Hasta tutsaklar için yapılan eylemlerde, ATK raporlarına rağmen tahliye edilmeyen Kemal Gömi, Cengiz Sinan Halis Çelik ve Seyad Erişmiş’in durumalarına dikkat çekilerek, tedavileri için tahliye edilmeleri istendi
Hasta tutsakların yaşadığı sağlık sorunları ve ihlalleri dikkat çekmek amacıyla İstanbul, Ankara ve İzmir’deki eylemlerde Adli Tıp Kurumu (ATK) raporlarına rağmen tahliye edilmeyen Kemal Gömi, Cengiz Sinan Halis Çelik ve Seyad Erişmiş’in durumalarına dikkat çekilerek, tedavileri için tahliye edilmeleri istendi.
İstanbul
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, “F Oturması” eylemlerinin 706’ncı haftasında Beyoğlu’nda bulunan dernek binası önünde açıklama yaptı. Bu haftaki eylemde, Metris R Tipi Cezaevi’nde 33 yıllık hasta tutsak Kemal Gömi’nin durumuna dikkat çekildi. “Tedavi haktır engellenemez” ve “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın” pankartlarının açıldığı açıklamada, sık sık “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” ve “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır” sloganları atıldı. Açıklamaya çok sayıda hak savunucusu da katıldı.
Açıklamayı yapan İHD üyesi Taylan Bekin, 56 yaşındaki Kemal Gömi’nin ağır hastalıkları bulunduğu belirtti. Taylan Bekin Bekin, Kemal Gömi’nin şizofreni hastası olduğunu ve kaldığı yerin cezaevi olduğunu idrak edemediğini, kişisel ihtiyaçlarını karşılayamadığını ATKa raporuyla teyit edildiği halde 1993’ten beri cezaevinde tutulduğunu kaydetti. Kemal Gömi, ağırlaştırılmış müebbet cezasıyla yıllardır tek kişilik hücrede tutulduğunu belirten Bekin, gelişen hastalıklar nedeniyle çok kez hastaneye yatırıldığını ifade etti. ATK’nin 2010’da Kemal Gömi’ye şizofreni tanısı koyduğunu aktaran Bekin, “Bu hastalığın kalıcı bir hastalık olduğunu ve sağlık sorunları sebebiyle Cumhurbaşkanı tarafından affedilebileceğini belirtmiştir” dedi.
Tedavi hakkı engellendi
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’in 2019’da Kemal Gömi’nin tedavi hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Türkiye’yi tazminata mahkum ettiğini söyleyen Taylan Bekin Bekin, “AİHM verdiği kararda devletin mümkün olan en kısa sürede sürekli olarak psikiyatrik ve tıbbi bir tedavi sağlayan özel bir kurumda yeterli tutukluluk koşulları sağlanması gerektiğine işaret etmiştir. AİHM kararına rağmen; Kemal Gömi, uygun bir sağlık kuruluşuna sevk edilmek yerine tutulduğu Bolu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’ndan Metris R Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edilmiş ve burada da tekli hücreye konulmuştur. Kemal Gömi, Metris’e getirildikten sonra burada bulunan adli mahpuslardan biri tarafından kesici bir alet ile yaralanmıştır” diye konuştu.
Can güvenliği yok
Taylan Bekin Bekin, Kemal Gömi’nin ağabeyinin şu ifadelerini paylaştı: “Kemal halen Metris’te tek kişilik hücrede tutuluyor, sorduğumuzda ‘yapıyoruz’ deniliyor, ama tedavisini takip etmek çok zor. Son gidişimde yine çok sinirliydi. Hastalığı nedeniyle kendisine zarar verecek duruma geldi. Karşılaştığı başka mahpuslar tarafından da zarar görme ihtimali var. Orası kardeşimin kalacağı yer değil, kardeşimin can güvenliğinden endişe ediyoruz. Adli Tıp raporu var, AİHM kararı var, bu kararlara dayanılarak bir an önce bizim gözetimimizde tedavi edilmesi için tahliye edilmesini istiyoruz.”
İzmir
İHD İzmir Şubesi, eylemlerinin 362’nci haftasında Erzincan Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan Seyad Erişmiş’in sağlık durumuna dikkat çekti. Konak Eski Sümerbank önünde yapılan açıklamada, “Hasta mahpuslar ölüyor, susma, suça ortak olma” pankartı açıldı.
