Close Menu
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Facebook X (Twitter) Instagram
Facebook X (Twitter) Instagram
Haber.bgHaber.bg
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Haber.bgHaber.bg
Начало » Нов модел в образованието: Труд и затваряне вкъщи

Нов модел в образованието: Труд и затваряне вкъщи

октомври 29, 2025 Политика
Share
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email
BG Прочети на български TR Прочети на турски
Централният секретар на жените на Съюза на работниците в образованието и науката (Eğitim-Sen) Симге Ярдъм разговаря с нашия вестник: Правото на образование на майчин език не е само педагогическо изискване, а и...

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım gazetemize konuştu:

Anadilinde eğitim hakkı, sadece pedagojik bir talep değil; halkların tarihsel direnişinin, kimliklerinin ve kolektif hafızalarının tanınması anlamına gelmektedir. Bu hak, bu topraklarda yaşayan tüm halkların eşit yurttaşlık temelinde yaşamalarının koşuludur
Nasıl ki iktidar kadınların haklarına, kimliklerine, bedenlerine ve yaşamlarına sürekli bir müdahale politikası sürdürüyorsa, eğitim politikası aracılığıyla da bir biçimiyle kız çocuklarında makbul kadınlık inşasını yürütüyor

 Duygu Kıt
2025-26 eğitim öğretim yılı çözüm bekleyen onlarca soruna karşın peş peşe sistem ve müfredat değişikliği açıklamaları ile devam ediyor. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in on iki yıllık zorunlu eğitim sisteminin “yeniden değerlendirilebileceğini” söylemesi, eğitim sendikaları ve çocuk hakları örgütlerinde sert tepkiye neden oldu. Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, bu açıklamanın yoksul ailelerin çocuklarını erken yaşta okuldan koparacağını belirterek çocuk işçiliğini artıracağına dikkat çekti. Özellikle Mesleki Eğitim Merkezleri’nde (MESEM) halihazırda süren uygulamada, çocukların haftanın dört günü çalışıp yalnızca bir gün okulda eğitim alması, “fiilen işçileşme” anlamına gelirken, kadın örgütleri, bu değişiklerin özellikle kız çocukları açısından tehlikeli sonuçlar doğuracağına dikkat çekiyor. Yine “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adıyla hazırlanan yeni müfredat, “çağa uygunluk” iddiasıyla tanıtılırken, altyapı ve kaynak sorunlarının sürdüğü devlet okullarında uygulamanın eşitsiz sonuçlar doğuracağı uzmanlar tarafından dile getiriliyor. Bakan Yusuf Tekin, eğitim sistemini “çağın gereklerine göre sadeleştirdiklerini” söylese de, sahadaki tablo bunun tam tersine işaret ediyor. Eğitimciler, “reform” adı altında yapılan düzenlemelerin uzun vadede çocuk emeğini kurumsallaştırma, kız çocuklarını okuldan ve kamusal yaşamdan uzaklaştırma zemini taşıdığı konusunda hemfikir. Tüm bu gündemlere ilişkin Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım, gazetemize konuştu.
Eğitim-Sen Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım, özellikle Yusuf Tekin’in Milli Eğitim Bakanı yapılmasıyla birlikte eğitimde dönüşüm politikalarına hız verildiğini belirterek söze başladı.
Simge Yardım şu değerlendirmede bulundu: “İktidarlar açısından eğitim her zaman kendi siyasal ideolojik hedeflerine uygun bir toplumsal inşa aracı olarak kullanılageldi. AKP iktidarı da bunu kendi cephesinden kullandı. İktidara geldiği günden bu yana peyderpey değiştirilen çeşitli müfredat değişiklikleri, sistem değişiklikleri, 4 + 4 + 4 sistemiyle eğitimi kendi ihtiyaçlarının esas alındığı yere çekmeye çalıştı. Bunların tamamında da bilimsel eğitimi, demokratik eğitimi esas almayan, çocukların haklarını gözetmeyen, kız çocuklarını görmeyen, tamamen ideolojik bir yaklaşım söz konusuydu. Dolayısıyla bugün kız ortaokullarının tartışılması, zorunlu eğitimin kısaltılması meselesi gibi pek çok mesele de aslında iktidarın ideolojisinden bağımsız değil.”

