Close Menu
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Facebook X (Twitter) Instagram
Facebook X (Twitter) Instagram
Haber.bgHaber.bg
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Haber.bgHaber.bg
Начало » Лесно се изгаря, трудно се поддържа жив

Лесно се изгаря, трудно се поддържа жив

август 14, 2025 Политика
Share
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email
BG Прочети на български TR Прочети на турски
"Снощи, докато ти спеше, прошепнах името ти И разказах ужасните истории на животните Снощи поливах цветята, докато ти спеше И ужасът на хората...

“Dün gece sen uyurken, ismini fısıldadım
Ve hayvanların korkunç öykülerini anlattım
Dün gece sen uyurken çiçeklere su verdim
Ve insanların korkunç öykülerini anlattım onlara”*Bir ülke düşünün. Bir yeri yakmadan üç gün geçiremeyen bir ülke olabilir mi? Şimdi artık bunu düşünmenize gerek yok çünkü siz o ülkede yaşıyorsunuz. Sadece farkında olun, o bile yeter!Daha yangının biri sönmeden diğeri başlıyor. Önceki gün Çanakkale’de çıkan yangının alevleri yaklaşık 1 km önümde yükseliyordu. Medyada yangının büyüklüğünü ifade eden haberler yayınlandı: “Yangın büyüyor. Yerleşim yerlerinde evler yandı, arabalar kül oldu.” Çevre illerden siyasetçiler, bu korkunç cümleyle başlayan geçmiş olsun mesajları yayınladılar. Oysa daha birkaç gün önce sosyal medyada Sakarya yangınından görüntülerle hayvanların çığlıklarını paylaşıyordu insanlar. Kimsenin aklına, ilk cümleyi kurarken otomobillerden daha öncelikli olan şeyin kendi “yerleşim yerlerinde” tutuşan hayvanlar olduğu gelmiyor. Siz hiç yanmış bir kaplumbağa, yavrularını taşıyarak kurtarmaya çalışan bir tilki ya da ormana atıldığı için alevlerin ortasında kalan ve yavrularını terk etmemek için yanarak can veren bir sokak köpeği gördünüz mü? Kurtarılan kirpi ile kahraman ve güzel yürekli itfaiye emekçisini paylaşmak vicdanımızı temizlemeye yetiyor mu? Belki de insanlara kör gözlere soka soka göstermek gerekli kim bilir! Yangına müdahale ederken ihmal ile iş cinayetine kurban verdiğimiz itfaiyecilerin ardından rahmet dileyen mesajlar yetiyor mu, çare oluyor mu bu adaletsizliğe?

