6 Şubat depremlerinde yaşamını yitirenlerin yakınları, Kahramanmaraş Adliyesi önünde bir araya gelerek 11. Yargı Paketi’ne tepki gösterdi. Depremde eşi ve oğlunu kaybeden Nevres Akkaya, „Bu paketin 27. maddesini Milletin Meclisi’nde onaylarsanız, 53 bin giden canın vebali boynunuza olur ve bunun hesabını mahşerde veremezsiniz“ dedi. Depremde ailesini kaybeden Tuba Erdemoğlu ise, „Siz yuva yaptınız ama vicdanları yıktınız, adaleti yıktınız. 53 bin canı yok sayarak komisyonda nasıl ‘evet’ oyu verdiniz? Bunu Meclis’e nasıl taşıdınız? Buradan tüm vekillere, hiçbir siyasi parti gözetmeksizin sesleniyorum: Girin o Meclis’e ve bu yasayı ya düzenleyin ya da deprem sanıklarını muaf tutun“ ifadelerini kullandı.
Adalet Peşinde Aileleri Platformu, gelecek hafta TBMM Genel Kurulu’na gelmesi beklenen 11. Yargı Paketi’ne ilişkin, Kahramanmaraş Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Aileler açıklamada, „Afet değil katliam, adalet istiyoruz“, „Adalet için buradayız“, „Katiller hesap verecek“, „Yüreğimizde acı, dilimizde adalet“, „Deprem değil, adaletsizlik yıkıyor“ ve „Öfkemiz, adaletin ateşi olacak“ yazılı pankart taşıdı.
„BU DÜZENLEME, ÖLÜMLERİN SORUMLULARINI YARGIDAN KAÇIRMAKTADIR“
Depremde Saitbey Sitesi’nde eşi ile oğlunu kaybeden ve Platform adına konuşan Nevres Akkaya şu ifadeleri kullandı:
„Bizler, 6 Şubat depremlerinde sevdiklerini kaybeden aileleriz. Enkazdan evlatlarını, eşlerini, anne babalarını çıkaran; kimi zaman çıkaramayan, kimi zaman bir mezar taşına bile ulaşamayan insanlarız. Bugün burada, 11. Yargı Paketi’nin 27. maddesine karşı konuşuyoruz. Çünkü bu madde bir hukuk düzenlemesi değil; acıya sırtını dönen, vicdanı susturan, adaleti bilerek yok sayan bir tercihtir.
6 Şubat’ta yaşananlar kader değildi. Bu ölümler; ihmallerin, denetimsizliğin ve suskunluğun sonucudur. Bedeli ise on binlerce can olmuştur. Bugün bizden istenen şudur: Unutmak, kabullenmek, hesap sormamak ve vazgeçmek. Hayır, biz buna razı değiliz. 27. maddeyle deprem suçluları açıkça muaf tutulmaktadır. Bu düzenleme, ölümlerin sorumlularını yargıdan kaçırmakta; cezasızlığı hukukun diliyle meşrulaştırmaktadır.
„BİZİM KAYIPLARIMIZ PAZARLIK SÖZ KONUSU OLAMAZ“
Buradan açıkça söylüyoruz: Enkazdan parça parça topladığımız, günlerce ulaşamadığımız, mezarı bile olmayan; çöp poşetlerinde defnetmek zorunda bırakıldığımız, toplu mezarlarda bir numaraya indirgenen ailelerimizin katillerini affediyorsunuz. Katilleri bu kadar düşünürken acılı aileleri düşündünüz mü? Bizim kayıplarımız pazarlık konusu olamaz. Bizim acımız siyasi endişelere kurban edilemez. Bizim sevdiklerimizin yokluğu bir kanun maddesiyle silinemez.
Bu kararı alanlara sesleniyoruz: Bu yükle nasıl yaşayacaksınız? Bu kararla vicdanınız nasıl susacak? Bu ülkenin tarihine bu utançla geçmeyin. Bu bir hukuk düzenlemesi değildir. Bu, toplumsal vicdanın inkarıdır. Bize söz verdiniz. Bu millete bu acıları yaşatanların hesabının sorulacağını söylediniz. Şimdi o sözlerin arkasında durun. Sorumluları korumayın; en ağır şekilde cezalandırın.
„HAKLARIMIZI HELAL ETMİYORUZ VE ETMEYECEĞİZ“
İki ay sonra, 6 Şubat depremlerinin üçüncü yıl dönümüne gireceğiz. Eğer bu karar geçerse, sakın deprem bölgelerine gelip bizimle yan yana durmayın. Biz buradayız. Kaybettiklerimiz için buradayız. Bir daha kimse enkazdan çıkarılmasın diye buradayız. Çünkü adalet yoksa, hiçbirimizin vicdanı güvende değildir.