‘Kız çocuklarına ev dayatılıyor’
Uzun zamandır kız çocuklarının eğitimin dışında kalma durumunun söz konusu olduğuna işaret eden Simge Simge Yardım, “Toplumsal cinsiyet eşitsizliği yaşamın her alanında sistemli bir şekilde inşa edilirken eğitim sistemi bu eşitsizliklerin sürdürülmesinde önemli bir rol oynuyor” değerlendirmesinde bulundu. Simge Yardım, “Bu politikalarını ısrarla sürdüren bir Milli Eğitim Bakanlığı var. Çünkü cinsiyet eşitliğini esas alan bir eğitim politikasını değil, tam da aslında cinsiyet eşitsizliklerini pekiştiren bir politik hattı çiziyor. Nasıl ki iktidar kadınların haklarına, kimliklerine, bedenlerine ve yaşamlarına sürekli bir müdahale politikası sürdürüyorsa, eğitim politikası aracılığıyla da bir biçimiyle kız çocuklarında makbul kadınlık inşasını yürütüyor. Aynı zamanda bir erkeklik inşasını da yürütüyor. Nasıl bir erkek olunmalı meselesini tam da kendi ideolojisi doğrultusunda hedefliyor. Yine pek çok yoksul aile çocukları açısından eğitime eşit erişim hakkının olmadığı gerçeği söz konusu” şeklinde konuştu.
‘Eğitim asimilasyon aracına dönüştü’
“Anadilinde eğitim hakkı yok sayılıyor ve anadilinde eğitim alamayan çocuklar açısından eğitim sistemini bir asimilasyon aracı olarak değerlendirmek gerekiyor” diyen Simge Yardım sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğitim politikalarında yaşanan değişimlerde halklar, inançlar ve kültürler genellikle ya görünmez kılınmış ya da ‘karşı tarafta’ gösterilmiş, anadilinde eğitim hakkı ise tamamen yok sayılmıştır. Oysaki anadilinde eğitim hakkı, sadece pedagojik bir talep değil; halkların tarihsel direnişinin, kimliklerinin ve kolektif hafızalarının tanınması anlamına gelmektedir. Bu hak, bu topraklarda yaşayan tüm halkların eşit yurttaşlık temelinde yaşamalarının koşuludur. Ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana uygulanan tekçi ulus-devlet politikaları, farklı dil, inanç ve kimlikleri bastırmış; eğitim politikalarında bugüne kadar uzanan bir asimilasyon politikası izlenmiştir. Anadilde eğitim hakkına ilişkin olarak politik yanıyla birlikte pedagojik yanının da ısrarla ifade edilmesine rağmen hiçbir düzenleme söz konusu olmadı. Aksine farklı halklardan, farklı dinlerden çocukların da asimile edilmeye çalışılması, tek tipleştirilmesi eğitim sistemi içerisinde de devam eden bir nokta.”
‘Çocukların yaşam hakkı alınıyor’
Zorunlu eğitimin kısaltılması ile birlikte çocuk işçiliğinin çok daha net bir biçimiyle meşrulaştırılmış olacağı vurgusunda bulunan Simge Yardım, çocukların işgücü olarak görülmesinin büyük tahribat yaratacağına dikkat çekti. Simge Yardım, “Zorunlu eğitimin kısaltılması meselesine de bu yeni yöntemin sonuçlarının ne olacağı üzerinden de bakmak gerekiyor. Çünkü zaten MESEM uygulamalarıyla çocuklar işçileştirildi. Çocuk emeği sömürüsü devlet eliyle meşrulaştırılmış oldu. Çocuklar haftada bir gün okulda, geri kalan dört gün de çeşitli işyerlerinde çalışır durumda. Ve bu durum pek çok çocuğun katledilmesine, pek çok çocuğun iş cinayetine kurban gitmesine sebep oldu. Aslında bir biçimiyle çocukların yaşam hakları ellerinden alınıyor. Ülkede ciddi bir ekonomik kriz yaşanıyor ve aslında pek çok aile çocukların eğitim masraflarını bile karşılayabilir durumda değil. Dolayısıyla bu durum zaten okul terklerine sebep olmuşken ve pek çok çocuk ekonomik kriz sebebiyle çalışmak zorunda kalırken, artık iktidar eliyle meşrulaştırılan bir zemine çekilmiş olacak” diye konuştu.
‘Kız çocukları tehlikede’