Kimse, o villalar neden ve nasıl ormanın içine yapılabiliyor, diye de sorgulamıyor. Oysa birileri duyarsız cümlelerle dehşetin büyüklüğünü şuursuzca maddiyatla vurgulamaya çalışırken yangın haberini alır almaz hemen bölgeye giden Çanakkale Belediye Başkanımız Muharrem Erkek, alevlerin önünden üzüntüyle seslenirken “Ciğerlerimiz yanıyor!” diyordu. Evet, ciğerlerimiz, nefesimiz ve yarınlarımız yanıyor.
Antik Troya kentinin dokuz ayrı katmanının her birinde yangın ve yıkım izleri var. Bu zaman döngüsü içinde belki olağandır ama bu toprakların en bilinen öyküsü, Homeros’un anlattığı o büyük savaşın ardından alevlere teslim olan Troya’ya aittir. Efsaneye göre Yunan ordusu, tahta at hilesiyle kente sızdığında yalnızca insanları değil, toprağı, hayvanları, ağaçları da ateşe vermişti. Yanan surların üzerinden göğe yükselen duman, sadece bir kentin değil, bir uygarlığın yok oluşunun habercisiydi.
Bu öyküdeki meşhur yangın, aslında bizim coğrafyamızın binlerce yıldır tanık olduğu bitmeyen bir hikâyedir: Kazanılan zaferin ardında kül yığını bırakmak… İnsanoğlu, yakarak, yıkarak, yok ederek var oluşunu sürdürmeye niyetlidir. Hep daha fazlasının peşinde, tarihi şekillendirmektedir. Ve bugün, o topraklarda binlerce yıl önceki gibi duman hâlâ göğe yükseliyor. Uygarlık bu kez başka bir aymazlığın elinde yok olurken, yöneticiler yaşlı dünyamızın ömrünü uzatmak yerine gelecek nesilleri kuraklık, kıtlık, yokluk gibi acılara kurban edecek bir açgözlülükle, bilinçsizlikle, bencillikle gününü kurtarıyor. Yanacak yer kalmadığında takım elbiseli, bıyıklı boyu devrilesiceler gururla yangının “kontrol altına alındığını” duyurarak enkaz önünde poz veriyor.
Muharrem Erkek, bir önceki akşam Troya Barış Festivali’nin açılışında barışın bir kültür olduğunu vurgularken “Savaşların yıkımını deneyimlemiş toplumlar barışın değerini en iyi anlayanlar olmalı” diye düşündüm. “Barışa kanat olmak kültürümüzde var” diyor Muharrem Erkek ve Troya’dan yıllar sonra Çanakkale’de kazanılan zaferin ardından büyük önder Atatürk’ün, can ve vatan savunması zorunlu olmadıkça savaşı cinayet olarak gördüğünü hatırlatıyor. Savaşın ardından düşmanla değil; komşu, kardeş halkın liderini, askerini, evlatlarını bu kez barışı birlikte kalıcı kılmak için büyük bir tevazu ve kavrayışla selamlayışını anlatıyor. Yakıp geçmek kolay. Var etmek, sürdürmek, aktarmak zor olan. Bilinç, kültür, emek ve özveri istiyor.
Çanakkale’ye geçmeden önce Fındıklı’da bu kez belediye başkanımız Ercüment Cervatoğlu’nun öncülüğünde, bir başka büyük insanlık suçunun, Hiroşima ve Nagazaki’de nükleer silahlarla öldürülenlerin anısı için; yaşanan kıyımın 80. yıldönümünde barış için seslenmek üzere buluşmuştuk Metin Yeğin’le. Orada, barışın salt silahsız, savaşsız bir hayat demek olmadığından; artık “barış” kelimesini çok daha geniş ve kapsayıcı bir bakışla yorumlamaya ihtiyacımız olduğundan bahsettim. İnsanın insanla değil, insanın dünyayla barışını konuşmalıyız. Bunu sağlamalıyız. İklim barışını, doğa barışını, “barış belediyeciliğini” anlatmalı ve uygulamalıyız.Buradan başlayabiliriz. Elbette kimsenin emeğiyle kazanıp aldığı evini, arabasını kaybetmesini istemeyiz. Ama önce yananın ve yitirilenin ne olduğunu iyi anlamalıyız. İyi niyetli ama bilimsel gerçeklerden uzak ve sürdürülebilirliği çeşitli nedenlerle sorguya muhtaç “ağaçlandırma seferberlikleri” ilan etmeden, gelişi güzel fidanları yangın bölgelerine dikmeden önce “orman yangınlarını önleme seferberliği” ilan etmeliyiz bence. Ormanda, kırda, doğada mangal yakmak özgürlük, keyif, eğlence veya hak değil; bencillik, tehlike ve yaşam tehdididir. Bakanlıklar ve yerel yönetimler öncülüğünde kesinlikle yasaklanmalıdır. Sokağa izmarit, plastik ve çöp atmanın cezası — madem anlatılarak öğretilemiyor — caydırıcılığı sağlayacak şekilde yeniden en ağır şekilde düzenlenmeli. Yol kenarlarında, ormanlık alanlarda çöp toplama seferberlikleri düzenlenmeli. Okullarda çocuklara küçük yaştan itibaren yangınları önlemek için farkındalık ve dikkat eğitimleri verilmeli. Yangınların sonuçları ve kaybedilenin “üç beş ağaçtan” çok fazlası olduğu ve yerine fidan dikerek yitirilenin ikâme edilemeyeceği halka anlatılmalı. Yangın müdahale ekipmanlarının gelişkin, sağlam, tam teşekküllü ve yeterli sayıda olması için gerekli temin ve bakımlar yapılmalı; süreçler şeffaflıkla kamuoyuyla paylaşılmalı. Yangın sonrası yönetimi bilimsel ve denetlenebilir olmalı. Sit alanları, ormanlar, tarım arazileri; bürokrasiyle, “imar barışlarıyla” delinemeyecek şekilde yasalarla güvence altına alınmalı. Yanan alanlarda zinhar imar planlanmamalı. Bunlar bir çırpıda benim aklıma gelenler; mutlaka uzman ve yetkililerin yapacağı çok daha fazlası vardır.Evet, yüzyılın en sıcak ve kurak yazını yaşıyoruz. Evet, küresel ısınma ve iklim krizinin etkileri yangınlara davet ama ülkemizde yangınların sayıca çokluğu, söndürülememesi, yönetilememesinin nedeni tamamen ihmal ve yetersizlik. Önder Algedik’in “İklim Değişikliği Değil, Rejim Değişikliği!” başlıklı yazısını okumanızı özellikle öneririm.
Nazım Hikmet Kültür Sanat Vakfı’nın girişimi, Türkiye P.E.N. Yazarlar Derneği’nin desteği ve UPSD Uluslararası Plastik Sanatçılar Derneği’nin katılımıyla, Nâzım Hikmet’in savaşa karşı simge şiirlerinden biri olan “Kız Çocuğu” adlı şiirinin dünya dillerine çevirileriyle ve farklı ülkelerden çocukların resimlerinden oluşan uluslararası sergi “Çocukların Barışı”, Fındıklı’da 6 Ağustos günü, şiirin Lazca çevirisi ve Fındıklılı çocukların resimleriyle zenginleşerek açıldı. Meci belediyeciliği ile Fındıklı halkının yardımlaşarak, dayanışma ile sahilde yapılan barış anıtının önünde dünya barışını konuştuk. Yakın gelecekte Çanakkale’de, Ege Barış ve İletişim Derneğimiz öncülüğünde “Barış Belediyeciliği”ni konuşacağız.