Biz üç yıldır yaşayan ölü olarak geziyoruz. Bizi ayakta tutan tek şey, canlarımızı bizden ayıran katillerden bunun hesabını sormak ve en ağır cezaları almalarını sağlamaktır. Bu, acımızı dindirmeyecek ama bir nebze olsun hafifletecektir. Ve siz bizim bu hakkımızı elimizden almaya çalışıyorsunuz. Ben ve benim durumumda olan insanlar, haklarımızı helal etmiyoruz ve etmeyeceğiz. Eğer bu paketin 27. maddesini Milletin Meclisi’nde onaylarsanız, 53 bin giden canın vebali boynunuza olur ve bunun hesabını mahşerde veremezsiniz.“
„DEPREM SUÇLULARI MUAF TUTULSUN“
Ezgi Apartmanı davasının müşteki avukatı Ömer Gödeoğlu, „Özellikle karşı çıktığımız nokta, 27. maddede belirtilen suç tarihidir. Suç tarihinin 31 Temmuz 2023 ve öncesini kapsaması, deprem sanıklarının, yani deprem suçlularının, her ne kadar af niteliğinde olmasa da bir nevi affedildiği anlamına gelecektir“ dedi. Avukat Gödeoğlu, maddede değişiklik talep ettiklerini belirterek, „Birincisi; deprem sanıklarının ve suçlularının bu kapsamda muaf tutulması, yani bu yargı paketinden yararlandırılmaması. İkincisi ise suç tarihinin değiştirilmesidir“ ifadelerini kullandı.
„27. MADDEYİ ASLA KABUL ETMİYORUZ“
Ebrar Sitesi’nde babasını kaybeden Tuğçe Demir, „Bilirkişilerimiz tek tek kurullar oluşturmuş, bütün deprem davalarımızı incelemiş ve şunu söylemişlerdir: Bu binada kaçak kat olmasaydı, zemin etüt raporu olmadan yapı yapılmasaydı, doğru demir kullanılsaydı bu bina yıkılmayacaktı. Bu kanıtlar ortadayken biz neyi affediyoruz? Adalet Peşinde Aileleri olarak 27. maddeyi asla kabul etmiyoruz ve deprem suçlarının bu kapsamdan muaf tutulmasını istiyoruz“ dedi.
„ADALETİN DE ÜSTÜNE BETON DÖKMESİNLER“
Saitbey Sitesi’nde ailesini kaybeden Tuba Erdemoğlu ise şu ifadeleri kullandı:
„11. Yargı Paketi’nin 27. maddesini asla kabul etmiyoruz. Bu 27. madde ile deprem suçlularını muaf tutmadan, vicdanlara ve kaybettiğimiz 53 bin insana ihanet ediyorsunuz. Özellikle oradaki vekillere sesleniyorum: İhanet ettiniz. Sizler bizlerin vekiliyken bu adaletsizliğe nasıl göz yumdunuz? Şu an Meclis’te bütçe görüşmelerinde deprem bölgelerine gidildiğini, yeni konutlar yapıldığını, insanlara yuvalar kazandırıldığını haykırıyorsunuz. Siz yuva yaptınız ama vicdanları yıktınız, adaleti yıktınız. Biz bunu kabul etmiyoruz. Deprem suçlularının muaf tutulmasını istiyoruz. Adalet istiyoruz. 27. maddeyi asla kabul etmiyoruz. 53 bin canımız betonların altında öldü; adaletin de üstüne beton dökmesinler. Yargı paketini tekrar gözden geçirsinler.
„53 BİN CANI YOK SAYARAK KOMİSYONDA NASIL ‘EVET’ OYU VERDİNİZ?“
Yaptığınız yuvalarla övünmeyin. Adalet için üç yıldır ne yaptınız? İki ay sonra üçüncü yıl dönümü geliyor. Bizim yanımıza gelip nasıl yüzümüze bakacaksınız? Üç yıldır bizim sesimizi duydunuz mu? Geldiniz mi, ‘siz ne çektiniz’ diye sordunuz mu? Adalet için ne yaptınız? Üç yıldır memleket memleket gezdik. Adliye koridorlarında günlerimiz, saatlerimiz geçti. Sabah girip akşam çıktık, akşam girip gece yarısı çıktık. Siz vekiller neredeydiniz? Bu vicdansız kararla, kimseyi düşünmeden, 53 bin canı yok sayarak komisyonda nasıl ‘evet’ oyu verdiniz? Bunu Meclis’e nasıl taşıdınız? Hangi vicdanla başınızı yastığa rahat koyabileceğinizi düşünüyorsunuz? Hiç mi görmüyorsunuz? Hiç mi vicdanınız sızlamıyor? Buradan tüm vekillere, hiçbir siyasi parti gözetmeksizin sesleniyorum: Girin o Meclis’e ve bu yasayı ya düzenleyin ya da deprem sanıklarını muaf tutun.“

