Close Menu
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Facebook X (Twitter) Instagram
Facebook X (Twitter) Instagram
Haber.bgHaber.bg
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Haber.bgHaber.bg
Начало » Турхан Чомез нападна заместник-председателя на парламента Булдан като „пратеник“ и получи остър отговор

Турхан Чомез нападна заместник-председателя на парламента Булдан като „пратеник“ и получи остър отговор

октомври 14, 2025 Права и общество
Share
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email
BG Прочети на български TR Прочети на турски
На Общото събрание на Великото народно събрание на Турция нападките на заместник-председателя на партийната група IYI Турхан Чомез, насочени към унижаване на заместник-председателя на Великото народно събрание Первин Булдан, бяха посрещнати с...

TBMM Genel Kurulunda İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez’in TBMM Başkanvekili Pervin Buldan’ı küçük düşürmeye yönelik saldırılarına, Buldan’ın verdiği sert yanıtlarla genel kurulda uzun süren ve bütün gruplara yayılan bir tartışma yaşandı. 
Pervin Buldan oturumu açtıktan sonra usul gereğince önce üç milletvekiline kürsüden üçer dakika ve otuz milletvekiline yerlerinden birer dakika söz verdi. Sıra kendisine gelen Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, Pervin Buldan’ın geçtiğimiz hafta sonu Medya TV’de Erdal Er ile söyleşisinde Öcalan’a atfen aktardıklarını gündeme getirdi.
„Alçak teröristin ulaklığı“
Çömez, Buldan’a „Geçtiğimiz hafta öğrendik ki, sizin aynı zamanda mesaj taşımak gibi, ulaklık yapmak gibi bir göreviniz varmış. Sizin insanlarımızı katletmiş alçak teröristin mesajlarını Türkiye’ye taşımak gibi bir sorumluluğunuz yok“ diyerek saldırdı.
Buldan Çömez’e „Sizin bu sözlerinizi reddediyorum. Ben bu kürsüye saygısızlığı, bir insana asla kabul etmem. Ben iş yapıyorsam ulaklık değil, Türkiye’nin geleceği için yapıyorum, bu ülkenin barışı için yapıyorum“ diyerek karşılık verdi. 
Çömez’in saldırılarını sürdürmesi üzerine Buldan genel kurula ara vererek, Grup Başkanvekillerini, Başkanlık Divanı Kulisi’ne davet etti. 
15 dakika ara verilmesine karşın bir saat süren görüşmeler boyunca hitap usulleri konusunda İç Tüzük standartlarına geri dönülmesinin sağlanamadığı Buldan’ın genel kurulu açmasıyla görüldü. 
„Terörist başı ‘itiraz eden kim varsa kellesi uçurulsun’ diyor“
 Çömez, kaldığı yerden devam ederek “50 bin kişinin katilinden bir barış elçisi çıkartmaya çalışıyorlar. Biz bunu reddediyoruz” dedi. Çömez şöyle devam etti. 

“Bir şey daha öğrendik. Diyor ki terörist başı ‘farklı mesajları olanlar susturulsun’ İtiraz eden kim varsa kellesi uçurulsun; cezaevinden bir terörist başı bu mesajları veriyor, biz buna hayır diyoruz. Terörist başına Sözcü ve Tele 1 izleme özgürlüğü verilmiş, ‘bunların susturulması lazım” diyor. Şiddetle itiraz ediyoruz. Biz ihanet sürecine karşıyız, mecliste de karşı çıkacağız, bütün platformlarda da terörden talimat alanlarla aynı masada oturmadık oturmayacağız.”

Buldan „Cevap hakkım doğdu“
Çömez’in ardından “cevap verme hakkım doğdu” diyerek söz alan Pervin Buldan, İYİ Partililer ve Çömez’in sataşmaları arasında şunları söyledi:

