Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un ‘çözüm sürecindeki’ provokasyonlar, ile Paris Katliamı’na ilişkin itirafına dair değerlendirme yapan KCDK-E Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, itiraf etmenin yeterli olmadığını, adım atılması gerektiğini belirtti
Fransa’nın başkenti Paris’te, Çözüm Süreci tartışmaları döneminde, 9 Ocak 2013’te PKK’nin kurucularından Sakine Cansız, Kürdistan Ulusal Kongresi Paris Temsilcisi Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez katledilmişti. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan bu katliamı “Çözüm süreci dinamitlenmek isteniyor” şeklinde değerlendirmişti. Katliam faili Ömer Güney’in MİT ajanı olduğu ortaya çıkmış, tutuklandığı cezaevinde ise şüpheli bir şekilde ölmüştü. Aradan geçen 12 yıllık sürede ne Fransa makamları ne de Türkiye katliamın aydınlatılması için bir çaba içerisine girmezken, tersine katliamın üstü kapatıldı, gerçek failler açığa çıkarılmadı.
Çözüm Süreci’ndeki provokasyonlar itiraf edildi
Dün katıldığı basın toplantısında Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş süreç değerlendirmesi yaparken, katliamın dönemin MİT yapısı tarafından gerçekleştirildiğini itiraf etti. 15 Temmuz 2016 darbe girişimi öncesi iktidarı birlikte yönettikleri FETÖ yapılanmasına tek başına sorumluluk yükleyen Numan Kurtulmuş, “O dönem içerisinde devlet adına bu süreci yürüten kurumların neredeyse tamamı FETÖ’cülerin yönetimindeydi, onların etkisi altındaydı. Habur’daki provokasyonun nasıl ve kimler tarafından yapıldığını gayet iyi biliyorsunuz. Oslo’daki müzakerenin daha mürekkebi kurumadan yine Milli İstihbarat içerisindeki elemanlar tarafından servis edildiğini biliyorsunuz. İşte o anlaşmanın yapılmasından 2-3 gün sonra Fransa’da 3 PKK’lının infaz edildiğini, bunu infaz eden adamın da sonradan yakalanarak cezaevine konulduğunu ve cezaevinde öldürüldüğünü biliyorsunuz. Yani bir siyasi irade bunun olmasını istiyordu, ama devletin içinde de yuvalanmış, başkalarına ait bir siyasi irade bu işin olmamasını istiyordu” sözleriyle çözüm sürecinde devlet eliyle yapılan provokasyonları itiraf etti.
‘Kürt halkı katilleri zaten biliyordu’
Konuya ilişkin değerlendirme yapan KCDK-E Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, katliamın yaşandığı dönemde Kürt Halk Önderi ile müzakere süreçlerinin yürütüldüğünü hatırlatarak, üç kadın siyasetçi katledildiğinde İmralı ile gün be gün görüşme yapıldığını belirtti. Zübeyde Zümrüt, “Sakine Cansız, Önder Öcalan’la birlikte bu hareketin özgürlük mücadelesinin içinde yer alan ilk isimlerden biriydi ve Kürtler açısından gerçekten çok büyük bir acı ve kayıptır. O dönemin katillerini hem biz Kürt kadın hareketi hem de Kürt halkı olarak faillerin kim olduğunu biliyorduk. Ama ne yazık ki hâlâ bu faillerin açığa çıkmaması, bu faillerin yargılanmaması gerçekten üzücü bir durum. Biz o faillerin açığa çıkıp yargılanması için mücadelesini en üst düzeyde verdik ve vermeye devam ediyoruz” dedi.
