Close Menu
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Facebook X (Twitter) Instagram
Facebook X (Twitter) Instagram
Haber.bgHaber.bg
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Haber.bgHaber.bg
Начало » нашето голямо мълчание

нашето голямо мълчание

октомври 5, 2025 Политика
Share
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email
BG Прочети на български TR Прочети на турски
Историята на движението за права на човека датира отпреди ХХ век, като е известно, че корените му са в движението за премахване на забраната.

insan hakları hareketinin tarihi yirminci yüzyıldan önceye dayanıyor, köklerinin köleliğin ilgası hareketinde olduğu biliniyor. yola çıkış tarihi olarak da lahey’deki 1899 tarihli sözleşme anılıyor. uluslararası insan hakları federasyonu 1922’de fransa’da, uluslararası af örgütü 1961’de ingiltere’de kuruldu.
türkiye insan hakları mücadelesiyle biraz geç, 1980’li yıllarda tanıştı. tabii ki daha önce de ağır insan hakları ihlalleri vardı, olmuştu ama bunun bağımsız bir mücadele alanı olduğu fikri yoktu. ama hem dünyanın başka ülkelerindeki örnekler hem 12 eylül darbesinin ağır baskı ortamı bu hareketin oluşmasında etkili oldu.
insanlığın hakları tabii ki çok geniş bir alanı kapsıyor ama insan hakları hareketi esas olarak devletle vatandaş arasındaki ilişkiye odaklanır. diğer hak alanlarının farklı örgütleri -örneğin işçi hakları için sendikalar- var ve bunlar farklı örgütlenme biçimleri ve tarihsel misyonları gereği daha etkililer.
şunu söylemeye bile gerek yok; baskı tesadüfi değil, her baskı türünün kökü düzenin içinde. hele devletten gelen baskı mutlak biçimde sistemsel ve politik. bu anlamda insan hakları hareketinin de politik olduğunu söylemeliyiz.
bunun bence birkaç sonucu var. bilindiği gibi, herhangi bir politik hareket ancak kitlesel olduğunda etki olabiliyor. insan hakları hareketinin de bir demokratik kitle hareketi olması gerekiyor. sivil toplum örgütü modeli, başka bazı çalışmalar için son derece uygun ama insan hakları hareketinin sivil toplum örgütleri şeklinde örgütlenmesi onu kadükleştiriyor.
bir başka nokta şu; insan hakları hareketi politik ama hem -tabii ki-devletten hem de politik yapılardan bağımsız düşünmesi, bağımsız hareket etmesi gerekiyor. bu topraklarda siyasi baskı önce devrimcilere yöneliyor, dönem dönem farklı siyasal çevrelere doğru genişliyor. nitekim bugün çok geniş bir kesimin hakları bizzat yargı tarafından ihlal ediyor. bir gün hapsedileceğini aklına bile getirmeyen insanlar cezaevinde. ama insan hakları hareketi sadece politik sebeplerle hapsedilenlerin değil, tüm mahpusların haklarını savunmak, bütün hapishanelerde insani koşulların olması için mücadele etmek zorunda çünkü suçun kendisi de sistemin bir sonucu. bunu yaparken de herhangi bir politik yapının önceliklerini dikkate almaması gerekiyor, tabii ki.
hapishane üzerine düşündüğümüzde iki gerçek çıkıyor karşımıza. bu kadar çok ve çeşitli insanın hapsedilmesi onların cezalandırılması kadar halka korku salmayı da hedefliyor.
hapsedilme korkusuna teslim olmayacağı tahmin edilenler için de cezaevi koşulları korkulacak hale getiriliyor. bu çok uzun yıllardır tanık olduğumuz bir gerçeklik. en azından 12 eylül’den beri sistemli bir uygulama bu. o yıllardan itibaren de insan hakları hareketinin ve dostlarının tepkisiyle ve tabii cezaevlerindeki direnişlerle karşılaştı.
cezaevlerindeki direnişin en önemli araçlarından biri açlık grevi. açlık grevi -ve onun bir biçimi olan ölüm orucu- süfrajetlerden irlanda cumhuriyet ordusu militanlarına, almanya’daki kızıl ordu fraksiyonu mensuplarından filistin direnişine kadar uzanan bir yelpazede kişi ve örgütlerin başvurduğu bir mücadele biçimi. türkiye’de de sık sık buna başvuruldu, çok kayıp verildi ama cezaevi koşullarındaki neredeyse her iyileşme bu yöntemle sağlandı.
bu aracı -herhangi bir aracı- yanlış bir stratejinin parçası olarak, hatalı kullananlar olabilir. genel olarak yanlış politikaların taşıyıcısı da olabilirler. ama insan hakları hareketinin ve tabii ki dostlarının odaklanması gereken nokta bence haklı olup olmadıkları olmalı.
özellikle f tipi cezaevlerine karşı 2000 yılından itibaren yürütülen mücadelenin ağır sonuçları oldu. devlet ölüm oruçları etrafında yürütülen tartışmaları solun içine adeta bir kama sokmak için araçsallaştırdı. solun belli bir kesiminin öncü kadroları kelimenin gerçek anlamıyla imha edildi. mahpusların insan hakları için verdiği mücadeleyle ilgili tercihler, solun çeşitli kesimleri ve o zaman nedense çok sevilen terimle “duyarlı kamuoyu” olarak tanımlananlar arasında, yıllar içinde kapanmayan uçurumlara yol açtı.
bugün türkiye’de mahpuslar henüz birleşik ve örgütlü olmasalar da bir mahpus hareketinden söz edeceğimiz nokta çok uzak görünmüyor ve gündemimizde hak ettiği yeri bulamayan kuyu tipi hapishaneler hangi sebeple hapiste olursa olsun, her mahpusu ilgilendiriyor.
ama siyasi mahpuslar (ki rejimin geldiği nokta düşünüldüğünde “mahpus” yerine “esir” ifadesi daha uygun oluyor aslında) arasından dahi adları kamuoyunca bilinenlerin anıldığı, onlar adına kampanyalar yürütüldüğü bu ortamda, sesi duyulmayan binlercesini kim, nasıl savunacak? son derece haklı talepler için başlattığı ölüm orucunda kritik günlere ulaşmış olan serkan onur yılmaz’ın, diyelim ki muhalif kamuoyunun çoğunluğunun beğenmediği görüşleri, sesinin duyulmasını nasıl olur da engelleyebilir?
açıklamaların hiçbir şeyi değiştirmediği zaten malum ama açıklama bile yapmayanların suskunluğu bir kere daha içimize sokulan bir kama değil mi.

