DEM Parti Hukuk Komisyonu tarafından Kobanê Davası tutsaklarına ilişkin yapılan açıklamada, adalete güvenin korunması ve barışa olan inancın pekiştirilmesi için tahliyelerin önemine dikkat çekilerek, tahliye çağrısı yapıldı
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Hukuk Komisyonu yaptığı yazılı açıklamada, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 17 Eylül 2025 kararlarını hatırlatarak Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasını istedi.
Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 5’inci maddesinin 1 ve 3’üncü fıkraları ile 18’inci maddesinin ihlali niteliğinde olduğunu hatırlatılan açıklamada, Figen Yüksekdağ ve diğer Kobanê tutukluların davası hatırlatılarak, “AHİM dokunulmazlıklarının kaldırılmasının ve gözaltına alınıp tutuklanmalarının sözleşmeye aykırı olduğunu belirtmiş; Türkiye’nin Selahattin Demirtaş’ı bir an önce serbest bırakmasını talep etmiş ve bu davayla ilgili takibin üçer aylık dönemlerle yapılacağını açıklamıştır” denildi.
Açıklamanın devamında şunlara yer verildi:
“Bakanlar Komitesinin bu kararında her ne kadar Demirtaş ve Yüksekdağ kararlarına atıfta bulunulsa da esas olarak kamuoyunda ‘Kobanî Davası’ olarak bilinen HDP MYK davasının dayanaktan yoksun olduğu ortaya konmuş ve aslında bu davada tutuklu bulunan tüm siyasetçilerin tahliye edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Nitekim kararın genel önlemler kısmında da esasında Türkiye’de haksız tutukluluğa son verecek önlemler alınması istenmiştir. Kobanî Davası kapsamında, eski Eş Genel Başkanlarımız Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın dışında Ali Ürküt, Nazmi Gür, Alp Altınörs, Günay Kubilay, Aynur Aşan, Bülent Parmaksız, Dilek Yağlı, İsmail Şengül, Pervin Oduncu, Zeynep Karaman ve Zeynep Ölbeci de halen tutukludur.
‘Haksızlıklar giderilmelidir’
Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi (ACM) arkadaşlarımızın hükmen tutukluluk kararını 16 Mayıs 2024’te vermiş, bu kararın üzerinden 1 yıldan fazla bir süre geçtikten sonra 25 Haziran 2025’te gerekçeli kararını açıklamış ve dava dosyası da 24 Eylül 2025’te Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22’nci Ceza Dairesine intikal ettirilmiştir. Bu yargılama sürerken, Selahattin Demirtaş’ın bizzat bu davadaki haksız tutukluluğuyla ilgili AİHM’in (13609/20 Başvuru No) 8 Temmuz 2025 tarihli kararı açıklanmıştır. Bu kararda, özellikle yargılamadaki tüm haksızlıklar açıkça ortaya konmuş ve Demirtaş’ın siyasi saiklerle tutukluluğunun devam ettiği belirtilmiştir.
‘90’ıncı madde yerine getirilmelidir’
Kobanî Davasında, başta Sayın Demirtaş olmak üzere Sayın Yüksekdağ ve diğer arkadaşlarımızla ilgili bugüne kadar verilmiş çok sayıda AİHM kararı dikkate alınarak ve en son AİHM’in 8 Temmuz 2025 tarihli kararı gözetilerek Bakanlar Komitesi kararının gereği yerine getirilmeli ve arkadaşlarımız serbest bırakılmalıdır. Sayın Demirtaş ve Yüksekdağ’ın 4 Kasım 2016’dan bu yana haksız tutukluluğu göz önüne alınarak AİHM kararlarının gereği, Anayasa’nın 90’ıncı maddesi 5’inci fıkrası uyarınca yerine getirilmelidir. Dava kapsamında tutuklu bulunan tüm siyasetçiler bir an önce tahliye edilmelidir. Adalete olan güvenin daha fazla sarsılmaması ve toplumsal barış beklentilerinin yükseldiği böylesi bir dönemde barışa olan inancın pekiştirilmesi için arkadaşlarımızın bir an önce tahliyesi sağlanmalıdır.”
AİHM’in Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğu hakkında 3’üncü kez ihlal kararı vermesi üzerine açıklama yapan DEM Parti Eş Genel Başkanları, AİHM kararlarının bağlayıcı olduğuna dikkat çekti
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, sanal medya platformu X üzerinden. AİHM kararlarına dair açıklama yaptı. AİHM’in üçüncü kez ihlal kararı verdiğine vurgu yapılan açıklamalarda, Kobanê Davası tutuklularının da serbest bırakılması gerektiğine işaret edildi.
Hatimoğulları: Milyonların beklentisi
Tülay Hatimoğulları, Demirtaş’ın kumpas davalarla tutuklandığına işaret etti.
Tülay Hatimoğulları şunları söyledi:
“AİHM, yıllardır hukuksuz şekilde, kumpas davalarla tutsak edilen yoldaşımız Selahattin Demirtaş hakkında üçüncü kez ihlal kararı verdi. AİHM kararlarının bağlayıcı olduğunu, uygulanması gerektiğini artık ülkede bilmeyen tek bir yurttaşımız kalmadı. Kamuoyu vicdanını yaralayan hukuk tanımaz tutumdan vazgeçilmelidir. AİHM kararlarının uygulanması hem hukuka ve adalete güveni yeniden tesis eder hem de milyonların gönlünü ferahlatır. Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Kobani tutsakları ile tüm siyasi tutukluların özgürlüğü bir an evvel sağlanmalıdır. Barışa, özgürlüğe, demokrasiye inanan milyonların beklentisi budur.”
Bakırhan: Barışa katkı sunacak karar
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) 90’ıncı maddesine göre AİHM kararlarının bağlayıcı olduğuna dikkat çeken Tuncer Bakırhan, ise şunları ifade etti:
“AİHM, Sayın Demirtaş hakkında üçüncü kez ihlal kararı verdi. Anayasa’nın 90. maddesine göre AİHM kararları bağlayıcıdır ve uygulanması gerekir. Bu karar, sadece hukuki anlamda değil, aynı zamanda toplumsal barış için de bir gerekliliktir. Barışa olan inancın, çözüme dair umudun ve sürece duyulan güvenin büyüyebilmesi için de bu kararın uygulanması elzemdir. Artık hukuku tanımak, yargıyı araçsallaştırmaktan vazgeçmek, Demirtaş, Yüksekdağ ve Kobani tutsakları da dahil olmak üzere tüm siyasi tutsakları serbest bırakmanın zamanıdır. Hukukun gereği yapılmalı, siyasal iklimi yumuşatacak ve toplumsal barışa katkı sunacak bir karar bekliyoruz.”
ANKARA
В изявлението на правната комисия на партията ДЕМ относно затворниците по делото Кобане се посочва, че за да се запази доверието в правосъдието и да се укрепи вярата в мира, трябва да се...