Close Menu
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Facebook X (Twitter) Instagram
Facebook X (Twitter) Instagram
Haber.bgHaber.bg
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Haber.bgHaber.bg
Начало » Enflasyonla mücadelede çıkmaz sokağa girdik

Enflasyonla mücadelede çıkmaz sokağa girdik

октомври 8, 2025 Политика
Share
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email
BG Прочети на български TR Прочети на турски
Korkulan oldu: Eylül enflasyonu yüzde 3,2 ile beklentileri bir kez daha belirgin biçimde aştı. Ama mesele artık bir aylık veriden ibaret değil. Türkiye, enflasyonla...

Korkulan oldu: Eylül enflasyonu yüzde 3,2 ile beklentileri bir kez daha belirgin biçimde aştı. Ama mesele artık bir aylık veriden ibaret değil. Türkiye, enflasyonla mücadelenin sadece para politikasıyla yürütülemeyeceği bir eşiğe dayanmış durumda. 2023 seçimleri öncesinde uygulanan, gelir dağılımını bozan ve büyük bir servet transferine yol açan politikalar, fiyatlar genel düzeyini bir anda yüzde 60–80 bandına taşımıştı. O dönemin yapay refah ortamı, bugün kalıcı fiyat katılıkları ve bozulmuş beklentiler olarak ekonomiye geri dönmüş durumda.
Yıllık enflasyon eylül ayında yüzde 33,3’e tırmanırken çekirdek göstergelerdeki gevşeme yok denecek kadar zayıf. Enerji ve gıda hariç tutulan C-endeksi dahi aylık yüzde 3,2 arttı. Üretici fiyatlarındaki yüzde 2,5’lik artış ise maliyet sarmalının artarak sürdüğünü gösteriyor. Özellikle gıda fiyatlarındaki yüzde 4,6’lık sert yükseliş, eğitim ve kiralardaki çift haneli artışlarla birleşince fiyatlama davranışlarında kökleşmiş bir inatçılığı açığa çıkarıyor. 
Bu tablo, enflasyonun artık sadece faizle çözülebilecek bir sorun olmaktan çıktığını söylüyor.

FAİZ ARTIŞININ ÖTESİNDE
Son iki yıldır pozitif reel faiz verilerek TL’ye yönelmesi beklenen “carry trade” sermayesinin kısa vadeli etkisi, TL’yi bir miktar güçlendirse de enflasyonun kök nedenlerine dokunmadı. TCMB rezervlerini bu sayede doldurdu, ancak faiz yüküne katlanarak artan birikimin de siyasi amaçlar için kullanıldığını 19 Mart’tan bu yana tecrübe ettik. Üstelik yüksek faizle gelen bu tip sermaye akışı kalıcı yatırım değil; faiz ve enflasyon arasındaki farktan oluşan kazancın peşindeki sıcak para. Bu yüzden de “TL’de istikrar” görüntüsü yaratsa bile, fiyat istikrarı üretmiyor.
Enflasyonu yüzde 80’lerin üzerinden yüzde 30’lara kadar çekmek için TCMB’nin uzun süre boyunca kullandığı yüksek faiz aracı kurda baskı yaratarak ihracat gelirlerini sınırladı, şirketlerin bilançolarını bozdu, kamu kaynaklarının faiz giderlerine akmasına neden oldu, sanayi üretimini daralttı. Türkiye ekonomisi bugün yüksek faiz – güçlü TL – zayıf üretim üçgeninde sıkışmış durumda. Yanlış anlaşılmasın; enflasyonla mücadele için ilk adım olarak faiz silahını çekilmesi doğru bir hareket olsa da sadece uzun soluklu yüksek faiz politikasıyla alınacak mesafe de yolun sonuna gelindi.
Merkez Bankası’nın faiz indirimlerini sürdürme eğilimi ise bu sarmalı kırmıyor; sadece piyasaya kısa vadeli rahatlama hissi veriyor. Gerçekte ise hem beklentileri bozuyor hem de güveni aşındırıyor. Para politikasıyla yapısal sorunlar nedeniyle yüksek seyreden enflasyonla mücadeleye devam edilemedikçe faizler temmuz ayından beri reel ekonomiye nefes aldırmak için aşağıya çekiliyor. Ancak enflasyon da bu sefer 2021 erken faiz indirimleri öncesine göre (yüzde 19) çok daha yüksek bir platoda katılaşıyor.
TCMB Başkanı Karahan’ın yastık altında “500 milyar dolar enflasyonla mücadeleye engel” sözleri yanlış değil ancak eksik. Ekonomi politikalarına güven sorunu her daim Türk halkının alışkanlıklarına uygun şekilde altına talep yaratıyor. Ama Türkiye ekonomisine bir de kayıt dışı ekonominin ulaştığı aşırılıklar hâkim. TMSF’ye son haftalarda aktarılan dev şirketlerde izlediğimiz kaynağı belirsiz nakit döviz işlemleri, altın-döviz satışları ve seçim sonrası hızlanan servet/varlık transferleri, faiz yoluyla iç talebin doğal fren mekanizmasını devre dışı bırakıyor.
Kredi genişlemesi sınırlansa bile, kayıtdışı para kaynaklı tüketim ekonomiyi canlı tutuyor; Merkez Bankası ne kadar frene bassa da araç durmuyor.
Bu durum, enflasyonu “politik olarak yönetilebilir ama ekonomik olarak düşürülemez” hale getiriyor. Kayıtdışı talep kısılmadan, gelir dağılımı düzeltilmeden, bütçe harcamaları disipline edilmeden hiçbir para politikası işe yaramıyor.

