Üsküdar Salacak sahilindeki kaçak yapılaşmaya karşı verdiği mücadele sırasında uğradığı saldırıyla kamuoyunda tanınan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Ramazan Gülten’in tahliye talebi reddedildi.
Tahliye taleplerini sık sık dile getiren avukat Hüseyin Ersöz ve Enes Ermaner, İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi’ne iletilmek üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na üç hafta önce yeni bir başvuru yaptı. 5 ayı aşkın süredir tutuklu bulunan Gülten’in avukatları, iki bilim insanından HTS kayıtları konusunda aldıkları görüş ile savcılığa başvurdu, tahliye istedi.
Ancak talep bir kez daha reddedildi. İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği’nin ret kararında Gülten’in soyadının da „Gültekin“ olarak yazıldığı görüldü.
Duruma tepki gösteren avukat Enes Ermaner, „Bu ciddiyetsizlik ve hukuksuzluklar ile 166 gündür cezaevinde tutulan Ramazan Gülten’in Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında koruma altında olan Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği Hakkı açık bir şekilde ihlal edilmektedir“ dedi.
„TAHLİYE DİLEKÇELERİMİZ GEREKÇESİZ REDDEDİLİYOR“
Ramazan Gülten’in avukatı Enes Ermaner, şunları söyledi:
„İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Ramazan Gülten tam 166 gündür haksız ve hukuksuzca Silivri Cezaevi’nde tutuklu. Ayrıca kendisi cezaevindeyken dünyaya gelen biricik kızı Maya’dan ise 76 gündür ayrı. Ramazan Gülten için sunduğumuz tüm tahliye talepli dilekçeler ve itiraz dilekçelerimiz soruşturmanın bütününde olduğu gibi hakimlikler ve mahkemelerce gerekçesiz bir şekilde reddediliyor.
5/09/2025 tarihinde sunmuş olduğumuz tahliye talebimize ilişkin karar veren İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği kararı ile bu kararların aynı zamanda ne kadar ciddiyetsiz bir şekilde verildiği de ortaya çıktı. Kararda Ramazan Gülten’in adı ‘Ramazan Gültekin’ olarak yazılmış ve bu hata ısrarlı bir şekilde tekrarlanmış. Bu kadar temel bir bilgide yapılan açık hata, kararın verilmeden önce dosyanın ve talebin gerçekten incelenmediğini, aksine şeklen bir red kararı oluşturulduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Ayrıca kararda geçen ‘şüpheliye kovuşturma aşamasında verilmesi beklenen ceza miktarı’ şeklindeki sözde gerekçe ise adli işlemlerin ne derece peşin hükümle yürütüldüğünü göstermektedir. Bu sözde gerekçe hem hukuken isabetsiz hem de kişi özgürlüğünü koruma altına alan anayasal ilkelerle açıkça çelişmektedir. Zira ‘şüpheliye kovuşturma aşamasında verilmesi beklenen ceza miktarı’ varsayımı, henüz soruşturma devam ederken ve hatta iddianame dahi düzenlenmemiş iken masumiyet karinesinin açıkça ihlali anlamına gelmektedir.
Bu ciddiyetsizlik ve hukuksuzluklar ile 166 gündür cezaevinde tutulan Ramazan Gülten’in Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında koruma altında olan Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği Hakkı açık bir şekilde ihlal edilmektedir.İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği’nin bu kararına karşı da itirazımızı gerçekleştirdik. Bu itirazımızın yargı ciddiyeti içeren bir Mahkeme tarafından incelenerek kanunlara uygun bir şekilde karara bağlanmasını ümit ediyoruz.“