Close Menu
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Facebook X (Twitter) Instagram
Facebook X (Twitter) Instagram
Haber.bgHaber.bg
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
Haber.bgHaber.bg
Начало » От откровенията до Нана: Никоя жена не е сама

От откровенията до Нана: Никоя жена не е сама

август 23, 2025 Права и общество
Share
Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email
BG Прочети на български TR Прочети на турски
Жени от средите на фотографията и изкуството започват да разобличават мъжете, които ги тормозят вербално или физически. Някои наричат този процес "турското #MeToo", а други, както обикновено, казват "Защо...

Fotoğraf ve sanat çevresinden kadınlar, kendilerini sözlü ya da fiziksel olarak taciz eden erkekleri ifşa etmeye başladı.
Kimi bu sürece “Türkiye’nin #MeToo’su” diyor, kimi de her zamanki gibi “Neden zamanında söylemedin?” diyerek failleri aklamaya çalışıyor. 
Taciz ve istismar olaylarında sıkça duyduğumuz bu sorunun psikolojik açıdan ne anlama geldiğini bilmeyenler olabilir fakat yanıtın kökleri oldukça açıktır: Hayatta kalanın geç konuşmasının en temel nedenlerinden biri, taciz ya da istismar anında donma tepkisiyle hareket edememesi, yani o anda savunma mekanizmasının kilitlenmesidir.
„Neden sustun değil neden susturuldun“
Sosyolog arkadaşım Zeynep Duygu’nun sosyal medyada yaptığı paylaşım bu noktayı çok güzel özetliyor. Duygu şöyle diyor:
“Beyanın gecikmesi bir çelişki değil; travmanın, güç ilişkilerinin ve toplumsal baskının sonucudur. Travma mağdurun sözünü dondurur, failin konumu konuşmayı imkânsızlaştırır, toplumun suçlayıcı dili suskunluğu derinleştirir. Gecikme, şiddetin gerçekliğini azaltmaz; aksine mağdurun hangi baskılar altında susturulduğunu görünür kılar.Bu yüzden asıl sorulması gereken ‘Neden sustun?’ değil, ‘Neden susturuldun?’ sorusudur. Tacizin zamanı yoktur; şiddetin zamanı yaşandığı andadır. Beyanın zamanı ise mağdurun güvenliği, toplumsal koşullar ve dayanışma hattıyla ilgilidir. Dolayısıyla her beyan, hangi anda dile getirilirse getirilsin, esastır ve hakikati ifade eder.”
Buna rağmen hâlâ bazıları, “Ama falanca erkek işsiz kaldı, değer mi bu açıklamaları yapmaya?” diyebiliyor.
Bir başka kadının anlattığı gibi, kimi erkekler ise taciz/istismar ettikleri kadının kulağına utanmadan, “Yine yapayım mı?” diye fısıldayacak cüreti kendilerinde bulabiliyor.
Haberini yapmak için bir araya geldiğim bir kadın, çocukken yaşadığı istismarı artık gözyaşlarına teslim olmadan, dimdik anlatmıştı. Aynı kadın yıllar sonra ise, o istismarcıların yakınlarından birinin yetişkin bir kadın olduğunda ona şu korkunç soruyu yönelttiğini söylemişti: “Zevk aldın mı?”
Anlayacağınız, bu yalnızca tek bir örnek değil, benzer yüzlerce anlatıya tanıklık ettim, dinledim.
Bu akıl almaz fail kollamacılığını çoğunlukla erkeklerden duysak da, az da olsa kadınlardan da yükselen oluyor.
Oysa mesele çok açık: İfşa edilen kişi işsiz kalabilir, rolünü kaybedebilir, bazı kapılar yüzüne kapanabilir. Varsın olsun. Çünkü onlar hayatlarına bir şekilde devam ediyorlar. Ama kadınlar ve çocuklar için aynı şey söylenemez. Onların yaşadığı cehennem, ne kelimelerle, ne kitaplarda ne filmlerde, ne belgesellerde anlatılabilir. 
Dolayısıyla bir erkeğin “ucuz bir TV dizisinden çıkarılması” ya da “bir müzikalden uzaklaştırılması” kadınların ve çocukların yaşadığıyla kıyaslanamaz bile.
