Close Menu
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Facebook X (Twitter) Instagram
Facebook X (Twitter) Instagram
Haber.bgHaber.bg
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Haber.bgHaber.bg
Начало » Şaşıracağınız bir haber: İnsan hasta olan bir canlı

Şaşıracağınız bir haber: İnsan hasta olan bir canlı

декември 2, 2025 Права и общество
Share
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email
BG Прочети на български TR Прочети на турски
Yapımcı ve gazeteci Çiğdem Mater, bu yazıyı tutuklu bulunduğu Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda (M12) T24 için kaleme aldı. Sevgili sırrı Süreyya Önder'in...

Yapımcı ve gazeteci Çiğdem Mater, bu yazıyı tutuklu bulunduğu Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda (M12) T24 için kaleme aldı.

Sevgili sırrı Süreyya Önder’in anımsattığı gibi, hapishaneler de memlekettendir ve memleketin bu yakasında sağlık koşulları alarm veriyor. Bu alarm zilleri yeni değil, hep çalıyordu. Belki şimdi, şerri hayra çevirme vaktidir. Memleketin dört bir yanındaki hapishanelerdeki yaşlı ve hasta kadın ve erkeklerin derhal tahliye edilmesi gerekiyor.
Memlekette hukuk hiçbir zaman olması gerektiği gibi olmadı. Sesleri inatla hiç duyulmayan on binlerce insan on yıllarca hukuksuzluğa uğradı. Yani son birkaç yıldır olan biten bize has değil. İlk tutuklandığımız günden beri söylüyorum. Tekrarda beis yok. Herkese oldu, herkese olabilir, herkese olacak. İlk değiliz, ne yazık ki son da olmayacağız anlaşılan.
Not defterimde şöyle bir bilgi var. Ekim 2025’ten. Türkiye cezaevlerinin kapasitesi 304 bin 964. Mevcut nüfus ise 413 bin 780. Bu sayılar Adalet Bakanlığı’ndan. Aynı gün yayımlanan bir rapor ise Türkiye’nin her 100 bin kişi başına düşen 356 tutuklu ve hükümlüyle Avrupa Konseyi şampiyonu olduğunu söylüyor. İkinci sırada 261 kişiyle Azerbaycan var.
Cezaevlerinin kapasitesinin çok üzerinde insan barındırdığını söylemek için en azından benim istatistiklere ihtiyacım yok. Zaten görüyorum, yaşıyorum. Tabii ki algıda seçicilik, mekânım cezaevi olunca cezaevleriyle ilgili sayılar, istatistikler merakımı daha çok cezbediyor. Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi de tıpkı diğer cezaevleri gibi kapasitesinin üstünde tutuklu ve hükümlü kadının zorunlu ikametgâhı. Aramızda elbette yaşlı ve veya ağır hasta kadınlar da var. Sayılarını bilmiyorum, bilmiyoruz. Cezaevlerindeki yaşlı ve hasta sayılarını ilk tutuklandığım haftalarda cezaevinde merdivenleri çıkmakta zorlanan epeyce yaş almış bir kadını gördüğümde merak etmiştim. Merakım uzunca bir süre giderilemedi çünkü hiçbir açık kaynakta resmî rakam yoktu. Bakanlık açıklamıyordu. Türkiye’de uzun zamandır bu meseleleri belgeleyen nadir kuruluşlardan İnsan Hakları Derneği (İHD), Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) raporlarında rakamları „en az“ şekliyle paylaşıyorlar. Zira resmî açıklama yok. Cezaevlerinden kendilerine ulaşan bilgileri bir araya getirerek bir sonuca ulaşmaya çalışıyorlar. Epeyce zor bir iş. Bu kurumların bin bir emekle oluşturdukları raporları gördükçe aklımda hep aynı soru. Bu sayılara benim Bakırköy’de, maltada karşılaştığım ailesi, parası, ziyaretçisi, avukatı olmayan, gündelik hayatını yardım almaksızın sürdüremeyen adlî tutuklu ya da hükümlü kadınlar dahil mi? Hiç sanmıyorum.
Son birkaç yıldır, özellikle de son bir yıldır siyasi davalarla hemen her kanattan bildik insanlar hapishaneleri doldurunca, on yıllardır ülkedeki cezaevi koşullarına dair uğraşan, emek harcayan, ses çıkaran bir avuç insan dışındaki bir kalabalık az da olsa hapishanelerde neler olup bittiğini duymaya, görmeye başladı. Her şeyde bir hayır vardır. Var mı demeli?