„Sayın milletvekilleri, şimdi bir cevap verme hakkım doğdu. Ben Sayın Grup Başkan Vekillerine söz vermeden önce kendi düşüncelerimi paylaşacağım. Biraz önce de aynı şeyi söyledi İYİ Parti Grup Başkan Vekili, şimdi sözlerini aslında tekrarladı. Biz aslında bu zihniyeti çok iyi tanıyoruz; kandan, savaştan, hamasetten beslenen bu zihniyeti çok iyi tanıyoruz. Sizin bu ülkeye zerre kadar faydanızın olmadığını da çok iyi biliyoruz. 
„Biz bu ülkenin geleceği için konuşuyoruz, biz bu ülkede anneler ağlamasın diye çalışıyoruz, biz bu ülkede gencecik insanlar toprağın altına girmesin diye çalışıyoruz. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar) Biz bu ülkede çocuklarımız ölmesin diye çalışıyoruz. O yüzden, sizin söylediklerinizin hiçbir hükmü yoktur bizim yanımızda, bunu da böyle bilin. Barış demeye devam edeceğiz, kardeşlik demeye devam edeceğiz, bu işi yürütmeye devam edeceğiz.
„İstediğiniz kadar söyleyin, istediğiniz kadar karşı çıkın, umurumuzda değil! Haddinizi bilin, haddinizi bilin diyorum.“

Pervin Buldan Medya TV’de ne dedi? 
Pervin Buldan’ın Öcalan’dan naklen, Medya TV’de dile getirdiği ve ardından yorumladığı sözler şöyleydi:  

„[Öcalan] çok rahatsız olduğu bir mesele üzerinde durdu. Örneğin medyanın dili. Yani medyanın diline dönük ciddi eleştirileri var. Hâlâ birçok kanalın ve yorumcunun geçmişteki düşmanca dili sürdürdüğünü, özellikle belirtti. Ve bu çevrelerin, derdinin çözüm olmadığını, kardeşlik ve barış olmadığını, hamaset ve düşmanlık olduğunu açık bir şekilde ifade etti.
„Yani şimdi medyada çıkıp bazı yorumcuların, bazı habercilerin, bazı kanalların sürecin aleyhine yorumlar yapması, sürecin aleyhine, ifadeler kullanması bizim çözeceğimiz bir sorun değil. Bu da iktidarın meselesi. Çünkü tamamıyla aslında baktığımız zaman bugün medya da,  hükümetin elinde, AKP’nin elinde, yargı da AKP’nin elinde. Yani her gücü olan bütün, yaşamın her alanına hakim olan, bir iktidardan bahsediyoruz. Ancak hâlâ televizyonlarda, kanallarda, haberlerde bu sürece karşıt bir yerden hem sözünü hem dilini gerçekten ciddi anlamda bir nefrete, bir öfkeye büründüren bazı kesimler var.
„Bu da sürece elbette ki zarar veriyor. Dolayısıyla bütün bunları iyileştirmek, bu tür meseleleri ortadan kaldırmak yine iktidarın görevi. Ama bu konuda da bir ilerleme kaydedilmediğini de belirtmek isterim.“ 

Doğruluk denetimi
Kayıtlardan Buldan’ın Öcalan’dan naklettiği cümleler arasında Çömez’in iddia ettiği gibi „‘farklı mesajları olanlar susturulsun’, ‘İtiraz eden kim varsa kellesi uçurulsun'“ şeklinde bir ifade olmadığı anlaşılıyor. Esasen Buldan, yayınlardan „rahatsız olduğu“ dışında Öcalan’a herhangi bir fiil ya da talep de atfetmiyor. Pervin Buldan’a „ulak“ diyerek yönelttiği saldırılarının etkisini çoğaltmak için Çömez’in kendisinin Öcalan’a, söylemediği sözleri söylettirerek Buldan’ı bu sözlerin „ulağı“ kılma gayretiyle asılsız bir „mesaj“ ürettiği anlaşılıyor. 

PKK-Türkiye çatışmasında kaç insan öldü; kayıplar çatışan taraflar ve muharip olmayan yurttaşlar arasında nasıl dağıldı?

