Close Menu
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Facebook X (Twitter) Instagram
Facebook X (Twitter) Instagram
Haber.bgHaber.bg
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Haber.bgHaber.bg
Начало » ÖHD Съпредседатели: „Правото на надежда“ е важна стъпка за демократизацията

ÖHD Съпредседатели: „Правото на надежда“ е важна стъпка за демократизацията

октомври 2, 2025 Политика
Share
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email
BG Прочети на български TR Прочети на турски
Мехмет Мелих Гюлсерен, представител на Асоциацията на адвокатите, който беше изслушан от Комисията Мелис, заяви, че в дневния ред трябва да бъдат включени законодателни изменения като Закона за изпълнение на наказанията и Закона за борба с тероризмаһттр://....

Melis Komisyonu’nda dinlenen Hukukçular Derneği Temsilcisi Mehmet Melih Gülseren, İnfaz Yasası, TMK gibi mevzuat düzenlemelerinin gündeme alınması gerektiğini söyledi. ÖHD Eş Genel Başkanları, ise ‘umut hakkı’nın demokratikleşme için önemli bir adım olacağını vurguladı
Kürt sorununun çözümün siyasi ve hukuki zeminini oluşturulması kapsamında Meclis’te kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” 13’üncü toplantısıyla çalışmalarına devam ediyor.
Toplantıda dinlenen Hukukçular Derneği Temsilcisi Mehmet Melih Gülseren, sürecin hukuki zeminde ilerlemesi gerektiğine ifade etti. Mehmet Melih Gülseren, 12 Eylül Darbesi’nin yol açtığı toplumsal tahribatı dikkati çekerek, “Ağır maddi ve manevi zararlara yol açmıştır. Cumhuriyetimizin kuruluşundan bugüne demokrasimiz her vatandaşın kendisine ait hissettiği yönetim aracı haline gelememiş. Darbeler ve askeri vesayet rejimlerinin yıkıcı uygulamaları devlet ile millet arasındaki birlikteliği uzun süre engellemiştir. Bu tahribatlarımız anayasamızın da askeri vesayet döneminde hazırlanmış olması sebebiyle halen düzeltilememiştir” ifadelerini kullandı.
Süreçte sihirli kelimenin samimiyet olması gerektiğini ifade eden Mehmet Melih Gülseren, “Bizim için en temel kırmızı çizgi devletimizin üniter yapısıdır. Aşılacak tüm adlar ve yapılacak düzenlemeler bu çerçevede olmalıdır. Başarıya ulaşması için tüm kesimlerinin sürece katkı vermesi, toplumsal psikolojinin doğru ve ortak bir şekilde yönlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Komisyon tarafından hazırlanacak yol haritasının da bu zenginlikten ve bağlılıktan beslenmesini değerli buluyorum. Sürecin devamında etkileşimli yöntemler geliştirmek ve somut çözümler üretmek zorundayız” diye konuştu.
‘Provokaktif paylaşımlara ceza verilmelidir’
Sürecin sağlıklı ilerlemesi için toplumu kin ve nefrete sevk eden provokatif eylemlere, yazılı ve görsel basın açıklamalarına, sanal medya paylaşımlarına izin verilmemesi gerektiğini ifade eden Mehmet Melih Gülseren, “Bunları yapanlar hakkında cezai ve idari işlemlerin uygulanması hususunda gerekiyorsa sürece özel mevzuat değişiklikleri yapılmalıdır. Hatta bu süreçte bilgi kirliliğine karşı ve güven inşası için süreçle ilgili olarak Kürt kökenli vatandaşlarımıza ilgili kurumlarca Kürtçe SMS’ler gönderilebilir. Silahların tamamen bırakılmasının yanında huzuru kalıcı kılacak yasal düzenlemelerin önerilmesi ve hazırlanması da bu komisyonun sorumlulukları arasında. Bizim kanaatimiz ilk etapta düzenlemelerin topluma güven vermesidir. Öncelikle sosyal haklara ilişkin düzenlemeler hayata geçirilir. Bunun yanında İnfaz Yasası, Terörle Mücadele Kanunu gibi mevzuat düzenlemeleri gündeme alınmalıdır” şeklinde konuştu.
‘Demokratik ilkeler ve hukuktan ödün verilmemelidir’
Sürecin adalet ve hukuk zemininde inşa edilmesinin önemli olduğuna dikkat çeken Mehmet Melih Gülseren, “Bu meyanda büyük bir misyon isteyen komisyonun atacağı ve yön vereceği adımlar kamu vicdanını zedelemeyecek. Demokratik ilkelerden ve hukuktan ödün verilmeden atılmalıdır. İnanıyoruz ki bu yolda başarı yalnızca siyasi iradeyle değil hukukun üstünlüğünün temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasıyla birlikte büyük bir halk kucaklaşması ile gelecektir” diye belirtti.
Kürt sorununun çözümü kapsamında Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 13’üncü toplantısı devam ediyor. Toplantıda konuşan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanları Serhat Çakmak ve Ekin Yeter Moray, yargıda tarafsızlığın sağlanması gerektiğine dikkat çekerek, “umut hakkı”nın demokratikleşmeye yol açacağına işaret etti.
Serhat Çakmak, Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı ile beraber halkların, kimliklerin, inançların, cinsiyetlerin ve ekolojinin birlikte yaşayabileceği eşit ve özgür koşulları inşa etme fırsatının geliştiğini vurguladı.
Serhat Çakmak, şöyle konuştu:
“Derneğimiz bu fırsatı, ülkenin demokratikleşmesi için oldukça önemli görmektedir. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana bu ülkede bir siyasi dava ya da politik dava kavramı var. Her ne kadar yasalarda tanımlanmış olmasa da sağcısından solcusuna kadar her bir insan bu kavramın varlığını kabul etmektedir. Farklı dönemlerde farklı kesimler maruz kalsa bile, bu gerçeklik maalesef var. Şêx Seîd yargılamasından Seyîd Riza’ya, 49’lar Davası’ndan 60 Darbesi’ne, 80 Darbesi’ne, 90’lı yıllardaki uygulamaların yarattığı davalara kadar birçok örnek mevcut. OHAL sürecindeki yargılamalar, bu ülkedeki politik dava gerçekliğini gözler önüne sermektedir. Bu kapsamda, bu yargılamaların ayrıca istisnai rejimlerle yürütüldüğünü belirtmekte fayda vardır.”
‘Atamalar hukuk siyaset ilişkisini ortaya koyuyor’  
Söz konusu yargılamaların, yargı ile siyasal iktidar arasındaki ilişkiyi ve hukuk–iktidar ilişkisini ortaya koyduğuna işaret eden Serhat Çakmak, “Bizler, eğer yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını tartışacaksak, politik dava mantığını ve beraberinde getirdiği istisnai yargılama anlayışını da masaya yatırmamız gerekiyor. Bu bağlamda, yasal değişiklikleri de öngören çalışmalarla bu süreci değerlendirmemiz şart.
Ayrıca, yargı tarafsızlığının bir diğer boyutu da, yasalarda düzenlenmiş ancak uygulamada ciddi sorunlar yaratan şekli düzenlemelerdir. Bunun en bariz birkaç örneği, Anayasa Mahkemesi üyesinin doğrudan siyasi bir partinin genel başkanı olan cumhurbaşkanı tarafından atanmasıdır. Bir diğeri ise, Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyelerinin yine cumhurbaşkanı ve Meclis tarafından, yani siyasi bir irade tarafından atanmasıdır” diye belirtti.
‘Atamalar tekrar düzenlenmeli’  
Cumhuriyet tarihinden itibaren bürokratik atama geleneğinin olduğunu söyleyen ve  “Nedir bu bürokratik atama geleneği” diye soran Serhat Çakmak, “Maalesef özellikle hakim ve savcılarda olduğu gibi üst bürokraside de çok fazla karşılaşıyoruz. Yargıç ve savcıların siyasal iktidarların ideolojisine yakın kesim ve kişiler tarafından belirlenmesi ve bu ideolojiye yakın insanların belirlenmesi olarak gözümüze çarpıyor ve bunlar şekli anlamda da yargı bağımsızlığını önünde ciddi engellerdir. Bağımsız ve tarafsız yargı görünümünün ve içeriğinin sağlanması için birinci işlem olarak savcılar kurulunun yapısı, çalışma biçimleri ve özellikle üye belirleme yöntemlerinin değiştirilmesi gerekmektedir” diye konuştu.
‘Anadil hakkı çekinceleri kaldırmalı’  
Türkiye’de anadil hakkının kullanımına ilişkin eleştiri ve önerilerine de yer veren Serhat Çakmak, “Bildiğimiz üzere anadil hakkı, bireylerin kendi anadillerini kamusal ve özel alanda kullanabilmeleri, bu dilde eğitim alabilmeleri ve kültürel ifadelerini bu dil üzerinden sürdürebilmeleri anlamına gelebilmektedir. Hem genel metin olarak Birleşmiş Milletler’in, hem de İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 2. ve 26. maddeleri ile Medeni ve Siyasal Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’de de bu hak tanınmıştır. Avrupa Bölgesel ve Azınlık Dilleri Sözleşmesi ile Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde ise dille ilgili maddelere çekince konulmuştur. Bu çekincelerin kaldırılmasıyla aslında önemli bir aşama kaydedilmiş olur” ifadelerini kullandı.
‘Kalıcı zararlar giderilmeli’  
Serhat Çakmak, köy boşaltmalarıyla beraber toplumsal yapının ve ekosistemin değişmesi, orman yakmalar, ağaç kesimleri, barajlar ve yol yapımı gibi çalışmaların ekolojik sistemi tahrip ettiğini de belirtti. Serhat Çakmak, “Ciddi anlamda değişiklikler yapılması gerekmektedir. Öncelikli olarak Çevre Kanunu, Maden Kanunu, Mera Kanunu, Elektrik Piyasası Kanunu gibi birçok kanunda şirket lehine düzenleme öngören İzin Yasası’nın tekrar ele alınarak doğa ve çevre düzenlenmesi sağlanmalıdır. Savaş hatalarının kalıcı zararları giderilmeli. Müdahale sebebiyle gerçekleştirilen orman kesimlerine ve yangınlara son verilmelidir” şeklinde konuştu.
‘Umut hakkı’ uygulaması  
Ekin Yeter Moray, “umut hakkı”nın uygulanması halinde cezaevlerinde bulunan bütün siyasi tutsaklar için önemli bir gelişmenin sağlanmış olacağını söyledi. Ekin Yeter Moray, “Türkiye’nin demokratikleşmesi ve toplum sağlığı inşası için de çok önemli bir adım da sağlanmış olacak. Umut hakkı ile beraber tek seferde birçok hakkı ve demokrasi gelişmesini de kapısından geçirileceğini düşünüyorum. Cezaevlerinde bir insanlık krizi yaşanıyor” dedi.
İstisnalar kurul haline geldi  
İstisnaların kural haline geldiği bir rejimde yaşadıklarına dikkat çeken Ekin Yeter Moray, “Bu rejim  istisnaların kural haline getirildiği bir rejimdir. 2016 yılında çıkartılan bir Kanun Hükmünde Kararname’nin sonradan yasallaşması ile 93 belediye başkanı tutuklandı. 5 milyon seçmenin de seçme ve seçilme hakkı iradesi elinden alındı. Bu uygulama 2019 yılında 56 belediyeyle devam etti. Bu sadece bölgeyle sınırlı kalmadı ve Türkiye’deki başka belediyelere de sirayet etti” şeklinde konuştu.
Kaynak: MA

