiler ise milyarderlerden alınacak özel bir varlık vergisi getirilmesini, bu muafiyetlerin azaltılmasını, emeklilik yaşının yeniden 62’ye indirilmesini, çevre konularında özellikle tarım ilacı kullanımında yeniden getirilen bazı muafiyetlerin kaldırılması vb. talepleri dile getiriyor. Elbette radikal sağ buna her şeyden önce göçmen karşıtı politikaların öne çıkarılmasını ve günlük güvenlik sorunlarına karşı sert polisiye önlemler alınması talebini ilâve ediyor. Buna karşılık radikal sağ, büyük zenginlere özel vergi gibi önlemlere karşılar.
Aslında radikal sağ kadar bütün sol çevrelerin bu protestolara esas katılma nedeni cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a olan büyük tepkileri. Bütün bu memnuniyetsizliklerin ana sorumlusu olarak hükümet ve başbakandan çok daha fazla ikinci görev süresi 2027 ilkbaharında sona erecek olan Macron’a karşı çok büyük memnuniyetsizlik var. Ama yarı-başkanlık sisteminin yürürlükte olduğu Fransa’da cumhurbaşkanının görevine son vermek mümkün değil. Dolayısıyla başbakanlar sürekli değişiyor.
Son iki yılda beşinci başbakanı atadı Macron. Mecliste partisinin ve müttefiklerinin çoğunluğu yok. Bir yıl önce yaptığını tekrar edip, ikinci kez erken seçime gitse, partisi şimdiki milletvekili sayısından çok daha azını çıkaracak ve büyük ihtimalle radikal sağ parti daha güçlenecek. Dolayısıyla aslında Fransa yarı başkanlık rejiminin çok büyük bir krizini yaşıyor. Macron’un ikinci başkanlık dönemi birçok açıdan tam bir fiyasko oldu.
Bu protestolar önceki eylemlerden hangi yönleriyle ayrışıyor? 
Daha önceki eylemlerde çoğunlukla göçmenler veya çiftçiler öne çıkıyordu. Bugün sokakta yine göçmenler, çiftçiler, işçiler ve sol-sosyalist öğrenciler mi ağırlıkta, yoksa farklı sınıfsal ve ideolojik kesimlerin de katılımı söz konusu mu?
Bu sefer çiftçilerin katılımı pek söz konusu olmadı. Dediğim gibi daha çok, büyük kentler ağırlıklı bir hareket söz konusuydu. Öğrenciler, genç sendikacılar ve genel olarak daha çok sol eğilimli çevrelerin ağırlığı vardı. Radikal sağ parti sempatizanları eylemlere katıldılar; ama ne sayısal ne ideolojik ağırlıkları vardı. Diğer taraftan sokak gösterilerine emekçi kesiminden katılım olduysa da, fabrikalarda, işyerlerinde işe bırakma eylemleri hemen hiç olmadı. Sadece yerel tren seferleri ve bazı kamu hizmetleri az oranda aksadı. Buna karşılık 18 Eylül genel grevinin her şeyi durdurma açısından daha etkili olması ihtimali yüksek. 
“Nasıl bir koalisyon kurulacağı muğlak”
Hareketin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Kalıcı bir toplumsal muhalefet hattına dönüşme ihtimali var mı?
Kalıcı bir toplumsal muhalefet olur; ama kendi içinde çok, hatta zıt kutuplu bir muhalefet bu. Radikal sağ seçmen topluluğunun üçte birinden fazlasını etkisi altına almış durumda. Bütün sol partilerin toplamı bunun biraz gerisinde kalıyor; ama çevreci ve sol partiler arasında da 2024 yazında erken seçim sırasında kurulan Cumhuriyetçi Cephe ittifakını yeniden kurmak artık çok zor. Boyun Eğmeyen Fransa hareketinin radikalliği ve özellikle lideri Melenchon’un tahakkümcü lider tavrı ve uyguladığı sol popülist politika stratejisi bunu engelliyor. Macron ona çok yakın olan, sağdan gelen Savunma Bakanını hemen başbakan olarak atadı.
Yeni başbakan Sébastien Lecornu, şimdi partilerle görüşmeler yapacak. Nasıl bir koalisyon kurulacağı muğlak. Ama bütçe görüşmeleri sırasında toplumsal muhalefetin gücü, tabanı iyice belirginleşecek. Sosyalist Partisi’ne sınırlı bir açılım yapma ihtimalinden söz ediliyor ama Macron’un buna ne kadar tahammül edeceği şüpheli.
Sonuçta “ne sağ, ne sol” sloganıyla 2017’de seçilen Macron, bu sloganın arkasında yatan pratiği her yerde uyguladı ve hep ya kendi partisinden –yani merkez sağdan ya da doğrudan sağ partilerden– başbakanlara görev verdi. Ne sağ ne sol; ama hep sağ stratejisi sözde radikal sağı önleme stratejisi olarak sunuldu; ama bunun tam tersi sonuç verdi. Radikal sağın daha geniş bir halk tabanı nezdinden meşrulaşmasına yol açtı.