Wikipedia’da yer alan genellikle resmi kayıtların işlenmesine dayalı bilançoda 27 Kasım 1978 – 12 Mayıs 2025 (46 yıl, 5 ay, 2 hafta ve 1 gün) boyunca Türkiye, Irak ve Suriye’de cerayan eden PKK-Türkiye çatışmasında Türkiye silahlı güçleri kayıpları toplam: 9 bin 039 ölü ve 21 bin 128 yaralı, PKK kayıpları: Toplam 107 bin 500+ ölü, 27 bin 250+ tutsak olarak veriliyor.
Tarihsel örneklerde, isyancı kaybı/devlet kaybı oranı 2:1, 3:1, hatta daha yüksek düzeylerde ortaya çıkıyor. Yani, devlet, olağan koşullarda isyancılara kıyasla daha az kayıp verme eğiliminde. Ancak bu oranlar coğrafya, yoğunluk, dış destek, halk desteği gibi değişkenlere bağlı olarak büyük ölçüde değişebiliyor. Bu bakımdan, PKK-Türkiye çatışmasındaki oranlar literatürde gözlenen oranlarla uyumsuz değil. Özellikle 2015 sonrası dönemde, uluslararası gözlemcilerin de belirlediği 3:1 gibi oranlar askeri literatürde “makul” sayılabilecek sınırlar dahilinde. Ancak, daha önceki dönemlerde veri eksikliği, örtülü çatışmalar ve devletin kamuya açıklamadığı kayıplar göz önüne alınırsa, gerçek oranların farklı olabileceği kabul edilebilir. 

Doğruluk denetimi
Bu bilgiler ışığında İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez’in Öcalan’ı „50 bin kişinin katili“ olarak nitelemesinin Türkiye’de cereyan eden silahlı çatışma dönemiyle ilgili gerçek dışı verilere dayandığı anlaşılıyor.
Toplam insani kayıpların gayri resmi verilere göre 100 bini aşkın olduğu, öte yandan güvenlik güçlerinin her bir kaybına karşın PKK’nin üç kayıp verdiği bu çatışma, siyaset bilimi ve askerlik dışı terimlerle „cinayet“ olarak nitelense bile Öcalan’ın liderlik ettiği güçlerin bu kanlı çatışmada devlet güvenlik güçlerinden üç kat fazla kayıp verdikleri açık bir gerçek.
Dolayısıyla Turan Çömez’in çatışmanın mahiyetine de, gerçek boyutlarına da denk düşmeyen asılsız sayılar ve asılsız suçlamalarla konuşarak „halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaydığı“, dezenformasyona başvurduğu sonucuna varmak kaçınılmaz.