Açıklamayı yapan İHD İzmir Şube Yöneticisi İrem Revşen Yıldız, Seyad Erişmiş’in 2016 yılından beri tutuklu bulunduğunu hatırlatarak her iki böbreğinde taş ve kötü huylu kist gibi birçok ciddi rahatsızlıklarının olduğunu ifade etti. 4 yıl önce Wan’dan Erzincan Yüksek Güvenlikli Cezaevine sürgün edildiğini belirten İrem Revşen Yıldız, burada da revir doktoru rahatsızlıklarından dolayı Seyad Erişmiş’i nöroloji ve genel cerrahiye sevk ettiğine dikkat çekti. Ciddi rahatsızlıkları olan Seyad Erişmiş’in hücrede tutulmasına tepki gösteren İrem Revşen Yıldız, “Rahatsızlıklarından dolayı tek kişilik tutulduğu hücreden alınıp daha kalabalık bir odaya konulması gerekmektedir. Ayrıca tüm hastalıklarının tam tetkiklerinin yapılması ve kesintisiz tedavi ve kontrollerinin yapılmasını, Adli Tıp Kurumu’na sevk edilerek hapishanede kalmasını engelleyen hastalıklarının tespitiyle infazının ertelenmesini talep ediyoruz” dedi.
Açıklamanın ardından kitle 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirdi.
Ankara
Ankara’da Hasta Tutsaklara Özgürlük İnisiyatifi, hasta tutsaklar ve cezaevlerindeki hak ihlalleri için 578’inci haftada bir araya geldi. Konuya ilişkin yapılan açıklamada sık sık “Tecrit işkencedir”, “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın” sloganlarını attı. İnisiyatif, bu hafta Çarşamba S Tipi Cezaevi’nde tutsak Cengiz Sinan Halis Çelik’in sağlık durumuna dikkati çekti. Açıklamayı yapan İHD Ankara Şubesi Eş Başkanı Ömer Faruk Yazmacı yaptı.
Cengiz Sinan Halis Çiçek’in 1997’de Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılandığını ve yaklaşık 28 yıldır cezaevinde tutulduğunu ifade eden Ömer Faruk Yazmacı, Erzurum, Giresun, Kırıkkale, Sincan, Tekirdağ, Muğla, Metris ve Silivri’deki cezaevlerinde tutulduktan sonra 30 Nisan 2025’te yeni açılan Çarşamba S Tipi Cezaevi’ne sürgün edildiğini söyledi.
Cengiz Sinan Halis Çiçek’in tutuklandığında başı ve omuriliği de dahil vücudunun çeşitli yerlerinde şarapnel parçaları bulunduğunu ifade eden Ömer Faruk Yazmacı, “Felç riski nedeniyle bu parçalara tıbbi müdahale yapılamamıştır. Başındaki şarapnel parçalarının yarattığı baskı nedeniyle sık ve uzun süreli ağır epilepsi nöbetleri geçirmekte ve bunlar nedeniyle hastaneye kaldırılmaktadır. Ağır epileptik nöbet nedeniyle götürüldüğü hastanede mesane kanseri tespit edilmiştir. Metris R Tipi Kapalı Hapishanesi’nde ameliyatından bir gün sonra aynı cezaevinde bulunan bir adli mahpusun saldırısına uğramış ve 22 yerinden kesici aletle yaralanmıştır. Saldırı nedeniyle Metris’te devam eden kanser tedavisi yarıda kalmış ve Silivri Cezaevi’ne geri götürülmüştür. Saldırı sonrası yürüme ve denge sorunları başlamıştır” diye konuştu.
‘Cezaevi’nde kalması olanaksızdır’
Cengiz Sinan Halis Çiçek’in hayatını tek başına idame edemediğini de aktaran Ömer Faruk Yazmacı, “Adli Tıp Kurumu raporunda ‘Hayatını yalnız idame ettiremez ve sürekli gözetim gerektirir’ ifadesi bulunmaktadır. İleri nöbetler sırasında solunum ve nabız alınamama öyküsü de mevcuttur. Ağır ve sürekli takip gerektiren hastalıkları nedeniyle Çelik’in hapishane koşullarında kalmasının uygun olmadığı açıktır. Geçirdiği ağır epileptik nöbetler nedeniyle acil müdahale gerektirmesi, kanser nedeniyle düzenli tarama ve tedaviye ihtiyaç duyması, hapishane ortamında tedavisinin devamını olanaksız kılmaktadır” ifadelerini kullandı.
Ömer Faruk Yazmacı, Cengiz Sinan Halis Çelik’in daha sağlıklı koşullarda tedavi edilmesi ve yaşamını sürdürebilmesi için tahliyesini talep ettiklerini ifade etti.
Kaynak: MA
По време на протестите за болните затворници беше обърнато внимание на условията на Кемал Гьоми, Дженгиз Синан Халис Челик и Сеяд Еришмиш, които не бяха освободени въпреки докладите на ATK, и...