Close Menu
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Facebook X (Twitter) Instagram
Facebook X (Twitter) Instagram
Haber.bgHaber.bg
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Haber.bgHaber.bg
Начало » Цезаровото сечение е узаконено със „Семейната година

Цезаровото сечение е узаконено със „Семейната година

април 22, 2025 Политика
Share
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email
BG Прочети на български TR Прочети на турски
Demokratikleşmekten, kadınların eşit ve özgür yaşamından uzaklaşan ve savaş sürecinin nüfus politikalarıyla devam ettiren yönetim anlayışı, başta kadın kitleleri olmak üzere, geniş halk kitlelerinin ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ sonrasında derinleşen ve barışla sonuçlanması dilenen görüşmelere dair devletin niyetinin sorgulanmasına da sebebiyet veriyor Yağmur Yurtsever Recep Tayyip Erdoğan, 2024’ün son günlerinde 2025 yılını “Aile Yılı”

Demokratikleşmekten, kadınların eşit ve özgür yaşamından uzaklaşan ve savaş sürecinin nüfus politikalarıyla devam ettiren yönetim anlayışı, başta kadın kitleleri olmak üzere, geniş halk kitlelerinin ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ sonrasında derinleşen ve barışla sonuçlanması dilenen görüşmelere dair devletin niyetinin sorgulanmasına da sebebiyet veriyor
Yağmur Yurtsever
Recep Tayyip Erdoğan, 2024’ün son günlerinde 2025 yılını “Aile Yılı” ilan ederek kadın kazanımlarına yönelik sistematik saldırıların İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmekle bitmediğini ve artacağını ortaya koymuştu. ‘Aile Yılı’ ilanı, kadınların devlet politikalarınca özne/birey olarak kabul edilmeyeceği, yurttaşlık hakları ve varlıklarının bir bütünen aile politikalarına sıkıştırılacağının ilanı anlamına gelmektedir. Biz kadınlar, barış mücadelesi verirken, savaş politikalarının bizlere karşı yürütüldüğünün altını ısrarla bu yüzden de çiziyoruz. 2013 yılında başlayan ve esasen İmralı Görüşmeleri’yle şekil almış müzakere süreciyle gelen demokratikleşme adımları 2015 yılı itibariyle terk edilmeye başlanmış ve yerine bu sefer savaş politikalarının şekillendirdiği kadınlara ve kadın kazanımlarına yönelik saldırılar yerini almıştır. Bu son 10 yıllık süreçte kadınlar savaş politikalarıyla hedef alınan haklarını, kazanımlarını, emeğini, bedenini, yaşamını ve kimliklerini savunmayı hiç bırakmamış ve birlikte mücadeleyi büyütmüştür.
‘Aile Yılı’ ilanıyla kadınlara yönelik saldırıların kapsamının genişlediğini ortaya koymak gerekir. Devletin ‘Aile Yılı’ kampanyası, bir yandan kadınlardan doğum yoluyla savaşacak, ölecek can talep etmekte, bir yandan da kadınları ücretli emek gücünden ve hayattan kopararak kapitalist yeniden üretimi ücretsiz bir şekilde evlere, kadınların emeğine yüklemek anlamına gelmektedir. Öte yandan, yeni bir yaşamı tartışan ve inşaa eden kadınların bedenlerine ve mevcut haklarına yönelik saldırılarla inşaacı kadın mücadelesinin önüne geçerek, kadın mücadelesini savunmacı bir noktaya sıkıştırmaya çalışmaktadır.
Bu politikaların bir parçası olarak Resmi Gazete’de 19 Nisan Cumartesi günü yayımlanan “Sağlık Bakanlığının Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik” ile tıp merkezlerinde planlı sezaryen yapılmasının yasaklanması, güncel bir adım olarak önümüzde durmakta. Kadınlara sürekli olarak evlilik ve doğum dayatması yapılmasının bir parçası olarak, vajinal doğum koşullarını iyileştirmeye yönelik Sağlık Bakanlığı’nın hiçbir çalışması olmaksızın planlı sezaryen doğumun özel sağlık kurumlarında yasaklanması, kadınların kendi bedenleri üzerinde iradesine rağmen nüfus politikalarına zor yoluyla hız vermek olarak ele alınabilir. Sezaryen doğum sonrası ameliyattan iyileşme sürecine yönelik sosyal hizmeti olmayan devlet, nasıl doğuracağımıza dahi karar vermenin peşinde.
Soruyoruz, toplumsal bir sorumluluk olarak çocuk bakımını kadınların omuzuna yüklüyor, ücretsiz erişilebilir kreşler sorumluluğunuzken açmıyor, eğitimi niteliksizleştirerek çocukları özel okullara itiyorken, utanmadan nasıl doğuracağımızı mı söylüyorsunuz? Yaşanmaz asgari ücretlerle temel ihtiyaçları kadınların ücretsiz emeğine yıkarak, ne cesaretle nasıl doğuracağımıza karışılmaktadır? Kadınların hayatına zorla çocuk doğumu ve bakımı dayatırken, savaşta, iş cinayetiyle, yoksullukla, istismarla öldürülmeyeceğinin güvencesini veremeden, doğum yöntemlerini yasaklama hakkını nereden buldunuz?
‘Aile Yılı’ kadın emeğinin maksimum sömürülme yılı olarak karşımıza çıkıyor. Kadınların sezaryen sonrası iyileşme sürelerine de ücretsiz kadın emeğinden çalan bir zamanmış gibi bakarak göz koymak, yaratılan yoksulluğun yükünü bir kez daha kadınların sırtına yüklemektir. Buna karşın, kadınlar kendilerinin sorumlu olmadığı, onlara dayatılan yoksulluğun sorumluluğunu kabul etmiyor.
Bu denli kadın bedenine yönelik saldırılarla, kürtaj yasağını açmak için zemin var mı diye bir arayışa dair de bir kaygı yaratıyor. Demokratikleşmekten, kadınların eşit ve özgür yaşamından uzaklaşan ve savaş sürecinin nüfus politikalarıyla devam ettiren yönetim anlayışı, başta kadın kitleleri olmak üzere, geniş halk kitlelerinin “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” sonrasında derinleşen ve barışla sonuçlanması dilenen görüşmelere dair devletin niyetinin sorgulanmasına da sebebiyet veriyor.
“Yerli ve milli” takıntısıyla yürütülen bu politikalar özellikle Avrupa’da ve Trump ile birlikte Amerika’da da artan beyaz ve Hristiyan üstüncülüğü politikalarının ithal edilmesiyken bizler, yurtsever bir politika anlayışını kadınların, gençlerin ve halkların ortak çıkarı ve iradesinden kurarak savunmaya devam ediyoruz. Emeğimize, bedenimize, kimliğimize, haklarımıza ve kazanımlarımıza el koyma rejimini, dünyada ilerleyen sağdan ithal ettiğiniz yöntemlerle büyütemezsiniz. Bizler, tüm halklardan, inançlardan kadınlar olarak birlikte emeğimize, bedenimize, kimliğimize, haklarımıza ve kazanımlarımıza sahip çıkmakla kalmıyor, geleceğimizi de birlikte inşaa etmeye devam ediyoruz. Doğurup doğurmayacağımıza, kaç çocuk doğuracağımıza, nasıl doğuracağımıza, bedenlerimizle ilgili her sürece karar hakkı yalnızca bizim, karar hakkımızdan vazgeçmiyoruz.