Tutanaklardan Turhan Çömez-Pervin Buldan tartışması
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Saygıdeğer milletvekilleri, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Sayın Buldan, sizin iki şapkanızın olduğunu biliyorduk; bir tanesi Meclis Başkan Vekilliği, bir diğeri de milletvekilliği ve şu anda Atatürk’ün koltuğunda oturuyorsunuz ve savaş meydanlarında kurulmuş, bu ülkenin kurtuluş mücadelesini yönetmiş bir Mecliste çok önemli bir göreviniz var. Fakat geçtiğimiz hafta öğrendik ki sizin aynı zamanda mesaj taşımak gibi, ulaklık yapmak gibi de bir göreviniz varmış. İmralı’yı ziyaret ettiniz ve orada yaptığınız görüşmelerle topluma bir mesaj verdiniz. Bakın, sizin, 50 bin kişinin katili, polisimizi, askerimizi, öğretmenimizi, korucumuzu şehit etmiş, insanlarımızı katletmiş bir alçak teröristin mesajlarını Türkiye’ye taşımak gibi bir sorumluluğunuz yok; yapamazsınız bunu, bu son derece yanlış.
MAHMUT DİNDAR (Van) – Ağzından çıkanı kulağın duysun ya! Bir halkın liderine „alçak“ diyemezsin, saygısızlık yapma!
BAŞKAN – Sizin bu sözlerinizi reddediyorum.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) –  Reddedebilirsiniz.
MAHMUT DİNDAR (Van) – Saygısızlık yapma, düzgün konuş be! Düzgün konuş, saygısızlık yapma, adam gibi konuş!
 BAŞKAN – Bu sözlerinizi reddediyorum,  hiç kimse…
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Reddedebilirsiniz, benim konuşmamı kesmeyin! Konuşmamı kesmeyin! (DEM PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – …hiç kimse size böyle bir hak veremez.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Had bildirmiyorum, o haddi siz bildiriyorsunuz; konuşmamı kesemezsiniz!
MAHMUT DİNDAR (Van) – Saygısızlık yapma!
BAŞKAN – Ben bu kürsüye saygısızlığı, bir insana saygısızlığı asla kabul etmem, ettirmem.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Konuşmamı kesemezsiniz, ben bitireceğim konuşmamı.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) – Otur yerine!
BAŞKAN –  Hayır, bu sizin hakkınız değil.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Ben burada konuşmak…
BAŞKAN – Bu sizin hakkınız değil. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Burada konuşmak için millet bana görev verdi.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) – Tehditle konuşmayın, yerine otur!
MAHMUT DİNDAR (Van) – Buraya kavga etmeye mi geliyorsunuz, siyaset yapmaya mı geliyorsunuz, bu nasıl bir tavırdır ya?
BAŞKAN – Bu sizin hakkınız değil, söz söyleyemezsiniz, lütfen.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Ben size görevinizi hatırlatmak mecburiyetindeyim.
BAŞKAN – Ben bir iş yapıyorsam…
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Eğer burada Başkansanız beni dinlemek zorundasınız, benim sözümü kesemezsiniz! 
SEZAİ TEMELLİ (Muş) – Otur yerine! Tehdit edemezsin Başkanı, yerine otur!
BAŞKAN – Ben bir iş yapıyorsam ulaklık değil…
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Benim sözümü kesemezsiniz!
BAŞKAN – Ben bir iş yapıyorsam eğer Türkiye’nin geleceği için yapıyorum.
 TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Benim sözümü kesemezsiniz, benim konuşmamı dinlemek zorundasınız!
MAHMUT DİNDAR (Van) – Otur yerine!
BAŞKAN – Türkiye’nin geleceği için yapıyorum, bu ülkenin barışı için yapıyorum, bu ülkenin geleceği için yapıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Daha benim konuşmama tahammül edemiyorsunuz, benim konuşmama tahammül edemiyorsunuz.
BAŞKAN – Birleşime on beş dakika ara veriyorum ve Grup Başkan Vekillerini arkaya davet ediyorum.
Kapanma Saati: 16.10
      İKİNCİ OTURUM
      Açılma Saati: 17.09
      BAŞKAN: Başkan Vekili Pervin BULDAN
     KÂTİP ÜYELER: Nurten YONTAR (Tekirdağ), Havva Sibel SÖYLEMEZ (Mersin)
      –– 0 ––
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 6’ncı Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
Birleşime on beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:17.10
      ÜÇÜNCÜ OTURUM
      Açılma Saati: 17.31
      BAŞKAN: Başkan Vekili Pervin BULDAN
      KÂTİP ÜYELER: Nurten YONTAR (Tekirdağ), Havva Sibel SÖYLEMEZ (Mersin)
      –– 0 ––
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 6’ncı Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
