Close Menu
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Facebook X (Twitter) Instagram
Facebook X (Twitter) Instagram
Haber.bgHaber.bg
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Haber.bgHaber.bg
Начало » Ясното послание на „тайната“ среща

Ясното послание на „тайната“ среща

август 13, 2025 Политика
Share
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email
BG Прочети на български TR Прочети на турски

Adını kimsenin bir kerede hatırlayamayacağı ama “Komisyon” dendiğinde o olduğunu anladığı TBMM komisyonunun “gizli” toplantısı epeyce can sıkıntısı ve kafa karışıklığına yol açtı.
İçinde tartışıldığı kesimlerin, toplulukların doğasına bağlı olarak itirazlar, “PKK’den gizli olmayanın halktan neden gizlendiği” konusunda AKP’den hesap sormaktan başlayıp “DEM Parti biz devletle yürüyoruz diyor ama MİT’le gizli toplantının sosyalistler tarafından meşrulaştırılması da kabul edilemez artık” denerek TİP ve EMEP’e hesap sormaya, DEM’e kara çalmaya kadar yayılıyor. Ancak, “Komisyon”un daha yolun başında MİT, Genel Kurmay, İçişleri parantezine alınmış olmasının her şeyden önce toplumun açık demokratik siyaset talebinin gerçekleşmesi beklentileri açısından tam bir hayal kırıklığı kaynağı olduğuna şüphe yok.
Gerçi, TBMM Başkanına sorarsanız hiç de öyle değil. Numan Kurtuluş “gizli” toplantı kararını gerekçelendirirken yaptığı konuşmada şunları söylemişti: “Tabiri caizse ilk düğme doğru iliklenmiştir. Bundan sonra hem müzakere bakımından hem burada alınacak kararların uygulanması bakımından ortaya konulan bu ittifak ruhunun önemli olduğu kanaatindeyim.”
Kurtulmuş, daha sonra kararı toplantının usule uygun olarak tam kapalılık ilkesi çerçevesinde gerçekleştirilmesi için milletvekillerinin oylarına sundu.  Sonuç, Kurtulmuş’un beklediği gibiydi: “İttifakla toplantının tam kapalılık ilkesiyle gerçekleştirilmesine karar verilmiştir” dedi.
Kayıtlar toplumun erişimine kapatıldı ama “düğmenin yanlış iliklendiği”ne ilişkin kaygılar dinmedi. Konu, tartışılmaya devam ediyor.  Bunu, günler sonra CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de “gizli toplantı” konusunda devreye girmesinden anlıyoruz. Özel, gazetecilerin sorularını yanıtlarken şunları söyledi: “Toplantıya MİT Müsteşarı yanında uzmanlarıyla geldi ve sunum yaptı. Biz MİT mensubunu yabancı istihbarat örgütlerine deşifre mi edeceğiz orada? […]”
Emek Partisi (EMEP) milletvekili İskender Bayhan’ın’ın önceki günün toplantı tutanaklarına yansıyan Başkan Numan Kurtulmuş’a yönelik beyanı, benzer eleştirilerin “Komisyon”a üye veren diğer partilerde de süre gittiğine işaret ediyor: “[…] özellikle kamuoyunun bilgilendirilmesi ve gündem önerileri içerisinde […] gizli, kapalı toplantıların bile sonuçlarının uygun bir biçimde kamuoyuyla paylaşılabilmesi, Komisyonun halkı ikna etme, bu ülkenin işçilerini, emekçilerini ikna etme diye bir niyeti varsa kaçınılmazdır.”
DEM Parti TBMM Grup Başkan Vekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise “gizli toplantı” konusunu eşyanın tabiatı kapsamında gördüğünü toplantı öncesinde beyan etmişti: “Tabii, güvenlik bürokrasisinin kendi işleyişi var. Örneğin, biz de MİT Başkanı Sayın İbrahim Kalın’la bir görüşme yaptık. Biz de bunun içeriğini basına anlatmadık. İşin doğası gereği bazı şeylerin biraz daha kapalı kalması gerekiyor. Bu anlamıyla buradaki gizliliği böyle ele almak gerekiyor. […] Bunun yapılmış olmasında problem yok. Ama çok fazla bir gizli toplantı olacağı düşüncesinde değiliz. Bu anlamıyla bir şeffaflık, kamuoyuna açıklık konusunda komisyonun bir sorun olduğunu düşünmüyoruz açıkçası.”