‘Provokasyonların olmaması için Önder Öcalan özgür olmalı’
“İçinde bulunduğumuz süreçte bir daha o dönemlerin yaşanmaması için yeni bir süreç başlatıldı” diyen Zübeyde Zümrüt, “Başlatılan süreci Önder Öcalan’ın yürütmesi ve bunun yeni provokasyonlara zemin yaratmaması için sürecin hızlanması gerektiğini belirtiyoruz. Bundan dolayı ısrarla Önder Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün gerçekleşmesi gerekiyor. Bu süreç geciktikçe, kendisiyle birlikte provokasyonlara zemin yaratır, ucu açık kalır. Bu provokasyonlara herkesin bu süreçte dikkat etmesi gerekir. Bizler Kürt cephesi olarak 2013’te de dikkat ettik. Bu mücadele devam ettiği müddetçe hep provokasyonların önüne geçmeye çalıştık. Ama devlet cephesinin, devlet kanalının da bu konuda hassas olması gerekir. Devlet bütünlüklü olarak bu sürece yaklaşmalıdır” diye konuştu.
‘Failler yargılansaydı ikinci katliam olmazdı’
Numan Kurtulmuş’un yaptığı açıklamanın ve itirafın söylem düzeyinde kalmaması gerektiğinin altını çizen Zübeyde Zümrüt, faillerin bir an önce yargılanmasını istedi. Zübeyde Zümrüt, “Failler adaletin karşısına çıkarılmalıdır. Sakinelerin adalet arayışından vazgeçmeyeceğiz. Çünkü Sakinelerin katilleri adaletin karşısına çıkartılmış olsaydı, üç şehit daha veremezdik Paris’te, ikinci bir katliam olmayacaktı. İkinci katliamda Evin Goyi katledildi. Kendisi de yıllardır Kürt halkı, Ortadoğu halkları, tüm dünya halklarının bir arada kendi öz kimliği, kültürü ile kardeşçe yaşaması için mücadele verdi. Dolayısıyla şu anda yapılan bu açıklama ve faillerin bir an önce adalete teslim edilmesi, adaletin yerini bulması ve bu halktan derhal özür dilenerek telafisinin yapılması gerekiyor” sözlerini kullandı.
‘İktidarda olanlar o dönemin ortağıdır, geçmişten ders alınmalı’
Numan Kurtulmuş’un katliamı FETÖ’nün ve devletin içine yerleşmiş yapılara yüklemesine ilişkin ise Zübeyde Zümrüt, şu ifadeleri kullandı:
“O dönemde birlikte çalışarak, uzun süre devlet sistemini oluşturmaya çalıştılar. Devletin içine kadar sızdılar. Her nedense Türkiye’de sözde 15 Temmuz darbesiyle birlikte yolları ayrıldı. Bugün suçu sadece oraya atmak olamaz. O dönemde iktidarda olan, söz sahibi olanlar da o dönemin ortağıdır. Bugün bunun itiraf edilmesi, o dönemde kimlerin bu sürece karşı çıktığını, kimlerin çözüm sürecine direndiklerini ortaya koyuyor. FETÖ’cüler Kürt sorununun çözülmemesi noktasında direndiler. Ama bu dönem için, oradan ders çıkartarak bu sürecin sağlıklı yürütülmesi gerekir. Bu yapılan görüşmeler, müzakere süreçleri sürüncemede kalmamalıdır. Bizim şu anda dayattığımız nokta budur. Çünkü biz Kürt cephesi olarak, kadın hareketi olarak da o dönemlerde neler yaşandığını defalarca kamuoyuyla paylaştık. Bütünlüklü olmadıkları için biz bugün devleti, iktidarı, muhalefeti, herkesi Kürt sorununun çözümü için bir arada olma, ortak akılla hareket etmeye çağırıyoruz. Kürt sorunu çözülmeden bu tür provokasyonlara her zaman zemin açık olacak. Bu tarihsel sorunu da hepimizin tarihi sorumluluğumuzu esas alarak yaklaşmamız gerekir.”
Haber: Melek Avcı JINNEWS
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un ‘çözüm sürecindeki’ provokasyonlar, ile Paris Katliamı’na ilişkin itirafına dair değerlendirme yapan KCDK-E Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt,...