Şimdi, kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Buyurun.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Az önce de ifade ettiğim gibi, 50 bin kişinin katili bir terör örgütünün elebaşının mesajları Türkiye’ye taşınmaz, taşınamaz. Kendisi medyaya yansıdığı kadarıyla şunu demiş: „Medyada bazı yorumcuların, bazı habercilerin, bazı kanalların sürecin aleyhine yorumlar yapmasından rahatsızım.“ Bunu sorun olarak ifade etmiş. Arzu edilen şu: Ne istiyorlarsa o konuşulsun, ne söyleniyorsa o alkışlansın, kimse itiraz etmesin, kimse farklı bir şey söylemesin. Tabii, teröristbaşının vermiş olduğu bu mesajla biz başka bir şey daha öğrendik, sözüm ona bunlar demokrattı, 50 bin kişinin katilinden bir barış elçisi çıkartmaya çalışıyorlardı. „Söyletmen, vurun!“ diyerek aslında bir anlamda da ne kadar diktatoryal bir karakter olduğunu, ne kadar despotik olduğunu ve ne kadar faşist ruhlu olduğunu göstermiş oldu; biz bunu reddediyoruz. Bu ülkede dostluğun, kardeşliğin, huzurun, birlik ve beraberlik ruhunun tesisi için herkes üstüne düşeni yapmalı ama bunun yolu teröristbaşının mesajını bu millete getirip dayatmak değil. Şimdi, diyor ki teröristbaşı: „Bunun gereği yapılsın, susturulsun, farklı görüşleri ifade edenler konuşmasın, konuşulmasın.“ Peki, kim yapsın bunu? İktidar yapsın. İktidar nasıl yapacak? Medya da elinde, yargı da elinde, gereğini yapsın. Ha, şu isteniyor belki de: Aynen kumpas davalarında olduğu gibi, gereken yeniden yapılsın, itiraz eden kim varsa, ihanet sürecine „Hayır!“ diyen kim varsa kellesi uçurulsun. Adam cezaevinden -bir teröristbaşı- bu talimatları veriyor. Hayır, biz buna „Hayır!“ diyoruz, her platformda „Hayır!“ diyeceğiz. Millet iradesinin tecelligâhı olan bu çatının altında da „Hayır!“ dedik, bundan sonra da „Hayır!“ demeye devam edeceğiz.
Şimdi „özgürlük“ lafı konuşanlara sesleniyorum: Nerede kaldı sizin basın özgürlüğünüz? Meğer teröristbaşına son günlerde Sözcü ve Tele1 televizyonunu izleme fırsatı verilmiş ve onları izleyince de aydınlanıvermiş birden „Aa, sürece itiraz edenler var.“ demiş. „O zaman bunların susturulması lazım.“ Şiddetle itiraz ediyoruz. Bu ülkede herkes görüşünü her yerde samimi olarak söyleyecek, paylaşacak ve muhatapları da bundan ders çıkartacak. „Ben ne dersem o olur, ben ne istersem o olur. Konuşturmam, söyletmem.“ diyenler, bunun sandıkta da millî iradenin tecelligâhı olan çatının altında da gereğini, karşılığını bulur.
Bir de deniyor ki: „Sürece karşı olanlar varmış. Kimmiş karşı olan?“ İYİ Parti. Evet, biz sürece karşıyız, ihanet sürecine karşıyız, uygulananlara karşıyız, yapılanlara karşıyız; Mecliste de karşı çıkacağız, bütün platformlarda da karşı çıkacağız.  (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Terörle arasına mesafe koyamayanlarla, teröristle pazarlık yapanlarla, terörden talimat alanlarla biz aynı masada oturmadık, oturmayacağız. Millet iradesinin tecelligâhına kastedenlerle aynı masada oturmadık, oturmayacağız. Teröristlerden ve terör elebaşından barış elçisi çıkartmaya çalışanlarla da aynı masada oturmadık, oturmayacağız. İstiklal Marşı okunurken başını önüne eğip İstiklal Marşı’nı okuyamayan ve söyleyemeyenlerle, utanç içerisinde olanlarla da aynı masada olmadık, olmayacağız. Milletvekili rozetinin üzerinde ay yıldız bulunduğu için onu yakasına takmaktan utananlarla aynı masada olmadık ve olmayacağız ve Türk Bayrağı’nı eline alamayıp paçavra açanlarla da aynı masada olmadık, olmayacağız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Bitiriyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Bitirin.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Grup toplantılarına  teröristbaşının takdis edildiği bir söylemle devam edenlerle, ona slogan attıranlarla, „Kürdistandan hoş geldiniz.“ diyerek Türkiye’de olmayan bir yeri var gibi gösterenlerle hiçbir zaman aynı platformda olmadık, aynı masada olmadık ve olmayacağız. Ve nihayetinde gencecik askerlerimiz şehit olurken, pırıl pırıl evlatlarımız toprağa düşerken onlara, onların aziz naaşlarına hakaret edenlerle, onlara „ceset“ diyenlerle aynı safta olmadık ve olmayacağız. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Bakın, birkaç gün önce Dünya Kız Çocukları Günü’ydü; görün burada olanları. Burada pırıl pırıl kız çocukları babalarını toprağın altına gömdüler hepsi. Küçücük kız çocukları Türk Bayrağı’na sarılı tabutlarını toprağa gömdüler. Şu resmi görüyor musunuz, şu resmi?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Bitiyorum; son kez rica ediyorum, bitireceğim.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Bitirin.