Вижте още

Hatay’da 3.6 büyüklüğünde deprem

Политика декември 24, 20251 Min Read

Yılbaşı sepetindeki tezkere ve Doğu Akdeniz’deki büyük iflas

Политика декември 24, 20254 Mins Read

Barışa karşı ‘Yeşil’ kartı

Политика декември 24, 20257 Mins Read

Burdur Gölü’ne su taşınacak

Политика декември 24, 20255 Mins Read

Açlık bir yazgı değil adaletsizlik

Политика декември 24, 20253 Mins Read

Yeni yıl ve beklentiler için mücadele

Политика декември 24, 20253 Mins Read

Adana’da bir erkek, iki çocuğunu öldürdükten sonra intihar etti

Политика декември 24, 20251 Min Read

Aralık ayının sonuna gelindi, Iğdır’da leylekler hala göç etmedi

Политика декември 24, 20252 Mins Read

Eskişehir basın tarihinde bir ilk: Eskişehir Haber Ajansı ve TGS arasında toplu iş sözleşmesi

Политика декември 24, 20257 Mins Read

CHP’li Bulut’tan Sadettin Saran’ın gözaltına alınmasına tepki: „Kime, neyin gözdağı?“

Политика декември 24, 20251 Min Read
Още новини
Общество

Ümit Özdağ’a “cumhurbaşkanına hakaret” davasında beraat

декември 24, 2025
Икономика

Bruce Willis’in beyni bağışlanacak

декември 24, 2025
Икономика

Dünya’nın ilk mağara kilisesinde Noel ayini

декември 24, 2025
Икономика

İsrail’den İran’a B-2 bombardıman uçaklı animasyonla gönderme

декември 24, 2025
Политика

Hatay’da 3.6 büyüklüğünde deprem

декември 24, 2025
Финанси

Fenerbahçe olağanüstü toplantı kararı aldı!

декември 24, 2025
Икономика

Adana’da aile vahşeti! 2 çocuğunu öldüren baba intihar etti

декември 24, 2025
Политика

Yılbaşı sepetindeki tezkere ve Doğu Akdeniz’deki büyük iflas

декември 24, 2025
Политика

Barışa karşı ‘Yeşil’ kartı

декември 24, 2025
Политика

Burdur Gölü’ne su taşınacak

декември 24, 2025
1 2 3 … 2 782 Next
Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
© 2025 ThemeSphere. Designed by ThemeSphere.

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.