Yanılıyorsunuz
Kimin hakkı var bir kadının çocukluk cennetini cehenneme çevirmeye, sonra da büyüdüğünde onu yargılamaya? Sanıyorsunuz ki tacize uğrayan kadınları “O saatte orada ne işi vardı? O eteği giymeseydi!” diye suçlayanlar, istismar edilen çocukları suçlamıyor. Yanılıyorsunuz. Bu ülkenin erkek egemen yapısı tam da böyle işliyor: Taciz edilen kadın suçludur, istismar edilen çocuk suçludur, hatta çoğu kez görüyorsunuz erkeklerin öldürdüğü kadınlar dahi suçlu ilan edilebiliyor. 
“Koruma kararına rağmen kapıyı açtı” diyebiliyor bir yetkili. Bu arada Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı Müjde Tozbey, “Tüm koruma kararları olmasa da koruma kararlarının yine de kadınlar için koruyucu nitelikte olduğunu” anlatıyor. Aklıma gelmişken bu detayı da iliştirmiş olayım. 
Yeri gelmişken bazen de tam tersi durumu görebiliyoruz. Bir kadın başarılı olduğunda, biraz prestijli bir hayat sürdüğünde bazı erkekler de onun saygınlığını azaltmak itibar kaybına neden olmak için kadına akıl almaz iftiralar atabiliyorlar. 
Özcesi, ifşa eden, yaşadıklarını cesaretle dile getiren kadınlara ve LGBTİ+’lara güç, dayanıklılık ve nefes diliyorum. Nefesiniz tükenmesin, sözünüzü dilediğiniz yerde ve zamanda söyleme gücünüz hiç eksilmesin. Yanınızdayım!
Bu arada ifşalarla birlikte kadınlar arasında yeni bir iletişim ve dayanışma ağı daha örülüyor. Kadınlar, kendi deneyimlerini açıkça paylaşmasalar bile, kendilerini taciz eden ya da şiddet uygulayan erkekleri takip eden kadınlara haber veriyor, o kadınlar da sessiz bir dayanışmayla o erkekleri takipten çıkıyor. Küçük ama çok güçlü bir dayanışma hattı…
Mary Wollstonecraft’un „Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi (1792)” kitabından minik bir bölümle bitireyim: 
“Ben kadınların erkekler üzerinde tahakküm kurmasını istemiyorum. Kadınların, erkeklerle eşit olmasını istiyorum. Çünkü erkekler de kadınlar da, önce insandır. Ve insan olarak ikisinin de görevi, aklını geliştirmek, erdemli olmak ve özgürce yaşamak için mücadele etmektir.”
Nanaxanim Babanzade
İstanbul Üniversitesi Antropoloji Bölümü yüksek lisans öğrencisi Nanaxanim Babazade… Yemekhane zamlarına karşı öğrencilerin yaptığı protestolara katıldığı için gözaltına alındı ve Arnavutköy Geri Gönderme Merkezi’ne götürüldü.
Devamı malum: Kendisine “G-87” kodu verildi. Yani devletin resmi diliyle “genel güvenlik açısından tehlike arz eden kişi.” Peki gerçekten tehlike arz eden neydi? Bir öğrencinin zamları protesto etmesi mi? Bir gencin, geleceği elinden alınan binlerce öğrencinin sesi olması mı?
Babazade’nin avukatı Ahmet Baran Çelik’in anlattıkları, yaşananları daha da ağırlaştırıyor: Fiziki şiddet, çıplak arama, ajanlık teklifleri… Üstüne üstlük, hukuken tanınan 7 günlük dava ve itiraz süresi beklenmeden apar topar deport edilmeye çalışılması.
Nana bia Atölye’de düzenlediğimiz toplumsal cinsiyet odaklı habercilik atölyesine de katılmış ve medyadaki eril yaklaşıma dair gözlemlerini paylaşmıştı. 
Tam da yazıyı yazdığım dakikalarda Nana’nın arkadaşlarından basın açıklaması çağrısı geldi.
“Nana, göz göre göre ölüme gönderiliyor” diyen arkadaşları Nana’nın sesini duyurmak için bugün saat 15:00’te İl Göç İdaresi önüne çağırıyor. Hayde bakalım eyleme!
Şiddetsiz, eşit elbette özgür, yepyeni bir hafta gelsin.