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Sekiz aylık bebesinin zıbınını, elbisesini eline alıp onunla terörle mücadele eden, sonra da canını feda eden kahramanların, onların küçücük çocuklarının sarıldığı tabutların olduğu bir yerde onlara saygı duymak yerine „ceset“ diyenlerle bir arada olmadık, olmayacağız. Biz bu ülkede demokrasinin kurum ve kuralları işlesin, hukukun üstünlüğü tesis edilsin, insan hakları ve özgürlükler olsun istiyoruz. Bunun için mücadelemiz sürecek; bunu Parlamentoda yapacağız, sahada yapacağız, milletimizle beraber yapacağız ama asla ve asla ne terörle ne terör sevicilerle ne terörden talimat alanlarla, onlarla aynı mekânda, aynı mecrada, aynı masada olmadık, olmayacağız. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, şimdi bir cevap verme hakkım doğdu. Ben Sayın Grup Başkan Vekillerine söz vermeden önce kendi düşüncelerimi paylaşacağım. Biraz önce de aynı şeyi söyledi İYİ Parti Grup Başkan Vekili, şimdi sözlerini aslında tekrarladı. Biz aslında bu zihniyeti çok iyi tanıyoruz; kandan, savaştan, hamasetten beslenen bu zihniyeti çok iyi tanıyoruz. Sizin bu ülkeye zerre kadar faydanızın olmadığını da çok iyi biliyoruz. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar, İYİ Parti sıralarından gürültüler)
ŞENOL SUNAT (Manisa) – Kendinizi mi tarif ediyorsunuz?
BAŞKAN – Sizin bu ülkeye zerre kadar faydanızın olmadığını çok iyi biliyoruz.
MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) – Bravo Başkan, bravo!
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Sayın Başkan, kandan ve savaştan beslenen sizsiniz, 50 bin kişinin katilini muhatap alan sizsiniz. Bizi hedef alamazsınız. Oturduğunuz koltuğun hakkını verin.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) – Yerinize oturun!
OSMAN CENGİZ ÇANDAR (Diyarbakır) – Otur yerine, dinleyin!
BAŞKAN – Bakın, biz bu ülkenin geleceği için konuşuyoruz, size konuşmuyorum.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Ben de size konuşmuyorum, Türk milletine konuşuyorum. 50 bin kişinin katilini muhatap alanlarla aynı şeyleri konuşamayız biz. Kandan beslenen sizsiniz, kandan beslenen sizsiniz! Bu alçakların mesajlarını buraya getiren sizsiniz, kandan beslenen sizsiniz!
BAŞKAN – Biz bu ülkenin geleceği için konuşuyoruz, biz bu ülkede anneler ağlamasın diye çalışıyoruz, biz bu ülkede gencecik insanlar toprağın altına girmesin diye çalışıyoruz. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar) Biz bu ülkede çocuklarımız ölmesin diye çalışıyoruz. O yüzden, sizin söylediklerinizin hiçbir hükmü yoktur bizim yanımızda, bunu da böyle bilin. Barış demeye devam edeceğiz, kardeşlik demeye devam edeceğiz, bu işi yürütmeye devam edeceğiz.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Hangi barıştan söz ediyorsunuz?
BAŞKAN – İstediğiniz kadar söyleyin, istediğiniz kadar karşı çıkın, umurumuzda değil! Haddinizi bilin, haddinizi bilin diyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) – Terörle mücadele etmeye devam edeceğiz, alçaklarla mücadele etmeye devam edeceğiz, ihanetle mücadele etmeye devam edeceğiz, arkasına emperyalizmi alanlarla mücadele etmeye devam edeceğiz.
ŞENOL SUNAT (Manisa) – Haddinizi bilin!
AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) – Terbiyesiz! 
BAŞKAN – Şimdi, sayın milletvekilleri…
YAVUZ AYDIN (Trabzon) – Hadsiz!
SEZAİ TEMELLİ (Muş) – Saygılı ol!
 BAŞKAN – Hadsiz sensin! Bakın, sizin bir milletvekiliniz, Mehmet Mustafa Gürban, buradan teşhir ediyorum.
YAVUZ AYDIN (Trabzon) – „Hadsiz“ diyemezsin.
BAŞKAN – Mehmet Mustafa Gürban iki gün önce bana Twitter’dan cinsiyetçi bir mesaj attı. Cinsiyetçi bir mesaj attı bana sizin milletvekiliniz.
AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) – Neyi teşhir ediyorsun? Yok burada!
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) – Terbiyesiz!
MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) – Allah belasını versin!
BAŞKAN – Cinsiyetçi bir mesaj attı bana sizin milletvekiliniz; bunu da buradan teşhir ediyorum. Buyurun, buyurun, nereye koyarsanız koyun!
RIDVAN UZ (Çanakkale) – Bebeği kundaktayken…
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, şimdi Sayın Grup Başkan vekillerine söz vermeye devam edeceğim.
Sayın Akçay, buyurun lütfen, sözünüzü söyleyin…
MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) – Dolandırıcılıktan mahkûmiyeti olan milletvekilleri ancak hakaret edebilirler Başkan.
YAVUZ AYDIN (Trabzon) – Dolandırıcı sizsiniz ya!
MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) – Dolandırıcısınız, mahkûmiyet kararı var.
(DEM PARTİ ve İYİ Parti milletvekilleri arasında karşılıklı laf atmalar, gürültüler)
BAŞKAN – Sayın Akçay’a söz verdim… Sayın Akçay’a söz verdim… Lütfen dinleyelim.
MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) – O Gürban’ın mahkûmiyet kararı var, Gürban dolandırıcılıktan mahkûm oldu.
AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) – Apo mahkûm olmadı mı be! Siz hepiniz mahkûm oldunuz. Dağdan inmiş, Mecliste efelik taslıyor.
MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) – Ta bu kadar mahkeme kararı var Gürban hakkında, dolandırıcı. Ancak dolandırıcılar hakaret eder.
BAŞKAN – Sayın Akçay, buyurun…
YAVUZ AYDIN (Trabzon) – Sizin gibi katil olmadık.
BAŞKAN – Arkadaşlar…
MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) – Dolandırıcı… Mahkeme kararı var, dolandırıcı.
BAŞKAN – Sayın Akçay, buyurun, size söz verdim…
MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) – Gürban yazın Twitter’a, yazın; mahkûmiyeti göreceksiniz.
BAŞKAN – Sayın Tiryaki…
Sayın Akçay, buyurun.
ERKAN AKÇAY (Manisa) – Teşekkür ederim Sayın Başkan…
ÖMER KARAKAŞ (Aydın) – Meclis Başkan Vekili parti sözcüsü gibi ne konuşuyor orada!
BAŞKAN – Hatibi dinliyoruz.
ERKAN AKÇAY (Manisa) – Müsaade ederseniz biz de sözümüzü söyleyelim ya!
BAŞKAN – Hatibi dinliyoruz.
ÖMER KARAKAŞ (Aydın) – Hayır bir dakika…  Konuşacaksa orada konuşacak ya!
AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) – Numan Kurtulmuş’u göreve davet ediyoruz. Yok böyle bir şey!
BAŞKAN – Kendinize gelin, kendinize!
ÖMER KARAKAŞ (Aydın) – Meclis Başkan Vekili parti sözcüsü gibi o kürsüde konuşamaz!
BAŞKAN – Konuşurum! 
ÖMER KARAKAŞ (Aydın) – Konuşamaz!
BAŞKAN – Siz konuşursanız ben de size cevap veririm. Bu kadar net! Bu kadar net! (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
ÖMER KARAKAŞ (Aydın) – Kürsüden ineceksin, orada konuşacaksın!
BAŞKAN – Bana sataşma olursa ben cevap veririm buradan, bu senin haddin değil.
ÖMER KARAKAŞ (Aydın) – Cevap vereceksen orada! O kürsü bağımsızdır.
BAŞKAN – Ben buradan cevap veririm, ben buradan cevap veririm. Size sormam ben bunu. Oturun!
ÖMER KARAKAŞ (Aydın) – O kürsü tarafsız kürsü! O kürsü Atatürk’ün kürsüsü!
BAŞKAN – Oturun!
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) – Otur yerine ya! Otur yerine!
BAŞKAN – Otur! (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) – Böyle bir rezillik olamaz ya!
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) – Meclis Divanına mı yürüyeceksin!
BAŞKAN – Sayın Akçay, buyurun, devam edin…
ÖMER KARAKAŞ (Aydın) – Bu şekilde konuşamazsın!
ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sayın Başkan, devam edeceğim ama şimdi milletvekilleri sürekli bir gürültü ve laf atma içerisinde. Dolayısıyla…
AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) – „Gürültü“ Sana da yazıklar olsun be!
ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sana da yazıklar olsun!
AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) – Yazıklar olsun!
ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sana da yazıklar olsun!
SIRRI SAKİK (Ağrı) – Hele şu surata bak ya, şu surata bak ya!
AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) – Başbuğ Türkeş’in…
ERKAN AKÇAY (Manisa) – Şuna bak ya!
SIRRI SAKİK (Ağrı) – Ayıp ya, ayıp ya! Nedir ya! Terör estiriyorsunuz ya, terör estiriyorsunuz! Gidin ya!
ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sen her şeyi söyleyeceksin, sıra bize gelince…
BAŞKAN – Onlar her şeyi söyleyecek, sıra bize gelince susacağız, pusacağız! Vallahi hiç öyle bir dünya yok! Kusura bakmayın, hiç öyle bir dünya yok! (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
SIRRI SAKİK (Ağrı) – Ya, kimse size boyun eğmez! Sizin ağababalarınıza boyun eğmedik ki size mi boyun eğeceğiz!
BAŞKAN – Siz konuşursanız biz de cevabımızı veririz; bu kadar! Bu kadar!
ÖMER KARAKAŞ (Aydın) – Oradan konuşacaksın, oradan!
BAŞKAN – Ben buradan konuşurum, ben Meclisi yönetiyorum! Bana oradan hakaret ederse ben de cevabımı buradan veririm!
ÖMER KARAKAŞ (Aydın) – Orada siyaset yapamazsın!
BAŞKAN – Konuşma! Haddini bil, konuşma!
ÖMER KARAKAŞ (Aydın) – Orada siyaset yapamazsın!
BAŞKAN – Konuşmayın, haddinizi bilin!
YAVUZ AYDIN (Trabzon) – Atatürk’ün koltuğunda oturup Türk milletine ihanet ediyorsun!
BAŞKAN – Konuşma!
Sayın Akçay, buyurun lütfen, devam edin.
(AEK)