Ormanlarımız, çocuklarımız ve yaşam için.
Not: Sorumlu, duyarlı, bilinçli hizmetleriyle fark yaratan belediye başkanlarımız iktidarın vesayet saldırısıyla, hukuksuzca cezalandırılıyor. Tutuklanıyor, zor kullanarak görevden uzaklaştırılıyor. Çetelerin tehdidiyle saldırıya uğruyor.  En son Fındıklı Belediye Başkanımız Ercüment Cervatoğlu kamuya kazandırdığı alana çökmek isteyen suç çetesinin saldırısına uğradı. Kimsenin şüphesi olmasın halk için halkın yanında olanın zorbalıkla işi olmadığı gibi boyun eğmişliği de yoktur. Ercüment yoldaşıma geçmiş olsun. Güzel ülkemin yanan topraklarında can veren her canlının yüreğimdeki derin acısıyla canı yanan, emek veren, mücadele eden herkese minnetle teşekkür ederim. Bir daha yaşanmasın.
*Lale Müldür.

Вижте още

DAD и HDK реагират на строежа на джамия в Мюнзур Гьозелери

Политика август 23, 20252 Mins Read

Възпоменание за убитите журналисти Гюлистан Тара и Херо Бахадин

Политика август 23, 20251 Min Read

Задържан извършител на сексуален тормоз

Политика август 23, 20251 Min Read

Нанаксаним Бабазаде, задържан в GGM, иска да бъде депортиран

Политика август 23, 20251 Min Read

Протест на жените „Верига на мира“: Ние сме гаранцията за мира и демократичното общество

Политика август 23, 20252 Mins Read

Световно първенство по волейбол за жени: Кой час и канал Турция срещу Испания?

Политика август 23, 20251 Min Read

Иран уволнява някои учители по обвинение във връзки с PJAK

Политика август 23, 20251 Min Read

В Арнавуткьой е спасен човек в опасност от удавяне

Политика август 23, 20251 Min Read

Плуването е забранено в 4 района на Kastamonu

Политика август 23, 20251 Min Read

Някои пътища в Анкара ще бъдат затворени за движение утре

Политика август 23, 20252 Mins Read
Още новини
Общество

Адвокати и журналисти настояват за освобождаването на журналиста Фуркан Карабай на 100-ия ден от задържането му

август 23, 2025
Общество

Започнаха снимките на дългоочаквания 4-ти сезон на Cranberry Sherbet: Кога ще се излъчи новият епизод, кой напусна актьорския състав?

август 23, 2025
Общество

Какъв е Арбитражният комитет, свикан за увеличаване на заплатите на държавните служители, и какви решения е взел в миналото?

август 23, 2025
Общество

Животът на Чадуик Босман, който вдъхна живот на Черната пантера, се превръща в документален филм

август 23, 2025
Общество

Докъде сме стигнали в търсенето на сладолед, който не се топи?

август 23, 2025
Технологии

Станаха ясни техническите подробности за iQOO Neo 11

август 23, 2025
Технологии

Изненада от Oppo: Неочакван детайл за серията Reno 15

август 23, 2025
Политика

DAD и HDK реагират на строежа на джамия в Мюнзур Гьозелери

август 23, 2025
Технологии

Тези модели на OnePlus и Realme ще ви изненадат с батерията си

август 23, 2025
Политика

Възпоменание за убитите журналисти Гюлистан Тара и Херо Бахадин

август 23, 2025
1 2 3 … 1 146 Next
Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
© 2025 ThemeSphere. Designed by ThemeSphere.

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.