Oysa bir soru/sorun var. Gizliliğin kendisinden önce, gizliliğin mücbir sebebi olarak görüldüğü anlaşılan MİT, Genel Kurmay ve İçişleri Bakanlığı’ndan bütün takım taklavatıyla birlikte kendisini bilfiil bilgilendirmesini “Komisyon” hangi toplantısında ve ne şekilde istemişti? Bu konudaki öneri “Komisyon” üyelerinden gelmemişti. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 8 Ağustostaki ikinci toplantısında MİT Başkanı İbrahim Kalın, Genelkurmay Başkanı Selçuk Bayraktaroğlu ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in komisyona bilgi vermesi için resmî olarak davet edildiğini açıklamıştı. Söz konusu davetler TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş tarafından gündeme getirildi. “Komisyon” tutanaklarında, CHP, DEM Parti veya diğer partilerden gelen bir önerge ya da talebin görüşülmesi sonucunda belirlenmiş bir davet olduğuna dair bir bilgiye yer verilmedi.
Püf noktası da burası. “Komisyon” ikinci toplantısında, müzakere ederek ortaya çıkartmış olmadığı, kendi iradesinin esri olmayan bir Başkanlık önerisiyle bir emrivaki eseri olarak devletin savunma, güvenlik ve istihbarat aygıtıyla bir araya getirildi. Bu toplantının “koreografisi” TBMM Başkanıyla bu organların yöneticileri tarafından Komisyon iradesi dışında kararlaştırıldı ve Komisyon üyeleri arasında daha geniş bir bakış açısıyla bu emrivakiyi kabul etmeyecek olanlar “pişmiş aşa su katmış” olabilecekleri tereddüdüyle baş başa bırakıldılar. Arkası çorap söküğü gibi geldi.
Oysa, bir an için Başkan’ın, “Komisyon”un, ikinci toplantısında bu kurumlardan gelecek/akacak bilgiye ihtiyacı olduğuna dair peşin hükmünün üyelerin hepsince paylaşıldığını varsayacak olsak bile, bu “bilgi”nin Komisyon’a alayüvala ile, merasim törenleriyle, gümbürtüyle bizzat kurumların başları tarafından da değil, “canlarını tehlikeye atacak MİT mensupları”nca Komisyon huzuruna çıkarak verilmesini gerekli kılan ne gibi bir rasyonel olabilirdi.
“Gizlilik” nedeniyle aktarılan “bilgi”nin mahiyetini bilmesek de DEM Parti’yi “PKK uzantısı” olarak gören, CHP’yi “bir kamu güvenliği riski” olarak kodlayan, “sosyalist” partileri “iç tehdit” olarak niteleyen yönergelerin yön verdiği “Çöktürme Harekât Planı”nın müellifi emniyet ve istihbarat oligarşisinin “Komisyon” oturumunda sundukları “bilginin” hangi filtrelerden geçmiş olacağını tasavvur etmek hiç de güç değil.
O nedenle, gerçek bir devlet içi güvenlik brifinginde yer verilmemesi düşünülemeyecek olan “operasyonel istihbarat” kapsamındaki  örneğin, “PKK içindeki örgütsel çözülme, lider kadronun yer değiştirme planları, teslim olma eğilimleri, sınır ötesi kamplardaki son durum (Kandil, Sincar, Mahmur vb.)”, yerleşim yerlerinde mevcut gizli hücrelerin listesi veya istihbarat kaynaklarının konumuna ilişkin hiçbir bilgiye güvenlik bürokrasinin iktidarın hasmı olarak hedef aldığı heyetlerin bulunduğu bu oturumda yer verilmemiş olacağını aklımızla görebiliriz.
“Askerî planlama” kapsamında, olası “silahsızlandırma” adımlarının güvenlik koordinasyonu (silahların toplanacağı yer, zaman, güvenlik birimlerinin konumu), olası provokasyon senaryolarına karşı alınacak önlemler, TSK ile yerel güvenlik güçleri arasındaki koordinasyon planlarına da bu oturumda yer verilmemiş olması aynı mantıkla gene kaçınılmazdır.
Oturumda, “üçüncü ülkeler ve diplomatik temaslar” kapsamında sürece dahil yabancı istihbarat servisleri veya hükümetlerle yürütülen kapalı görüşmeler (ör. Irak, Suriye, ABD, Rusya), Türkiye’nin müzakere ettiği güvenlik garantileri vb. konularına girilmemiş olması da çok doğal.