Вижте още

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: „Asgari ücret çalışanlar ve işverenler için hayırlı olsun“

Политика декември 23, 20251 Min Read

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay: „Katılmamakla ne kadar doğru karar verdiğimizi bir kez daha gördük“

Политика декември 23, 20254 Mins Read

Park yok, rant var: Ümraniye’de yeşil alanlar kiralık!

Политика декември 23, 20252 Mins Read

Özel’den asgari ücret tepkisi: Bu rakamın, bu rezaletin tek sorumlusu Sayın Erdoğan’dır

Политика декември 23, 20252 Mins Read

İmamoğlu’ndan asgari ücret tepkisi: Açıklanan asgari ücret bir zorunluluk değil, siyasi bir tercihtir

Политика декември 23, 20251 Min Read

2025’te en çok konuşulan diyetler

Политика декември 23, 20251 Min Read

Tehdit var, ordu yok: QSD kime entegre olacak?

Политика декември 23, 20254 Mins Read

Çanakkale’de bir kadın katledilmiş halde bulundu

Политика декември 23, 20251 Min Read

‘Umut ve Özgürlük’ mitingine çağrı: Öcalan’ın özgürlüğü hayati önemde

Политика декември 23, 20252 Mins Read

Şile Belediyesi’ne operasyon: 23 kişi hakkında gözaltı kararı

Политика декември 23, 20251 Min Read
Още новини
Политика

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: „Asgari ücret çalışanlar ve işverenler için hayırlı olsun“

декември 23, 2025
Спорт

Jakobs’lu Senegal’in acıması yok

декември 23, 2025
Спорт

‘İlk maçın derbi olması enteresan’

декември 23, 2025
Политика

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay: „Katılmamakla ne kadar doğru karar verdiğimizi bir kez daha gördük“

декември 23, 2025
Спорт

‘Ben golcü değilim’ diyen Kerem Aktürkoğlu forvette

декември 23, 2025
Спорт

Mert Günok’tan ayrılık açıklaması

декември 23, 2025
Финанси

İşte yıllara göre asgari ücret miktarı ve zam oranları!

декември 23, 2025
Спорт

Konyaspor-Antalyaspor: 1-0 (MAÇ SONUCU)

декември 23, 2025
Финанси

Asgari ücretlinin maaşı kaç gram altına yetiyor?

декември 23, 2025
Финанси

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’dan asgari ücret mesajı

декември 23, 2025
1 2 3 … 2 759 Next
Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
© 2025 ThemeSphere. Designed by ThemeSphere.

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.