Водата в Измир е тревожна: Засушаването и замърсяването се задълбочават

BİRGÜN EGE TMMOB Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İzmir Şubesi’nin hazırladığı İzmir Su Raporu 2024, kentin su kaynaklarının hem miktar hem kalite açısından ciddi tehdit altında olduğunu ortaya koydu. Raporda, İzmir’in yıllık kişi başına düşen su miktarının 1000 metreküp civarında olduğu ve bu değerle kentin su kıtlığı yaşayan şehirler arasında yer aldığı vurgulandı. Rapora göre, İzmir'in bulunduğu Gediz, Küçük Menderes ve Kuzey Ege havzaları, yoğun tarımsal sulama, sanayi faaliyetleri, kentsel büyüme ve iklim değişikliği etkisiyle giderek kirleniyor ve kuruyor. Özellikle Gediz Havzası'nda yerüstü su kütlelerinin tamamı risk altında bulunuyor. İzmir’in içme suyunun yüzde 61’inin yeraltı suyu kaynaklarından sağlandığı vurgulanan raporda, bu rezervlerdeki çöküşün boyutları ürkütücü. Örneğin, Ödemiş Yolüstü Köyü'nde yeraltı su seviyesi 2005 yılında 63 metre derinlikteyken, 2023 itibariyle 111,3 metreye kadar geriledi. Kemalpaşa’da da benzer şekilde, 1970’te 0-10 metre arasında olan seviye bugün 55 metre civarına düşmüş durumda. Bu düşüşün ana nedenleri arasında kontrolsüz tarımsal sulama, aşırı kuyuların açılması ve iklim krizine bağlı yağış azalmaları bulunuyor. KÖRFEZ VE KIYI SULARI DA ALARM VERİYOR Sadece içme suyu değil, İzmir Körfezi ve kıyı sularının durumu da vahim. Rapora göre, Körfez genelinde özellikle sıcak yaz aylarında kirlenme seviyeleri artıyor. Ayrıca mikroplastik (MP) kirliliği İzmir’de yeni bir tehdit olarak yükseliyor. Avrupa Birliği içme suyu standartlarında MP ölçümünü zorunlu hale getirirken, Türkiye mevzuatında henüz bu konuda bir düzenleme bulunmuyor. Raporda, İzmir sularında da mikroplastiklerin varlığına işaret edilerek, halk sağlığı açısından acil önlem alınması gerektiği belirtiliyor.ÇMO İzmir Şubesi tarafından hazırlanan raporda, İzmir ve Türkiye genelinde acil eylem planları çağrısında bulunulurken, su havzalarının bütünsel yönetimi, sanayi ve tarım baskılarının sınırlandırılması, mikroplastik izleme ve denetleme zorunluluğu, yeraltı suyu kullanımına kota ve sıkı denetim uygulanması ve su yönetiminde bağımsız ve şeffaf bir izleme mekanizması kurulması şeklinde çözüm önerileri açıklandı. Raporda, eğer bugünkü uygulamalar ve ihmaller devam ederse, İzmir’in susuzlukla, çevre felaketleriyle ve halk sağlığı krizleriyle yüzleşmek zorunda kalacağı da vurgulandı.

Още от Политика

Виж всички