Kapalı yapılmasına gerek olmayan ama “gizli” etiketi altında daha çok güç gösterisi ve algı yönetimi amacıyla aktarılabilecek halka açık bilgilerin tekrarı kapsamında  zaten medyaya da yansımış olan çatışmasızlık süreci bilgileri (teslim olan grupların sayısı, tahliye edilen bölgeler vb.) ve daha önce kamuya duyurulmuş güvenlik operasyonlarının “arka plan” sunumları oturumda yer almış olabilse de bu bilgilerin milletvekillerine “gizlilik” kaydı altında nakledilmesini gerektiren bir rasyonel gerekçe yok.
Bununla birlikte, TBMM’nin “gösteri toplumu” kapsamında ülke siyasetinde işgal ettiği önemli yer göz önünde tutulursa, bu “gizli toplantı” farfarasının politik bir amaca hizmet ettiği açık: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde Anayasal olarak da doğrudan doğruya Cumhurbaşkanı’na bağlı olan ve ondan ayrı hareket etmesi düşünülemeyecek olan MİT, Genelkurmay ve İçişleri Bakanlığı (Emniyet) daha işe başlarken Komisyon’a baskın yapıp onu çerçevelemiş, devletin güvenlik teşkilatının TBMM hizmetinde değil, rejim hiyerarşisinde TBMM’nin devletin güvenlik teşkilatının altında olduğunu tüm topluma ilan etmiş oldular.
Güvenlikçi yaklaşımda huzur bulanlar için, bu “Komisyon” baskını sürecin sigortası olarak selamlansa yeridir.  Erdoğan böylece “vaka mahalli”ne MİT Başkanı, Genelkurmay Başkanı ve iki bakanını göndererek konunun “TBMM’ye bırakılamayacak kadar ciddi” yürütme organına dayalı bir çözüm stratejisine bağlı olduğunu vurgulama fırsatını kaçırmamış oldu.  Muhalefet ise, farklı farklı kaygılarla kapalı oturumu ilke olarak reddetmekte zorlandı. Güvenlikçi çözüme yatkın kamuoyu algısı karşısında kapalı oturuma “kategorik olarak” karşı çıkmakta en azından mütereddit kaldı. Rejim böylece, “gizli toplantı” kararının oy birliğiyle geçmesini sağlayarak, gelecekte “hepiniz oradaydınız” diyerek kullanabileceği bir feragatname elde etmiş oldu
Bu sonuçla, barışa susamış, ancak rejime duydukları öfke ve kuşku asla dinmemiş olan Kürt halkı ve barış için şeffaf bir süreç talep eden kesimlerin içine bir kurt daha düştü. Kitle çalışması yürüten DEM Partililerin merkeze gönderdikleri “halkın rejime duyduğu büyük güvensizlik” konulu raporların, bu birleşik kamuoyu algısını “bir avuç Kemalist’in vesvesesi” diyerek küçümsemenin büyük bir aymazlık olacağının en önemli göstergesi olarak akılda tutulması gerekir.
Marksist siyaset ve tarih anlayışının geçerliğine ilişkin çatışan görüşler arasında seyrediyor olması, DEM Parti’nin, meşruiyetleri tarih tarafından bugün de kanıtlanmaya devam eden olgulara müracaatta ısrarına engel sayılmamalı.
8 Kasım 1917’de Bolşeviklerin önderliğinde gerçekleşen Rus Devrimi’nin zaferinin ertesi günü, Devrimci Hükümetin ilk dış politika icraatı Lenin’in hazırladığı ve İkinci Tüm Rusya Kongresince benimsenen Barış Kararnamesi olmuştu. Kararname, “adil, demokratik barış temelinde […] bütün gizli anlaşmaların iptali ve gelecekteki tüm antlaşmaların, tüm halkın gözü önünde, açık olarak müzakere edileceğini” vaat ediyordu. Osmanlı Devleti egemenliğindeki toprakların bu arada Kürdistan’ın da emperyalist güçler arasında paylaşılmasının bugün de yol gösterici ilkesi olmaya devam eden kötü ünlü Sykes-Picot anlaşması Rus Çarlığının gizli kasalarından işte böyle çıkarak ifşa olmuştu.
O gün dendiği gibi “Gizli diplomasi, çıkarlarını korumak için çoğunluğu aldatmaya mecbur olan mülk sahibi azınlığın ihtiyaç duyduğu bir araçtır.”  Kürtler ve Türkiye halkının çoğunluğuysa hakikate ekmek ve su kadar muhtaç yoksul emekçilerdir.