“Çocukların işçileştirilmesiyle birlikte eğitim süresinin kısaltılmasında en temel sorun kız çocukları açısından yaşanacak” diyen Simge Yardım, eğitim politikalarının en belirgin özelliğinin kadın ve kız çocuklarının haklarının sistematik olarak ihlal edilmesi olduğunu belirtti. Simge Yardım devamında şunları dile getirdi: “Kız çocukları lise düzeyine geldiğinde eğitime erişim oranları azalmaya başlıyor. Açık öğretime yönlendirme çok daha yoğun yaşanıyor. Dolayısıyla yeni uygulamalar çok daha fazla çocuk yaşta zorla evliliği beraberinde getirecek. Dolayısıyla eğitim hayatından kopma kız çocukları açısından daha fazla istismara ve şiddete açık hale gelmeyi, ev içi emek alanına yönelmeyi beraberinde getirecek. Biliyoruz ki bu yeni uygulamayla birlikte kız çocukları çok daha rahat eğitim dışına çıkabilir duruma gelmiş olacak. Kız çocukları açısından esas tehlikeyi bu biçimiyle görmek gerekiyor. Çünkü kız çocukları açısından elzem çözüm bekleyen sorunlar varken, zorunlu eğitimi kısaltmak ve sadece kızların gittiği okulları açmak esas sorunu görmemek anlamına da geliyor. Kız çocukları zaten eğitime erişemez durumda, istismara uğruyor, ev içi emek sürecinin içerisine dahil olur pozisyonda. Yeni uygulamalar ile de bu durum daha da artacak. Kısacası zorunlu eğitimin kısaltılması hem çocuk işçiliği açısından hem de kız çocukları açısından ciddi bir riski beraberinde getiriyor.”
‘Gelecek dönem daha kötü olacak’
Söz konusu açıklamaların eşitsizlikleri daha da derinleştiren bir noktada olduğuna işaret eden Simge Yardım, “Asgari ücretin temel geçim ücreti haline geldiği bu düzende, yapılmak istenen yeni uygulamalar üniversite eğitimine erişim hakkını da engelleyen bir duruma sebep olacak” vurgusunda bulundu. “Çok fazla genç işsizliğiyle karşı karşıyayız” diyen Simge  Yardım, “Üniversite eğitiminin niteliği ciddi anlamda düşmüş durumda ama tüm bunlara esaslı çözümler üretmek yerine yapılan her uygulama daha da kötü ve de bu eşitsizlikleri derinleştiren, çocuk haklarını daha da geriye götüren bir uygulama olarak karşımıza çıkar pozisyonda. Örneğin kız ortaokulları açıldı bu dönemde. Milli Eğitim Bakanı ‘Toplum bunu istiyor, toplumun ihtiyaçlarına göre hareket ediyoruz’ dedi. Ama aslında toplumun ihtiyaçlarına göre değil, tam da kendi siyasal ideolojik ihtiyaçlarına göre hareket edilen bir süreç var. Toplumsal kutuplaştırma üzerinden toplumsal rıza üretilmeye çalışılıyor. Dolayısıyla toplamına baktığımızda aslında önümüzdeki dönem eğitim politikaları açısından çok daha ciddi sorunlarla karşı karşıya olacağımız bir dönemi de beraberinde getirmiş olacak” diyerek soruna dikkat çekti.
‘Birlikte mücadele şart’
Simge Yardım, son olarak ise şunları söyledi: “Sonuç olarak, eğitim politikaları üzerinden toplumun yeniden şekillendirilmesi ile çocuklar hem siyasi hem de kültürel bir inşanın nesnesi haline getiriliyor. Bilinçli bir biçimde sürekli değiştirilen eğitim sisteminde çocukların kişilikleri, davranış özellikleri, dilleri, kültürleri, yaşamları, doğaları yok sayılırken, farklılıklar eğitim politikaları ile eşitsizliği derinleştirme, ötekileştirme, ayrıştırma aracı olarak kullanılarak çocukluğun politik inşası ile toplum da dizayn edilmeye çalışılıyor. Dolayısıyla çocukluğu tanımlamak bir yaş aralığındaki insanları göstermekten daha politik zeminde tartışmayı gerektirir. Demokratik bir toplumda eğitim politikaları da çocuk haklarından, eşitlikten, özgürlükten ve barıştan yana olmak zorundadır. Bu nedenle özgür, eşit, anadilinde ve cinsiyet eşitliğinin esas alındığı bir eğitim politikası hayata geçirilmelidir.”
 

