Close Menu
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Facebook X (Twitter) Instagram
Facebook X (Twitter) Instagram
Haber.bgHaber.bg
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Haber.bgHaber.bg
Начало » Мечта за селфи в Имрали

Мечта за селфи в Имрали

август 31, 2025 Политика
Share
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email
BG Прочети на български TR Прочети на турски
Сигурно ви е омръзнало от моите свръханализи. Ето една статия без анализи. Нека започнем да четем....

Aşırı analiz yazılarımdan bıkmış olmalısınız. Buyurun içinde analiz olmayan bir yazı. Okumaya başlayalım.
Bu yaşanan süreçte sadece iki noktaya bakıyorum: Birincisi İmralı, ikincisi Kandil.
İmralı kah konuşabiliyor, o da özgürce konuşma olsa, kah Bakırhan’ın dediği gibi, sanki İmralı bir çeşme vanası bir açılıyor, bir kapanıyor. Açılır açılmaz İmralı çeşmesinden berrak bir barış suyu akıyor.
Ya Kandil?
Binlerce gerilla ve o gerillanın anası, babası, kardeşi, hısım akrabası, seveni, milyonlarca bekleyeni olan gerilla kaderleriyle ilgili konuşmaları kah sabırla dinliyor, kah sözlerini kuyumcu terazisinde tartar gibi yorumluyor. Komisyonda herkes aslında onlarla ilgili konuşuyor. Ama onlar “yoklar.”
İmralı’yı da Kandili de, Orhan Veli’nin sözleriyle söylersem, “dinliyorum, gözlerim kapalı”. Etraftaki rezilliği görmeyince insan seslerin güzelliğini daha derinden anlıyor.
Sonra gözlerimi açıyorum. TBMM Komisyonu. Herkes var. Kimi barıştan ve çözümden olanca terbiyesiyle konuşuyor. Kimi orada ağzını bozamasa da bozmaktan beter laflar ediyor. Komisyon dinliyor. Bizimkiler dişlerini sıkarak dinlemeye çalışıyor.
Savaşmaktansa ister barış diyerek, ister savaş diyerek konuşmak yine de iyidir. İyi olmasına iyidir de, savaşın istihbaratçısı, savaşın başkomutan “yardımcısı”, savaşı sivili derdest ederek yürüten polisin baş komiseri konuşurken barışın baş müzakerecisi ve silah bırakan gerillanın komutanları nerede?
Birincisi İmralı zindanında. İkincisi granit kayaların derinlerinde silah çatmış bekliyor.
Ben diyorum ki, komisyon henüz “umut hakkını” tanıyan yasa taslağını hazırlamamış; silahlarını yakanların ülkeye silahsız dönüşleriyle ilgili yasa taslakları da henüz yok. Olsun. Başkan komisyona “mevcutlu” getirilsin, konuşsun, “umut hakkı yasası” çıkana kadar yeniden İmralı’ya dönsün. Kanatlanıp komisyondan uçacak değil. Diyelim ki Karayılan’la Bese Hozat da dönüş yasası öncesi konuşup tekrar dağa dönmek üzere komisyonda hazır bulunsun. Bu geliş gidişler sizi zora sokacaksa eğer, yapın bir gizli oturum daha, geliş gidişleri medyaya kapatın, olsun bitsin.
Aklıma işte böyle tuhaf icatlar geliyor. Olacak şey değil, biliyorum. Ama insan içinden geçeni dürüstçe yazmalı değil mi? Ben de yazdım.
Bu olmayacak şey olmayacak gibi. İyi de, geçen çözüm sürecinde İmralı kapısı nicesine açık değil miydi? Kandil yolları canlı yayın araçlarıyla trafiği zorlamadı mı? Demek ki oluyormuş. Neden şimdi olmuyor?
Ben gazeteci sayılmam. Hele bu yaşımda “bırakın da İmralı’ya, Kandil’e gideyim, gördüğümü, dinlediğimi yazayım” diyecek halim yok. Ama sırım gibi gazeteci adamlar, ceylan gibi Kandil yollarında sekebilecek kadın gazeteciler neden “haklarını” savunmuyorlar? Neden “açılın kapılar Öcalan’a varalım” diye tutturmuyorlar. İmralı kapısına varmak için devletin izni yoksa Kandil’e gitmenin önünde engel ne? Bizim Erdal Er bal gibi Kandil’e gitmedi mi? Sahici gazeteci kardeşlerim siz neden gitmiyorsunuz?
Sizi temin ederim ki, görmenizde mahzur olmayan o tünellerden birinde gerilla hepinizi öyle misafir eder ki, her biriniz dönüşte yılın Pulitzer basın ödülüne layık görülürsünüz. Çağdaş “Ferhatların” granit kayaları delerek yaptıkları tünellerdeki toplantı salonlarını, hastane odalarını, savaş mevzilerini, tünellerde güneş görmeden aylar ve aylar boyunca yaşayan gerillanın hala solmayan yüzlerini, bulaşık yıkayanın bulaşıkçı değil komutan olduğunu. Ansızın Japonca bir slogan atıldığını, hatta Arif Damar Barikat’ın şiirindeki “çırılçıplak kayada yeşerir incir ağacı” gibi bir yeşilliğin kayaların arasından boy verdiğini görüp, belgelediğinizi hayal edebiliyor musunuz?
Ben bazan hayal ediyorum: Rüya işte. Muhabirliğin yanı sıra bir maraton yüzücü olduğumu düşünüyorum. Orhan Veli bana sesleniyormuş: “Ne duruyorsun be, at kendini denize!” Atlıyorum.  Ne radar beni görebilir, ne kruvazörler, ne de havada zırıldayan droneler. İmralı kıyısına bir sıçrayışta çıkıyorum.
Sırtımda oksijen tüpü, ayaklarımda paletler, Başkanla yanyana selfie çekiyorum. Başkan ezberinden bir şiir okuyor. Şiiri başlığını değiştirerek röportajımın en başına koyuyorum.
“İmralı’ya doğru
Gün doğmadan,
Deniz daha bembeyazken çıkacaksın yola.
Kürekleri tutmanın şehveti avuçlarında,
İçinde bir iş görmenin saadeti,
Gideceksin;
Gideceksin ırıpların çalkantısında.
Balıklar çıkacak yoluna, karşıcı;
Sevineceksin.
Ağları silkeledikçe
Deniz gelecek eline pul pul;
Ruhları sustuğu vakit martıların,
Kayalıklardaki mezarlarında,
Birden,
Bir kıyamettir kopacak ufuklarda.
Denizkızları mı dersin, kuşlar mı dersin;
Bayramlar seyranlar mı dersin, şenlikler cümbüşler mi?
Gelin alayları, teller, duvaklar, donanmalar mı?
Heeeey!
Ne duruyorsun be, at kendini denize;
Geride bekliyenin varmış, aldırma;
Görmüyor musun, her yanda hürriyet;
Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol;
Git gidebildiğin yere.”