Вижте още

Попечителят не е предоставял услуги на района в продължение на 10 месеца.

Политика август 16, 20255 Mins Read

Пожарът в Чанаккале е овладян: Работите по охлаждането продължават

Политика август 16, 20251 Min Read

On Numara 15 август 2025 Обявени са резултатите! Национална лотария Draw Резултати запитване Screen | 15 август 2025 На Numara равенство резултати

Политика август 16, 20252 Mins Read

Путин говори след срещата на върха в Аляска: Срещата ни беше конструктивна и полезна

Политика август 16, 20254 Mins Read

Съпротивление

Политика август 16, 20253 Mins Read

Предупреждение за дъжд от метеорологията

Политика август 16, 20251 Min Read

Този ред трябва да се промени

Политика август 16, 20251 Min Read

Две земетресения Земетресение в Синдиржи и политическо земетресение

Политика август 16, 20251 Min Read

Свещта на лъжеца гори до края на времето…

Политика август 16, 20251 Min Read

Младостта в огледалото на Tevfik Fikret

Политика август 16, 20251 Min Read
Още новини
Новини

Пожар в маквиси в Балъкесир

август 16, 2025
Новини

Зюлфю Ливанели получи наградата за приятелство и мир Hacı Bektaş Veli

август 16, 2025
Технологии

Китайски учени пренасят бременността и раждането при роботите

август 16, 2025
Новини

Имамоглу: Предотвратяването на предоставянето на статут на място за поклонение на гробищата е срам за правителството

август 16, 2025
Новини

Горски пожар в Галиполи: Пет села са евакуирани

август 16, 2025
Новини

Правото на слуга, преценката на мъжете, правото на жените на живот и бъдеще

август 16, 2025
Технологии

Нов шок за потребителите на електронни цигари: Оказа се, че това е гнездо на гъбички!

август 16, 2025
Жени

Шахтьор на Арда Туран намира алтернатива на Кевин

август 16, 2025
Жени

Президентът на Fenerbahçe Али Коч пътува до стадиона заедно с феновете

август 16, 2025
Жени

Трагичен инцидент на пътя Анкара-Нигде: загинал е 1 човек

август 16, 2025
1 2 3 … 1 072 Next
Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
© 2025 ThemeSphere. Designed by ThemeSphere.

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.