Türkiye’de eskiden de özel hastaneler vardı. Bunların çoğu hekimlerin bir araya gelip, mümkünse bir de sermayedar bulup kurduğu yerlerdi. Çoğu elli, yüz yataklıydı. Bugünkülerin yanında pek mütevazıydılar.
Sonra 3 Kasım 2002’de AKP iktidara geldi, 16 Kasım’da da “Acil Eylem Planı” açıkladı. Planda sağlıkla ilgili diğer vaatlerin yanı sıra “Özel sektörün sağlık alanına yatırım yapması özendirilecek.” deniyordu.
Nitekim öyle oldu. Özel sağlık sektörü çeşit çeşit teşvikler, kredilerle desteklendi. En önemlisi de Sosyal Güvenlik Kurumu, SGK’nın sağlık fonları özel hastanelere açıldı. Üstelik özel hastanelere SGK’nın aldıklarının yanında hastalardan da “ilave ücret” adıyla para alma hakkı tanındı.
Böylece özel hastanecilikte “Yürü ya kulum!” dönemi başladı. Cumhuriyet tarihinin seksen yılı boyunca alamadıkları mesafenin fersah fersah fazlasını bu dönemde aldılar.
AKP döneminde özel hastane sayısı ikiye katlanmakla kalmadı; özel hastane yatak sayısı iki buçuk, yatan hasta sayısı beş buçuk, ameliyat sayısı altı, müracaat eden hasta sayısı ise on iki kattan fazla arttı.
***
Eskiden birçok şehir merkezinde bile özel hastane bulunmazken ilçelere, kenar mahallelere kadar yayıldılar. Her adım başında pıtrak gibi özel hastane türedi.
Bu özel hastaneler doktor, sağlık çalışanı ihtiyacını doğal olarak kamu hastanelerinden çektiler. Bu durum da kamu hastanelerinin zayıflamasına, hele de kışkırtılmış sağlık talebi ile birlikte çöküşüne yol açmaya başlayınca bu kontrolsüz gidişi frenleme ihtiyacı doğdu. Sağlık Bakanlığı özel hastanelerin kadrolarını kısıtlamaya başladı. Hangi özel hastanenin hangi branşta kaç doktor çalıştıracağı Bakanlık iznine bağlandı.
Normalde özel hastane patronlarının “Nerede kaldı serbest piyasa ekonomisi? Nerede kaldı özel girişim özgürlüğü?” diye feveran etmeleri gerekiyordu ama para da, “müşteri” de devletten geldiği için gıklarını çıkaramadılar.
***
Özellerin doktor kadroları kısıtlanıp Bakanlık iznine bağlanınca, bu kez kadrolar piyasada alınıp satılmaya başlandı.
İnternet siteleri “Satılık Kardiyoloji Kadrosu”, “Satılık Çocuk Kadrosu”, “Onkoloji Kadromuz Satılıktır” ilanlarıyla doldu. Sadece doktor kadroları da değil; hastane, tıp merkezi, laboratuvar, bilumum ruhsat da bu şekilde piyasaya düştü.
Özel hastanelere verdiği izinlerin piyasada böyle alınıp satıldığını gören Sağlık Bakanlığı da “Mal benim, niye başkasına yedireyim?” diyerek bu işten kâr etmenin peşine düştü.
Geçtiğimiz ay “Sağlık Hizmetleri Lisans Yönetmeliği”ni yayınladı.
Yönetmeliğe göre bundan böyle “sağlık alanında yatak, özellikli merkez, ünite, tıbbi cihaz, uzmanlık dalları ve kadro ile hastane ve benzeri özel sağlık kuruluşları açabilme yetkisi” için önce Bakanlıktan lisans satın almak gerekiyor. İnşaat, ruhsat, tıbbi cihazlar, çalışacak eleman filan sonra.
Sağlık Bakanlığı lisansları da sabit bir ücretle değil, açık artırma usulüyle satacak.
“2026 Yılı Özel Hastane Açılması, Uzmanlık Branşlarında Kadro ve İlave Yatak Lisansı İle İlgili Açık Arttırma İşi İlanı” geçtiğimiz günlerde yayınlandı.
Önümüzdeki günlerde yapılacak ihaleler ile 19 hastane, 1.260 hastane yatağı ve 2.513 uzman doktor lisansı sahiplerini bulacak. En çok parayı basan taksi plakası alır gibi lisansı alacak, hayrını görecek.
İhaleler açık artırma usulü ile yapılacak. İlanda her lisans için tahmini bedel ve artırma bedeli de belirtilmiş. Tahmini bedellerin altındaki teklifler değerlendirmeye alınmayacakmış.
***
Ardahan’da Bir Adet Özel Hastane Lisansı. Tahmini bedeli 20 milyon TL. Artırma bedeli 2 milyon TL.
Sinop’ta Bir Adet Özel Hastane Lisansı. Tahmini bedeli 30 milyon TL. Artırma Bedeli 3 milyon TL.
Bir Adet İlave Yatak Paketi (1 Paket = 10 Yatak) Lisansı. Tahmini bedeli 300 bin TL. Artırma bedeli 50 bin TL.
Bir Adet Kalp ve Damar Cerrahisi Lisansı. Tahmini bedeli 500 bin TL. Artırma bedeli 100 bin TL.
Bir Adet Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Lisansı. Tahmini bedeli 500 bin TL. Artırma bedeli 100 bin TL.
Bir Adet Kadın Hastalıkları ve Doğum Lisansı. Tahmini bedeli 250 bin TL. Artırma bedeli 50 bin TL.
Bir Adet Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Lisansı. Tahmini bedeli 250 bin TL. Artırma bedeli 50 bin TL.
Ve daha niceleri.
Yok mu artıran?
Satıyorum. Satıyorum. Sat-tım!

