Meclis’te atılan ‘Bijî Serok Apo’ sloganın suç olmadığına vurgu yapan Yüksel Genç, ‘Barışı kim sağlayacaksa, ona bu halkın ‘bijî’ demesi, ‘yaşa’ demesi çok olağandır’ dedi
Özgür Kadın Hareketi (TJA) öncülüğünde bir araya gelen kadınlar, 1 Ekim’de Amed’den Ankara’ya “Umutla özgürlüğe yürüyoruz” şiarıyla yürüyüş başlattı. 7 Ekim’de yürüyüşlerini tamamlayan kadınların son durağı Meclis oldu. Kadınlar, Meclis’te sık sık “Bijî Serok Apo” sloganı atarak, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nde başaktörü/başmüzakerecinin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan olduğunu ve fiziki özgürlüğünün sağlanmasını istedi. Kadınların 7 günlük yürüyüşünü ve taleplerini görmezden bazı medya kuruluşları, Meclis’te atılan “Bijî Serok Apo” sloganı üzerine kadınları hedef aldı. Kimi muhalefet çevreleri de slogan üzerinden kadınları kriminalize etti.
TJA’nın yürüyüşünde yer alarak, Meclis’te DEM Parti Grup Toplantısı’nda kadınları temsilen konuşan Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi Koordinatörü Yüksel Genç, slogan sonrası başlayan tartışmaları değerlendirdi.
1 Ekim 1999’da Demokratik Barış Grubu üyesi olarak Türkiye’ye gelen kişiler arasında yer alan Yüksel Genç, söz konusu sloganın suç olmadığını ve tüm kesimlerin sürecin başmüzakerecisi Abdullah Öcalan’a “bijî (yaşa)” demesi gerektiğini vurguladı.
‘Yürüyüş güçlü mesajlar verdi’
Kadınların yürüttüğü yürüyüşün güçlü mesajlar verdiğini belirten Yüksel Genç, yürüyüşün Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin toplumsallaşmasına dönük önemli bir işlev gördüğünü vurguladı. Yüksel Genç, süreci güçlendirmeyi ve bu konuda cesaret edemeyenleri cesaretlendirmeyi hedeflediklerine işaret ederek, “Meclis’in son adres seçilmesinin nedeni de hem Kürt meselesinin çözümü hem barışın sağlanabilmesi için doğru çözümü talep etmekle ilgiliydi. Bu güçlü yürüyüşün içerdiği anlama uygun tartışmaların yürümüyor olmasını üzülerek takip ediyoruz” dedi.
‘Sloganlar sürecin parçası’
Yüksel Genç, “Bijî Serok Apo” sloganı üzerinden yürüyüşün hedef alınmasına dair şunları söyledi:
“Biz kadınlar yürüyüşe çıkarken 3 şeye çok dikkat ettik. Birincisi; ne yaparsak yapalım barışa hizmet edecek. İkincisi; barışçıl kalabileceğimiz bir süreç olacak. Üçüncüsü; atacağımız sloganlardan kuracağımız söylemlere kadar bütün çerçevenin Türkiye’nin mevcut yasal düzlemi ile uyumlu olmasına özen göstereceğiz. Kürt toplumunu barış sürecine ısındırmak ve barış sürecine sahiplenir hale getirmek isterken, Türkiye toplumunu bu anlamda kışkırtmak gibi bir derdimiz hiç yoktu. Bugün çokça konuşulan ‘Bijî Serok Apo’ sloganının kendisinin AYM tarafından 2024’te zaten ifade özgürlüğü çerçevesinde sayıldığı, benzer sloganların da ifade özgürlüğü çerçevesinde sayıldığını bilerek söylem kurdu kadınlar.”
Yürüyüşün hedefinin sürecin başmüzakerecisi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü olduğuna dikkati çeken Yüksel Genç, şöyle konuştu:
“Bijî Serok Apo’ sloganı sürecin taraflar arasında adil yürümesine dair bir talebin içeriğini taşır. Bu sloganların hiçbiri şiddete davet etmez. Şiddete çağırmaz. Aksine muhatabın bir diğer tarafını güçlendirecek, bir diğer tarafın adil koşullara sahip olmasını sağlayacak bir toplumsal desteği ifade eder. Bu sloganın sürecin bir parçası olarak görmeyenler ve süreç karşıtlığı üzerinden nemalanmak isteyen taraflar ne yazık ki bir kesimi etkilemiş görünüyor. Buradan çıkmak gerekiyor”
‘Adil koşullara çağrı’
“Bijî Serok Apo” sloganının “sürecin tarafları arasında adil bir müzakere masasına çağrı” olduğunu vurgulayan Yüksel Genç, herkesin başmüzakereci Abdullah Öcalan için “bijî” demesi gerektiğini söyledi. Yüksel Genç, “Çünkü müzakere masasının taraflarından bir tanesi tecrit koşullarında ve adil olmayan koşullarda tek başına bulunmaktadır. Devlet bütün olanaklara sahiptir. Ama Sayın Öcalan açısından bunu söylemek çok zor. O yüzden barışı kim sağlayacaksa, barışın adil gelişimini hangi adres yürütecekse ona bu halkın ‘bijî’ demesi, ‘yaşa’ demesi çok olağandır. Bence Türkler de bunu böyle söyleyebilmeli” şeklinde konuştu.
Haber: Berivan Altan / MA
Meclis’te atılan ‘Bijî Serok Apo’ sloganın suç olmadığına vurgu yapan Yüksel Genç, ‘Barışı kim sağlayacaksa, ona bu halkın ‘bijî’ demesi, ‘yaşa’ demesi çok olağandır’...