Вижте още

Rojin Kabaiş için öykü yarışması

Политика декември 22, 20251 Min Read

Çadır satanlar yargılanacak mı?

Политика декември 22, 20253 Mins Read

Adalet için nöbet

Политика декември 22, 20253 Mins Read

Yanardağ’ın dostları imzaladı

Политика декември 22, 20251 Min Read

Kendim

Политика декември 22, 20255 Mins Read

Sarıkamış Felaketinden sözde demokratik açılıma: Dondurulan devlet aklı – Çiğdem Bayraktar Ör

Политика декември 22, 20251 Min Read

6 yıllık ‘Manhattan Projesi’ ile Çin ABD tekelini kırdı

Политика декември 22, 20251 Min Read

Cumhuriyetimizin vazgeçilmez değeri – Azmi Kişnişci

Политика декември 22, 20251 Min Read

İyi ki varsın BİDEV

Политика декември 22, 20251 Min Read

‘Ruh mühendisliği’

Политика декември 22, 20251 Min Read
Още новини
Жени

Zonguldak’ta ruhsatsız işletilen 7 maden ocağı imha edildi

декември 22, 2025
Жени

Yılın transferi Hakan Çalhanoğlu! Süper Lig devine hayırlı olsun

декември 22, 2025
Жени

Rusya’da kritik toplantı: Dmitriev, Putin’e bilgi verecek

декември 22, 2025
Жени

Suriye’nin doğusunda uçaksavar füzeleri ele geçirildi

декември 22, 2025
Жени

Kremlin duyurdu: AEB ülkeleri ile Endonezya arasında anlaşma imzalandı

декември 22, 2025
Новини

Kazdığı tünelde ölen ‘defineci’nin arkadaşı tutuklandı

декември 22, 2025
Новини

Fukuşima felaketine rağmen: Dünyanın en büyük nükleer santrali yeniden açılıyor

декември 22, 2025
Новини

Ursid meteor yağmuru: Gözünüz gökyüzünde olsun

декември 22, 2025
Новини

Uyuşturucu soruşturması: Yusuf Güney sağlık kontrolünden geçirildi

декември 22, 2025
Новини

En düşük sıcaklık eksi 15 dereceyle Göle’de ölçüldü

декември 22, 2025
1 2 3 … 2 733 Next
Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
© 2025 ThemeSphere. Designed by ThemeSphere.

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.