Bayrou hükümetinin düşüşü
Polis müdahaleleri ve devletin tavrı protestoların gidişatını nasıl etkiliyor?
Radikal sağ temalara yakın içişleri bakanı, 10 Eylül hareketini bastırmak için 80 bin polis ve jandarma görevlendirdi. Protestolara katılan sayısının polis rakamlarına göre yarısı, örgütlerin verdiği sayıya göre üçte birine denk düşen bir sayı bu. Gösterilere yönelik polis şiddeti son 10 yılda giderek artıyor. Bu gösterilere katılımı doğrusu çok etkilemiyor. Gözaltına alınanların hemen hepsi 24 saat sonra serbest bırakılıyor. Ama bu polis şiddeti, sağcı içişleri bakanlarının kendi siyasal kariyerleri için malzeme sağlıyor. “Güvenlik istiyorsanız, işte bana güvenin” mesajını vermek için.
Fransa’da öne çıkan bütün siyasetçilerin aklı fikri cumhurbaşkanı adayı olmaktır. Bu başkanlık, yarı başkanlık sistemlerinin siyasal partilerin içinin boşalmasına neden olan en önemli etmenlerden biridir.
Bayrou hükümetinin bütçe görüşmeleri öncesinde düşmesi Fransa siyasi tarihinde ne anlama geliyor?
Fransa’da yarı başkanlık sisteminin yürürlüğe girdiği 1958 anayasası ve özellikle cumhurbaşkanını doğrudan seçmenin seçmesinin başladığı 1962’den beri, yani 5. Cumhuriyet döneminde ilk kez bir hükümet güvenoyu alamayarak düştü. Bu başlı başına bir dönüm noktası. Bu aynı zamanda 5. Cumhuriyet rejiminin krizini bütün açıklığıyla ele veriyor.
Yeni başbakan Lecornu
Yeni başbakan Sébastien Lecornu’nun atanması, mevcut ekonomik politikaların devam edeceğinin işareti olarak yorumlanıyor. Sizce bu Macron’un hareket alanını daraltır mı?
Lecornu geçmiş pratiklerde ciddi değişimler yapma gereğinden bahsetti. Ama bunu hayata geçirecek bir meclis aritmetiğine sahip olması neredeyse imkânsız. Macron kendini her şeyin en iyisini bilen kişi olarak gören bir karakter ve zihniyet yapısına sahip. Narsisizmi zirvede bir lider. Kendine gölge edecek, kendini ikinci planda bırakacak bir başbakana tahammül etmesi zor. Zaten en yakın çalışma arkadaşını başbakan atayarak bunu teyit etti.
Diğer taraftan artık başkanlığının son yılına giriyor ve yeniden aday olması mümkün değil. Bu da onun siyasal etki kapasitesini kendi koalsiyonu içinde de zayıflatıyor. Bütün partiler ve Macron’un partisi içinde adaylık yarışı çoktan başladı. Şimdilik Macron’un desteklediği aday olarak görünmek, avantajdan ziyade dezavantaj oluşturuyor. Zaten bu nedenle başkan adaylığı projesi şimdilik olmayan birini Macron’un başbakan olarak atadığı söyleniyor. 
Elabe’nin anketine göre seçmenlerin yüzde 60’ı Macron’un istifasını istiyor. Bu talebin toplumsal ve siyasal sonuçları ne olabilir?
Bu oran yüzde 60’tan daha bile yüksek bazı kamuoyu yoklamalarına göre. Ama radikal sağ ve radikal sol dışında Macron’un istifa etmesini talep eden bir hareket yok şimdilik. Çünkü böyle bir durumda radikal sağın adayının seçimi kazanma ihtimalinin yüksek olmasından endişe ediliyor.
Boyun Eğmeyen Fransa lideri Mélenchon da tam bu nedenle ikinci tura kalırsa bir seçilme şansı olacağını umduğu için Macron’un istifa etmesini talep ediyor. Ama bu durumda kendisine karşı oluşmuş olan çok geniş antipati –eğer ikinci tura kalabilirse– aşırı sağ adayın elini kolaylaştırabilir. Bir de Mart 2026’da yerel yönetim seçimleri olacak. Bu da Macron’un partisi kadar, sol partilerin aşırı sağ karşısında direnme gücünün test edilmesine yol açacak.
Fransa’da artan hoşnutsuzluk, Le Pen ve aşırı sağ için nasıl bir fırsat yaratıyor?
Maalesef göçmen sorunu ve güvenlik sorununu merkeze alan aşırı sağ parti ve çevreler, sol partilerin kentli orta sınıf ağırlıklı bir tabana dayanmaları ve onun talep ve özlemlerini giderek daha fazla öne çıkarmalarını ve alt sınıfların taleplerinin gölgede kalması fırsatını çok ustaca kullanıyorlar.
Macron’un üsttenci tavrı bunu daha da körüklüyor. Elit karşıtı hareketin en kolay ve en etkili boy hedefi bugün Macron. Buna genel dünya güvensizlik ortamının yaptığı önemli katkıyı da ilâve etmek lazım. Ki Le Pen’in kaderi, ocak ayında beş yıllık seçme ve seçilme hakkı kısıtlaması kararının istinaf mahkemesinde görüşülmesi sonrası ortaya çıkacak.
(TY/HA)

