María Paula VASILE
26 Ekim Pazar günü Arjantin’de yapılan yasama seçimleri, Javier Milei’nin hükümetinin sağcı politikalarını sınırlamada kritik olabilirdi. Oy kullanma zorunlu olmasına rağmen katılım tarihi bir düşüş gösterdi ve başkanın imajını zedelemiş gibi görünen son gelişmelerin seçim sonuçları üzerinde hiçbir etkisi olmadı. Milei’nin partisi La Libertad Avanza, sandalye sayısını ikiye katladı; bu, onun ABD Başkanı Donald Trump’tan aldığı desteği sürdürmesine yardımcı olacak.
GÖREVDEKİ İLK İKİ YIL
Milei’nin yaklaşık iki yıllık dönemi, toplumun en savunmasız kesimleri için felaket oldu. Kemer sıkma politikalarının yol açtığı bütçe kesintileri ağırlıklı olarak konut, sağlık ve eğitimi etkiledi. Kadınlara yönelik nefret söylemi (Güvenlik Bakanı gibi yetkililer tarafından bile teşvik edilen) ve toplumsal cinsiyete yönelik şiddeti önleyen programların kaldırılması, ülkede her 35 saatte bir kadının öldürüldüğü femicidlerin (kadın cinayeti) artmasına yol açtı.
Ortalama emekli maaşı yaklaşık 280 ABD dolarına indi, bu durum onları yoksulluk sınırının altına düşürdü ve temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hâle getirdi. Emekliler her çarşamba maaşlarının artırılması ve temel ilaçların temini talebiyle Kongre’ye yürürken polis tarafından şiddetli müdahaleye maruz kalıyor; bu da protesto hakkını zayıflatıyor.
YOLSUZLUK SKANDALLARI
Javier Milei’yi 2023’te başkanlığa taşıyan seçim kampanyası, kamu harcamaları yoluyla kendi çıkarları için hırsızlık yapmakla suçladığı ‘siyasi kastla’ mücadeleye odaklanmıştı. Bu yılın başlarında, Milei’nin milyon dolarlık bir patlamadan sonra çöken LIBRA isimli kripto parasını teşvik ettiği ve dolandırıcılık iddialarına, yargı soruşturmalarına ve ekonomik krize yol açan siyasi-mali bir skandal patlak verdi. Davacılardan Martín Romeo, Milei’nin sözkonusu kripto paranın lansmanı hakkında tweet atması için rüşvet ödendiğine dair kanıtlar sundu. Romeo, token’ın yaratıcısı iş insanı Hayden Davis’e ait sanal cüzdanlardan başlayan ve başkanla bağlantılı iki tüccar olan Mauricio Novelli ve Manuel Terrones Godoy’a transferlerin yapıldığı bir ödeme devresini yapılandırdı.
RÜŞVET İDDİALARI
Son haftalarda, eski bir hükümet yetkilisi, sızdırılan ses kayıtlarında Arjantin başkanının kız kardeşi ve sağ kolu Karina Milei’nin, Ulusal Engellilik Ajansı (ANDIS) aracılığıyla rüşvet zincirinden nasıl doğrudan faydalandığını açıklıyordu. Bu kayıtlar, ilaç alımı ve tedariki ile bağlantılı olduğu iddia edilen bir rüşvet şemasını anlatıyordu; tahmini kâr marjı %8, bunun %3’ü Başkanlık Genel Sekreterliği’ne aktarılmış. Bu durum, haziran ayında Senato tarafından kabul edilen Engellilik Acil Durum Yasası’nın Milei tarafından veto edilmesiyle ortaya çıktı. Ancak hem Temsilciler Meclisi hem de Senato bu yasa konusunda ısrar etti ve vetoyu geri çevirdi. Yasa, hizmet sağlayıcılara yapılan ödemelerde kesintiler ve gecikmeler yaşanması durumunda, engelli kişilere temel hak ve hizmetlerin sağlanmasını garanti etmeyi amaçlıyor.
