8 Nisan’da Kadıköy Dayanışma Sahnesi’nde taşıdığı „Diktatör Erdoğan“ dövizi sebebiyle tutuklanan kronik kalp ve böbrek hastası Esila Ayık’ın avukatları Ayık’ın dün cezaevinde fenalaştığını fakat tutuklamaya yönelik itirazlarının işlemen konmadığını bildirdi. Fakat yetkililerinden hâlâ bir açıklama yok
İTO’NUN ÇAĞRILARI YANITSIZ
İstanbul Tabip Odası da bugün bağımsız bir heyet tarafından değerlendirme taleplerine hâlâ yanıt verilmediğini kaydederek şu ifadeleri kullandı: „Tutuklu öğrenci Esila Ayık’ın sağlık sorunları nedeniyle serbest bırakılması için avukatının yaptığı başvuruya ve İstanbul Tabip Odası olarak yaptığımız bağımsız bir heyet tarafından değerlendirme talebimize hala yanıt verilmedi. Esila Ayık’ın sağlık durumu hakkında gelen bilgiler kaygı vericidir. İlgili mahkemenin daha fazla gecikmeden başvuruları değerlendirmesini, herhangi bir tereddüt oluşması durumunda bağımsız bir hekim heyetinin Esila Ayık’ın sağlık durumunu incelemesine izin vermesini talep ediyoruz.“
GARDİYANLAR KAPILARI KİLİTLİ BIRAKIP ÇIKMIŞ
Öte yandan bugün Ayık’ı görmeye giden avukat Göksun Canberk Uluğ BirGün’e son gelişmeleri aktardı.
Uluğ, „Dün deprem anında koğuş kapıları kapalı olduğundan tutuklular içeride kalmış. Gardiyanlar aşağı inmiş, tutukluları bırakmışlar. Esila’nın nabzı çok yükselmiş, taniyonu düşmüş“ diye konuştu.
KOĞUŞTAKİLER OLMASA HASTANEYE GÖTÜRÜLMEYECEKTİ
O sırada Esila’nın bayıldığını aktaran Uluğ, „Gardiyanlar çağrılmış. Gardiyanlardan biri ‘Panik atak geçiriyor, bir şey olmaz. Herkes geçiriyor zaten’ demiş“ ifadelerini kullandı.
Koğuştakilerin ısrarı üzerine Ayık’ın hastaneye götürüldüğünün altını çizen Uluğ, „Esila yakınlarını çok merak ettiğini ancak akşam hastaneden dönene kadar hiçbir bilgi verilmediğini aktardı. Akşam yıkılan bina yok, herkes iyi denilene kadar Esila kendine gelememiş“ dedi.
Aynı zamanda Ayık’ın düzenli kullanması gereken cilt ilaçlarının da verilmediğini kaydeden Uluğ sözlerine şöyle devam etti: „Birkaç gün önce gardiyanların ‘giyinmesini bilsen burda olmazdın’ laflarını aktarmıştık. Bununla ilgili Esila’nın ifadesini almışlar. Esila avukatım olduğunda ifade vermek istiyorum demesine rağmen ‘avukatlık bir durum yok’ diyerek ısrarcı olmuşlar. İfade sırasında ise sürekli ifadesine müdahale edilmiş. Ne söylediyse yumuşatarak yazılmış. Esila ifadesini dört kere değiştirmek zorunda kalmış. Esila’ya getirdiğimiz kıyafetler verilmediği için Esila mecburen sürekli pijamalarıyla. Dün tatil olduğundan geçici müdür gelmiş. Pijama ile dolaştığı için Esila’ya ‘Sen her sabah uyandığında sürekli avukat gelecekmiş gibi bekleyeceksin, pijama sadece uyumak için. Burası resmi bir kurum senin pijamayla dolaşacağın yer değil’ demiş.“