Вижте още

„Целта на Назим и Джихан беше да покажат реалността на света

Политика декември 17, 20255 Mins Read

„Целта на Назим и Джихан беше да покажат реалността на света

Политика декември 17, 20255 Mins Read

Съпредседателят на MAF-DAD Гейсвейд: „Принципът на надеждата“ е основен въпрос на човешкото достойнство

Политика декември 17, 20255 Mins Read

Съпредседателят на MAF-DAD Гейсвейд: „Принципът на надеждата“ е основен въпрос на човешкото достойнство

Политика декември 17, 20255 Mins Read

Çiftyürek на партията DEM: Държавата също трябва да каже „не се връщаме към оръжията

Политика декември 17, 20255 Mins Read

Çiftyürek на партията DEM: Държавата също трябва да каже „не се връщаме към оръжията

Политика декември 17, 20255 Mins Read

Гробище Гарзан: Нападението, което позори човечеството

Политика декември 17, 20253 Mins Read

Гробище Гарзан: Нападението, което позори човечеството

Политика декември 17, 20253 Mins Read

Германски социолог: Призивът на Абдуллах Йоджалан е най-важната стъпка в Близкия изток

Политика декември 17, 20252 Mins Read

Германски социолог: Призивът на Абдуллах Йоджалан е най-важната стъпка в Близкия изток

Политика декември 17, 20252 Mins Read
Още новини
Спорт

3 за унгарците и 10 за Фенербахче! Тайните на 2019-2024 г.

декември 17, 2025
Спорт

Paf се издъни в Galatasaray

декември 17, 2025
Спорт

Единствената мисъл на Рейс е последната 8

декември 17, 2025
Спорт

ФИФА призовава TFF! „Давайте най-строгите наказания

декември 17, 2025
Спорт

Балансът във Фенербахче се променя

декември 17, 2025
Икономика

Изключителни новини: Арестувана е Ела Рюмейса Чебечи

декември 17, 2025
Спорт

Caykur Rizespor 5-2 Gaziantep FK (Ziraat Turkish Cup)

декември 17, 2025
Икономика

Канадската компания Air Transat стартира полети до летище Истанбул

декември 17, 2025
Технологии

Renault Clio 6 се провали на теста за устойчивост – факти, които разстроиха чакащите

декември 17, 2025
Общество

Последната му реч отекна в целия свят: Семейството на Хинд Раджаб, убита при израелско нападение, в Кулиех

декември 17, 2025
1 2 3 … 2 641 Next
Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
© 2025 ThemeSphere. Designed by ThemeSphere.

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.