Bir yandan, çoğunlukla Silivri 9 No’lu olsa da memleket cezaevlerinin koşullarını duymaya başladık. Bir yandan da Adli Tıp kararları gündeme gelir oldu. Afyon Cezaevi’ni Elif Atayman sayesinde, kuyu tipi cezaevlerini Mehmet Ali Çalışkan vesilesiyle bilir olduk. Furkan Karabay müthiş edebi diliyle Silivri 5 Nolu’daki adlî koğuşunu gözlerimizde canlandırdı. Hem seviniyorum bunları daha geniş kalabalıklar öğreniyor diye (evet sevindiğim şeye bakın!), hem de insanlar yıllardır kuyu tiplerini de, üst üste yatılan kalabalık koğuşları da, sağlık koşullarını da ter ter tepinerek anlatıyordu. Hiçbirimiz duymuyorduk diye sinirleniyorum. Ama herhalde bir çeşit lanet bizimkisi. Başımıza gelmeden anlamıyoruz. Hatta ne fena ki bazen başımıza gelince bile anlamıyoruz. Bu kulaklar son dalgada tutuklananlardan birinin „ağırlaştırılmış müebbet koşullarında tutuluyoruz“ feryadını da duydu. Sanki o koşullar, ağırlaştırılmış müebbede revaymış gibi. „Bize FETÖ’cüler gibi muamele ediyorlar“ diyeni de… Sanki suça göre muamele hukukiymiş gibi.
Neyse. Tutuklu ve hükümlüler, hem „süreç“ hem de Ayşe Barım ve Murat Çalık başvuruları nedeniyle iyice gündem olunca üç küsur yıldır peşinde olduğum rakamların şimdiye kadar en resmî denebilecek versiyonuna, 1 Ağustos 2025’te Feti Yıldız’ın attığı bir tweet ile sonunda ulaştım. Tamam, Adalet Bakanlığı açıklaması değil ama yani sonuçta Feti Yıldız bence resmî kabul edilebilir. Feti Yıldız, 24 Ocak 2013 ve 1 Ağustos 2025 arasındaki 12 küsur yılda Adli Tıp Kurumu kararıyla  „3 bin 513 adli suçlardan, 173’ü terörden olmak üzere toplam 3 bin 686 hükümlünün tahliye edildiğini“ yazmış. 1 Ağustos 2025 itibariyle hastane aşamasında işlemleri devam eden „3 bin 8 adli ve 219 terör dosyasından toplam 3 bin 227 tutuklu ve hükümlü“ varmış. Yani aynı tarihte Adli Tıp Kurumu aşamasındaysa „286’sı adli, 16’sı terörden olmak üzere 302 kişinin“ dosyası görülüyormuş. Yani Türkiye cezaevlerinde resmî kayıtlarda Ağustos ayında toplam 3 bin 509 kişi hastane ya da Adli Tıp’tan rapor bekliyordu. Bu rakamlar Kasım sonuna yaklaştığımız şu günlerde, yaklaşık 4 ayda ne kadar değişti bilmiyorum.
Adli Tıp, Ayşe Barım için „cezaevinde kalamaz“ dedi. Murat Çalık için „kalabilir“. Barım için sevindik, Çalık için üzüldük. Diğer binlerce insanla ilgili fikrimiz yok. Misal Bakırköy’de zaman zaman maltada karşılaştığım, adını bile bilmediğim, adlî bir dosya nedeniyle burada olduğunu bildiğim 82 yaşındaki kadın bu rakamlara dâhil mi, bilmiyorum. 82 yaşında burada ne işi olduğunu bilmediğim gibi. Adli Tıp Kurumu kararları ile hasta ve yaşlı tutuklu ve yükümlülerin durumu süreç nedeniyle de gündem olunca, arada çeşitli televizyon ve gazetelerde bir bıyık altı gülme eşliğinde, „bunların da hepsi hasta çıktı“ yorumlarına denk gelir olduk.
Şimdi size çok şaşıracağınız bir haberim var. İnsan hasta olan bir canlı! Valla, az ya da çok, ağır ya da hafif, hastalanıyoruz. Kimimizin bağışıklık sistemi daha güçlü, kimimizin değil. Rakamlara dönelim. Cezaevlerindeki toplam nüfus 413 bin 780. Adli Tıp ve hastane süreci devam eden kişi sayısı 3 bin 509. Evet insanlar zaten hasta olan canlılar ve cezaevi koşullarının bu hastalıkları tetiklemekteki rolünü yok saymak da en basitinden safdillik, izansızlık olur. Normal hayatımızda kronik bir hastalığımız olmadığını varsayalım, ki misal benim yok, cezaevinde hasta olmamak için dışarıdakilere nazaran tabii ki çok daha dikkatli olmak gerekiyor. Hapishane koşullarında ilaca erişim de, doktora, hastaneye gitmek de bir eziyet. Ben misal „hastanelik olmadan buradan çıkacağım“ diye söz verdim kendime. Tahtaya vurun, nazar değmesin! Şimdilik sözümde duruyorum ama normalde üç yıldır dışarıda olsam takip edilecek bir sürü şeyim takip edilmiyor. Hastaneye gidip yaptırmak mümkün. Ama zorunlu bir durum, bir aciliyet olmadığı sürece o ring aracına, o kelepçeyle binmeye beni kimse ikna edemez. Ben 3 yıl diyorum. Memlekette, hapishanelerde 5 yıldır, 10 yıldır, 20 yıldır doktor görmemiş insanlar var. Biliyoruz, duyuyoruz.
Demem o ki, sevgili sırrı Süreyya Önder’in anımsattığı gibi, hapishaneler de memlekettendir ve memleketin bu yakasında sağlık koşulları alarm veriyor. Bu alarm zilleri yeni değil, hep çalıyordu. Belki şimdi, şerri hayra çevirme vaktidir. Memleketin dört bir yanındaki hapishanelerdeki yaşlı ve hasta kadın ve erkeklerin derhal tahliye edilmesi gerekiyor. Bunun için herhangi bir hukuki düzenlemeye de ihtiyaç yok. O bıyık altından gülenlere de ufak bir not: Hukuksuzluk sadece bize olmadı. Herkesin başına gelebilir. Sonra „biz hastayız“ demeyin.
(ÇM/AB)