Вижте още

Hak sahipleri için en düşük emekli aylığı uygulaması (1)

Политика септември 5, 20251 Min Read

Jön Türkler ve CHP – Hüseyin Tolga Arslan

Политика септември 5, 20251 Min Read

Umudunu yıktırma

Политика септември 5, 20251 Min Read

‘Uçun kuşlar uçun İzmir’e doğru…’

Политика септември 5, 20251 Min Read

Demokrasiler neden çöküyor (2)

Политика септември 5, 20251 Min Read

Rize Valiliği, kafes balıkçılığına karşı direnen balıkçı köyü halkının eylemlerini “marjinal” olarak nitelendirdi

Политика септември 4, 20252 Mins Read

CHP’li Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler dahil 13 kişi hakkında tahliye kararı

Политика септември 4, 20252 Mins Read

Suriye, Yemen ve Bahçeli

Политика септември 4, 20259 Mins Read

Bayındır: Birlik mesajı çağrıdan öte perspektiftir

Политика септември 4, 202515 Mins Read

Muhalefet yol ayrımında

Политика септември 4, 20254 Mins Read
<div id="egn_validator_widget-2" class="widget widget_egn_validator_widget"><div class="widget-title block-head block-head-ac block-head block-head-ac block-head-f is-left has-style"><h5 class="heading">Валидиране на ЕГН</h5></div>
</div>
Още новини
Икономика

ABD Hazine Bakanı Bessent: Fed incelemeden geçmeli

септември 5, 2025
Икономика

Asensio, Fenerbahçe formasıyla ilk antrenmanına çıktı

септември 5, 2025
Новини

‘Muhafızlar, susturun şu kadını!’

септември 5, 2025
Новини

Avrupa Birliği’nden Google’a yaklaşık 3 milyar avro reklam cezası

септември 5, 2025
Права и общество

Donald Trump Savunma Bakanlığının adını neden „Savaş Bakanlığı“ olarak değiştiriyor?

септември 5, 2025
Новини

Sağanak bekleniyor: Sekiz ile sarı kodlu uyarı

септември 5, 2025
Икономика

Euro, dolar, altın, borsa… Haftanın en çok kazandıranı belli oldu

септември 5, 2025
Икономика

Borsa İstanbul günü düşüşle tamamladı

септември 5, 2025
Икономика

AB’den Google’a ağır darbe! Milyarlarca Euro ceza ödeyecek

септември 5, 2025
Технологии

Telefon devinden sürpriz karar: Büyük ortaklık sona erdi

септември 5, 2025
1 2 3 … 1 297 Next
Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
© 2025 ThemeSphere. Designed by ThemeSphere.

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.