Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, çalışma ofisi haline getirilen eski İstanbul İl Başkanlığı binası önünde açıklamalarda bulundu.
Partinin içinde bulunduğu kongre sürecine ilişkin konuşan Özel, yargı müdahalelerinin partiyi birleştirdiğini ifade etti ve şunları söyledi:
„Son İstanbul İl Kongresi’nde kurduğumuz büyük birliktelik, Ak Parti yargısının CHP kurultayından ayıklanması sonucunu doğurdu. İl başkanımız Özgür Çelik de mazbatasını aldı. Bu sürecin durdurulması çalışması geri döndü ve olağan kongreler tamamlandı. İlçe kongremiz tamamlandı. İstanbul İl kongremizi de birkaç hafta içinde yapacağız. Partinin kurumsal kimliğine yapılan saldırılar tek elden gidiyor. Son yerel seçimin birinci partisi olarak 23 yıllık iktidarın yapmadığını yaptık. Seçimden sonra 6 gün sonra Sayın Erdoğan dahil bütün siyasi parti liderlerini tek tek aradım.
‘İDDİANAME YOK, ARKADAŞLARIMIZ HÜCREDELER’
Siyasette yoksullukla, işsizlikle mücadele eden bir anlayışı hayata geçirmeye çalıştım. Birileri Erdoğan’a ‘Bu işler onlara yarıyor, bu süreci bitir’ dedi ve ona yardımcı olması için İstanbul’a bir başsavcı yolladı. Biz geçen sene Meclis açılışında saygı gereği Cumhurbaşkanı’nı ayakta karşıladık. Cumhurbaşkanı, tarafsızlığına ilişkin doğru bir tavır takınmadı ve giderken ayağa kalkmadık. Şu an CHP’nin Türkiye’de 18 belediye başkanının cezaevlerinde tutulduğu, kongrelere maalesef haciz memurlarıyla idarenin haczedilmeye gittiği bir süreç yaşanıyor. İddianame yok, arkadaşlarımız hücredeler.“
TRUMP’TAN MEŞRUİYET DİLENENLERE MEŞRUİYET KAZANDIRMAMIZI KİMSE BEKLEMESİN
Erdoğan’ın Trump ile görüşmesine de değinen Özgür Özel, sözlerine şöyle devam etti:
„Bunlar bir merkezden yönetilirken 1 Ekim geldi, CHP ne yapsın? CHP gitsin ve Erdoğan’a makamından dolayı saygı mı göstersin? Onu ne oturarak ne ayakta karşılamamızı gerektirecek ne yaptı? Artık bu görevini meşru görmememiz için her şeyi yaptı. Küçücük çocuklarla uğraşıyorlar, aileleriyle uğraşıyorlar. 80 yaşında anneleri hastane bahçelerinde perişan ediyorlar. O kapıdan cumhurbaşkanı olarak girip konuşmasını yapıp çıksaydı ve 1 yıl boyunca görevini anayasal sınırlarında yapsaydı yine dinlerdik. Trump’tan meşruiyet dilenenlere bizim meşruiyet kazandırmamızı kimse beklemesin. Bu millet kavgayı sevmez ama insanların evine birileri zorla girmeye çalışıyorsa herkes evini, namusunu korur. Meclis çalışmalarına yarından itibaren devam edeceğiz.“
„İMAMOĞLU’NDAN VE CHP’DEN ÇOK KORKAN BİR İKTİDARLA KARŞI KARŞIYAYIZ“
Eski TBMM Başkanı AKP’li Bülent Arınç’ın, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuksuz yargılanması gerektiğini söylemesini ve Genel Kurul’a katılmama kararı için CHP yönetimini eleştirmesini değerlendiren Özgür Özel, şu ifadeleri kullandı:
„Sayın Bülent Arınç’ın, önceki dönem Meclis Başkanı olmanın verdiği refleksle yaptığı değerlendirmeleri saygıyla karşılıyorum. Ben bütün süreci kendisine de özetledim. Zaten Ekrem İmamoğlu kaçacaksa bırak kaçsın sayın Erdoğan sen kurtulursun. Senin korkun zaten İmamoğlu’nun burada kalıp seni yenmesi. Kendisinden korkmuyorlarsa tutuksuz yargılansın. İmamoğlu’ndan ve CHP’den çok korkan bir iktidarla karşı karşıyayız. Cumhur İttifakı’nın durumu ortada.“
KAAN tartışmasına da değinen Özgür Özel, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı:
„Erdoğan, ‘Hamas kurtuluş örgütüdür’ diyordu ama desteklediği planda Hamas’ın teslim olması isteniyor. O zaman sen Filistin’in kurtuluş umutlarını mı Trump’a teslim ettin? KAAN konusunda meseleyi bilen biziz, ne açıkladıysa doğru çıktı. Ben TUSAŞ’ı ziyaret ettiğimde zaten bir uçağa iki motor gerektiğini, bundan sonrası için CAATSA yaptırımlarının kalkması gerektiğini söylediler. Ak Partili arkadaşlar kendi propagandalarına öyle inanmışlar ki 2028’de KAAN’ın yerli uçakla uçacağına inananlar var. Bu bir proje ve biz bunu destekliyoruz. Türkiye’nin milli muharip uçağı KAAN Türkiye’de yapılacak motorla da uçacak bir gün.“
Özgür Özel, Gürsel Tekin ile ilgili sorulacak soruyu yanıtlamadan konuşmasını tamamladı.