UYUŞTURUCU KAÇAKÇILIĞI
Ayrıca, Buenos Aires eyaletinden ulusal milletvekilliği için iktidar partisinin başlıca adayı José Luis Espert, ABD’deki bir uyuşturucu trafiği davasına karışmış iş insanı Federico ‘Fred’ Machado’dan 200 bin ABD doları ödeme aldığı ve 2019 başkanlık kampanyasında Machado’ya ait bir uçak ve minibüs kullandığı yönündeki suçlamaların ardından adaylıktan çekildi. Bu durum karşısında LLA partisinin temsilcileri, seçim kurulundan Espert’in yerine Diego Santilli’yi liste başı olarak atamasını ve oy pusulalarının yeniden basılmasını talep etti. Ayrıca Espert, Temsilciler Meclisi Bütçe Komitesi başkanlığından istifa etti. Hem Espert hem de LLA üyeleri, başkan Milei de dahil olmak üzere, yapılan transferi kanıtlayan delillere rağmen bunun bir kurgu ve ‘dedikodu’ olduğunu iddia etmeye devam ediyor.
TRUMP’IN KURTARMA PAKETİ
2018’de, Mauricio Macri başkanlığında Arjantin, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile 57 milyar dolar tutarında bir kredi anlaşması imzaladı. Bu, finans kuruluşunun tarihindeki en büyük kredi ve karşılığında iş ve emeklilik konularında karşı reformları gerektiriyor. Birkaç hafta önce, mevcut ekonomik kriz karşısında ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, X hesabından Arjantin Merkez Bankası (BCRA) ile 20 milyar dolar tutarında döviz takası yapıldığını doğruladı; ajansa göre bu anlaşma rezervleri güçlendirecek ve döviz piyasasına müdahale kapasitesini artıracak. Bu önlem, ABD’de devam eden hükümet kapanmaları, federal yönetimde kitlesel işten çıkarmalar ve milyonlarca insanı yoksulluğa sürükleyebilecek sosyal güvenlik kesintileriyle karşı karşıya kalan Amerikalılar tarafından eleştirildi. Eleştirilere karşı Trump, “Arjantin yaşam savaşı veriyor […], paraları yok, hiçbir şeyleri yok, hayatta kalmak için çok zor savaşıyorlar […], ölüyorlar” dedi.
ABD’NİN BÖLGEYE MÜDAHALESİ
Yakın zamanda Beyaz Saray’da Trump ve Milei arasında yapılan görüşmede, ABD Başkanı basına ekonomik desteğin LLA’nın seçimleri kazanmasına bağlı olacağını söyledi. Bunun sebeplerinden biri, başkanın söz konusu yolsuzluk suçlamaları nedeniyle olası bir görevden alma sürecinden korkulması olabilir. ABD, bu seçime giden son aşamada kesinlikle kritik bir rol oynadı.
Şüphesiz, dolar bağımlılığı modelini sürdüren ve ülkeyi başka bir iflasa sürükleyecek bu durum, Latin Amerika’da ABD müdahalesinin artışına eklenen bir sömürgeci pakt gibi görünüyor. Arjantin muhalefeti için, bu anlaşmanın ücretsiz olmayacağı ve ülkenin ulusal kaynakları ile doğal varlıklarının talanını içereceği kesin. Arjantin, özellikle kaya gazı ve pil üretimi için lityum gibi ABD çokuluslu şirketlerinin ilgisin çeken iş alanlarına sahip olduğu için bölgedeki koşulsuz bir müttefik hâline geldi. Hükümetin büyük yatırımlar için teşvik ettiği vergi sistemi, vergi toplama ve politikasına, ayrıca çıkarım faaliyetlerinin sosyo-çevresel etkisine dair ciddi sorular ortaya çıkarıyor.
Milei artık Kongre’de görevden alma sürecini önlemek ile vergi ve iş reformlarına dair iddialı planlarını uygulamak için yeterli desteğe sahip olacak. Muhalefet partileri arasında siyasi bir uzlaşının yokluğunda, hükümetin insan haklarını geri almayı, emperyalist güçlerin müdahalesine izin vermeyi ve temel sektörlerde kesintiler uygulamayı hedefleyen karar ve vetolarını durdurmak mümkün olmayacak. Bu, hâlihazırda geçimini sağlayamayan azınlıkları ve en savunmasız kesimleri etkilemeye devam edecek.