Вижте още

Elektrikli scooterlarda anlık konum bildirimi zorunlu olacak

Права и общество декември 2, 20252 Mins Read

Türk Eczacıları Birliği’nden ilaçlama kaynaklı zehirlenmelere ilişkin uyarı

Права и общество декември 2, 20252 Mins Read

Akçay’da OSB dolgusunun bilançosu ağırlaştı: Ağılları ve ekili tarlaları su bastı, hayvanlar öldü

Права и общество декември 2, 20253 Mins Read

İhraç edilen KHK’lı emekçilerin adalet manifestosu

Права и общество декември 2, 20253 Mins Read

DİSK-AR araştırması: Her iki işçiden biri asgari ücrete çalışıyor

Права и общество декември 1, 20256 Mins Read

Arzu Çerkezoğlu: Bugün Türkiye’de hayat pahalı, emek ucuz

Права и общество декември 1, 20253 Mins Read

‘Gölge mahkeme’lere dönüşen İdare ve Gözlem Kurulları: „Barışın gerçek sınavı tam burada veriliyor“

Права и общество декември 1, 20257 Mins Read

Feministler Dilovası’nda: Bu bir iş kazası değil, açık bir katliam

Права и общество декември 1, 20254 Mins Read

LGBTİ+ Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Alt Ağı kuruldu

Права и общество декември 1, 20252 Mins Read

Nafaka hakkı kısıtlanırsa, sosyal yardım politikaları gerçekçi olur mu?

Права и общество ноември 30, 20257 Mins Read
Още новини
Финанси

Türkiye’nin 5 Yıllık CDS Primi 2018’den Bu Yana En Düşük Seviyeye Geriledi

декември 2, 2025
Икономика

Aref Ghafouri kimdir, kaç yaşında ve nereli? Aref Ghafouri gözaltına mı alındı, neden gözaltına alındı?

декември 2, 2025
Финанси

OECD ve G20’de Türkiye Sürprizi: Büyümede Zirveye Yakın

декември 2, 2025
Технологии

Uçan taksiler gerçek oluyor: 126 milyon dolarlık hamle

декември 2, 2025
Икономика

ING: TCMB faiz indirimlerinde aceleci olmayabilir

декември 2, 2025
Икономика

Otomotiv devleri kasımda borsada frene bastı! Sadece 1 tanesinin hisseleri düşmedi

декември 2, 2025
Финанси

BBVA Research’ten Türkiye Ekonomisi için 2025–2026 Büyüme Beklentisi Değerlendirmesi

декември 2, 2025
Икономика

Asgari ücret ilk toplantısı ne zaman? Yeni asgari ücret ne kadar olacak? Zam oranı belli oldu mu?

декември 2, 2025
Икономика

Türkiye’nin risk primi 2018’den bu yana en düşük düzeyde

декември 2, 2025
Технологии

Marvel Sinematik Evreni’nin 23 filmi, canlı orkestra eşliğinde İstanbul’a geliyor

декември 2, 2025
1 2 3 … 2 329 Next
Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
© 2025 ThemeSphere. Designed by ThemeSphere.

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.