YÖNETİM SORUNU
Enflasyonun en tehlikeli boyutu, artık rakamların değil beklentilerin bozulmuş olması. Piyasalar, iş dünyası ve hanehalkı fiyat artışlarını kalıcı “yeni normal” görüyor. Bu algı değişmediği sürece, beklentiler kendi kendini besleyen bir sarmala dönüşüyor. Üstelik bu tabloya ücret, kira, tarım ve hizmet fiyatlarındaki yapısal katılıklar da ekleniyor.
Sonuçta fiyat sistemi esnekliğini yitiriyor ve enflasyonun zemini yüzde 30 civarında katılaşıyor. Çünkü sorun daha derinde, yapısal güven eksikliğinden kaynaklanıyor.
Aksi halde faiz sadece bir “sinyal”, döviz sadece bir “gösterge”, enflasyon ise kalıcı bir “alışkanlık” oluyor. TCMB’nin çabalarıyla gelinen aşamanın arkasından enflasyonu kalıcı düşürmenin yolu sadece ülkenin ekonomik rotasını değiştirmekle mümkün.
Türkiye, enflasyonun yalnızca rakam değil, yönetim sorunu olduğunu bir kez daha görüyor.

Вижте още

Madrid’de bina çöktü: 2 ölü, 10 yaralı

Политика октомври 8, 20251 Min Read

Şehrin ortasına beton santralı

Политика октомври 8, 20252 Mins Read

Pülümür’de maden çalışmaları hızlandı: Su havzaları yok edilecek

Политика октомври 8, 20252 Mins Read

Milyonluk gelire göz kondu

Политика октомври 8, 20252 Mins Read

Apocu başkasının değil, kendi resmine bakar

Политика октомври 7, 20254 Mins Read

‘Gündem’de olmaktan onur duyduk’

Политика октомври 7, 20258 Mins Read

Ahmet El Şara 6 Mayıs’ı neden yasakladı?

Политика октомври 7, 20254 Mins Read

Devlet ikinci adımı atacak mı?

Политика октомври 7, 20254 Mins Read

‘Gurbetelli, sorgulamayı, itirazı ve isyanı insanın en büyük erdemi sayardı’

Политика октомври 7, 20255 Mins Read

Ekmek yerine ne yenir ki?

Политика октомври 7, 20251 Min Read
Още новини
Икономика

TÜSEDAD’tan süt tozu ve tereyağ ithalatına ilişkin açıklama: Süt sektörü algı ile yönetilemez

октомври 8, 2025
Икономика

Anayasa Mahkemesi’nden CHP’nin logo itirazına ret

октомври 8, 2025
Икономика

Üç Türk milletvekiline ulaşılamıyor!

октомври 8, 2025
Икономика

Müşteri deneyiminde Turkcell farkı

октомври 8, 2025
Икономика

Reuters: Türkiye’nin gaz politikası Rusya ve İran için tehlike yaratıyor

октомври 8, 2025
Лайфстайл

Sumud Filosu’ndaki Türk Milletvekilleri Kimler? İşte Türk Aktivistlerin Tam Listesi

октомври 8, 2025
Лайфстайл

Kubilay Aka Kimdir, Kaç Yaşında? Kubilay Aka Neden Gözaltına Alındı?

октомври 8, 2025
Лайфстайл

Bir Parti Organizatörü Kız Çocukları ve Erkek Çocukları İçin Düzenlediği Partileri Paylaştı

октомври 8, 2025
Лайфстайл

Ceren Moray Kimdir, Kaç Yaşında? Ceren Moray Neden Gözaltına Alındı?

октомври 8, 2025
Лайфстайл

Burçlara Göre En Sinir Bozucu Ev İşleri

октомври 8, 2025
1 2 3 … 1 628 Next
Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
© 2025 ThemeSphere. Designed by ThemeSphere.

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.