Вижте още

Спомени за спора за редкоземните елементи

Права и общество октомври 15, 20256 Mins Read

Мадагаскар: Армията завзема властта

Права и общество октомври 14, 20252 Mins Read

Журналистът Hüseyin Aykol получава мозъчен кръвоизлив и е опериран

Права и общество октомври 14, 20252 Mins Read

Дървото е 10 пъти по-здраво и 6 пъти по-леко от стоманата

Права и общество октомври 14, 20252 Mins Read

Мазлум Абди: „Постигнато е първоначално споразумение за сливане на SDF и армията“

Права и общество октомври 13, 20253 Mins Read

Мадагаскар: Президентът избяга от страната, след като специалните сили оттеглиха подкрепата си

Права и общество октомври 13, 20253 Mins Read

Искане за 12 години затвор за Rezan Epözdemir

Права и общество октомври 13, 20252 Mins Read

Газа: 1968 палестински затворници и 20 израелски заложници са освободени

Права и общество октомври 13, 20253 Mins Read

CHP посещава Селахаттин Демирташ

Права и общество октомври 13, 20251 Min Read

Хабеас корпус и свобода

Права и общество октомври 12, 20256 Mins Read
Още новини
Технологии

Apple представи новия MacBook Pro M5: По-бърз, на същата цена!

октомври 15, 2025
Технологии

Такситата без шофьори ще се появят през 2026 г.!

октомври 15, 2025
Общество

Столичната община на Анкара ще подаде наказателна жалба срещу Мелих Гьокчек

октомври 15, 2025
Общество

Свикване на президентския кабинет

октомври 15, 2025
Общество

Колко е била цената на килограм злато?

октомври 15, 2025
Общество

Певецът, носител на награда „Грами“, Д’Анджело умира

октомври 15, 2025
Общество

MHP Yıldız: Член 66 от Конституцията определя нацията, а не гражданството

октомври 15, 2025
Политика

Партията ДЕМ внесе в парламента жалбата за изсичането на дърветата в Доршин

октомври 15, 2025
Политика

Извършителите на убийството на журналистката Тосун са се обадили по телефона и са били поканени в полицейския участък

октомври 15, 2025
Политика

Изявление на министъра на правосъдието Tunç относно Rojin Kabaiş

октомври 15, 2025
1 2 3 … 1 705 Next
Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
© 2025 ThemeSphere. Designed by ThemeSphere.

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.