Вижте още

Протестите на „поколението Z“ продължават в Мексико

Права и общество ноември 21, 20252 Mins Read

Изменение на плана на Cengiz Holding, „връчено на ръка“ от министерството

Права и общество ноември 21, 20254 Mins Read

„Феминистките приюти виждат жени, които държавата не вижда“

Права и общество ноември 21, 20257 Mins Read

Майката на Uğur Kaymaz: Ние се страхуваме да отгледаме децата си

Права и общество ноември 21, 20255 Mins Read

Място на отсъствие

Права и общество ноември 21, 20258 Mins Read

Отговорът на Пашинян на Фидан относно „Зангезурския коридор

Права и общество ноември 20, 20252 Mins Read

Решението на ПСР относно İmralı: Ще гласуваме „за

Права и общество ноември 20, 20251 Min Read

bianet отваря за достъп „Отворена база данни за насилие над мъже

Права и общество ноември 20, 20254 Mins Read

Изявление на главната прокуратура на Истанбул относно разследванията на футболни залагания

Права и общество ноември 20, 20253 Mins Read

Партия DEM обяви, че Gülistan Kılıç Koçyiğit ще отиде на остров İmralı

Права и общество ноември 20, 20251 Min Read
Още новини
Технологии

Škoda Elroq получава 5 звезди в тестовете за безопасност на Euro NCAP

ноември 21, 2025
Общество

В сила от 1 януари: Тарифата за електроенергия се променя

ноември 21, 2025
Технологии

Huawei планира да продължи своята визия за фотография XMAGE в новия си смартфон nova 14 Pro

ноември 21, 2025
Общество

HBO обяви: Тези предавания са потвърдени за нови сезони!

ноември 21, 2025
Технологии

Дерби вълнение в Милано на Tivibu

ноември 21, 2025
Технологии

Нетната печалба на Xiaomi за третото тримесечие е нараснала с 80%, а тримесечните приходи са надхвърлили 113 млрд. юана

ноември 21, 2025
Технологии

Нова заплаха, насочена към потребителите на Android, бъдете много внимателни

ноември 21, 2025
Общество

Нивото на водата в язовира спада: В Текирдаг има още 20 дни вода

ноември 21, 2025
Общество

Билетите бяха разпродадени мигновено: Добри новини от Таркан за феновете му!

ноември 21, 2025
Общество

Упрек от страна на Лукас Торейра: Заслужаваме много повече

ноември 21, 2025
1 2 3 … 2 118 Next
Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
© 2025 ThemeSphere. Designed by ThemeSphere.

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.