Nana’nın arkadaşlarının çağrısının tamamı 
Göç İdaresi, Nana’yı ölüm tehditleri aldığı Azerbeycan’a gönderiyor! Nana için, 24 Ağustos Pazar, saat 15:00’te İl Göç İdaresi önündeyiz! Nanaxanim Babazade, İstanbul Üniversitesinde yüksek lisans öğrencisi. Azerbaycan vatandaşı. Türkiye’de vegan ve kadın hakları aktivisti. 21 Ağustos’ta kolluk tarafından hukuksuz bir şekilde gözaltına alındı. Gözaltında kötü muameleye maruz kaldı, çıplak arama ve fiziksel şiddet uygulandı, vücudunda, boynunda ve sağ kolunda darp izleri oluştu. 
Avukat görüş hakkı gasp edildi. Bir süre hangi Geri Gönderme Merkezi’nde olduğu dahi öğrenilemedi. Avukatıyla saatler sonra görüşebildi ve bu süre zarfında kasıtlı olarak aç bırakıldı, ilaçları, eşyaları, ihtiyaçları kendisine ulaştırılmadı. Haftasonu gerekçe gösterilerek durumu hakkında hiçbir bilgi de verilmiyor.  
Nana, üniversitede yemek zammı protesto eylemi gerekçe gösterilerek delilsiz bir şekilde terör suçlamasıyla karşı karşıya. Bağımsız yargı süreci işletilmeden, temel hukuki ilkeler yok sayılarak alelacele sınır dışı edilmek isteniyor.
Nana’nın Azerbaycan’da can güvenliği yok. Sınır dışı edildiğinde başına ne geleceğini, bağımsız bir yargı sürecinden geçip geçmeyeceğini bilmiyoruz. Bu hukuksuz sınır dışıyla hem masumiyet karinesi hem öğrencilik hakkı gasp ediliyor.
Türkiye uluslararası sözleşmeler gereği Geri Gönderme Yasağı’na uymak zorunda; ‘Hiç kimse, hayatının, özgürlüğünün ya da güvenliğinin tehlikede olacağı bir ülkeye zorla gönderilemez’.
Nana, göz göre göre ölüme gönderiliyor. Türkiye yükümlülüklerini yerine getirmeli ve Nana derhal serbest bırakılmalıdır. Nana için, 24 Ağustos Pazar, saat 15:00’te İl Göç İdaresi önündeyiz!
@nanayaozgurluk
İstanbul İl Göç İdaresi 
Fatih, Hırka-i Şerif Mahallesi 
Adnan Menderes Bulvarı No:64
M1A Yenikapı – Atatürk Havalimanı Hattı, Emniyet-Fatih Durağı
M1B Yenikapı – Kirazlı Hattı, Emniyet-Fatih Durağı 
Kabataş – Bağcılar Tramvay Hattı, Çapa-Şehremini Durağı

Yazının fotoğrafı

Fotoğraf, “Unbelievable” isimli diziden. Dizinin konusu şöyle: Evine izinsiz giren birinin tecavüzüne uğradığını söyleyen sarsılmış genç bir kadın, yoğun duygular ve polisin giderek daha kuşkucu olan sorularıyla karşı karşıya kalır. Marie ifadesini geri çekmesinin sonuçlarıyla boğuşur.

(EMK)

Вижте още

Сирийският кандидат за убежище Ахмад Аабо няма достъп до безплатно лечение за ХИВ

Права и общество август 23, 20253 Mins Read

Горски пожар в Чанаккале премина през маслинова горичка от 150 дървета

Права и общество август 23, 20252 Mins Read

Към мир: Опитът от световните конфликти и Турция

Права и общество август 23, 20258 Mins Read

Събота Майки/Лица: Мирът идва, когато говорим истината

Права и общество август 23, 20253 Mins Read

САЩ ще държат под постоянно наблюдение 55 милиона притежатели на визи: „Те могат да бъдат врагове на САЩ“

Права и общество август 22, 20252 Mins Read

Писмо до моя приятел Муко

Права и общество август 22, 20255 Mins Read

Европейската комисия е „загрижена за опитите да се подкопае свободата на изразяване“ в Северен Кипър

Права и общество август 22, 20255 Mins Read

Озгюр Озел се обърна към десетки хиляди хора: „Ние ще изправим Сивас на крака под управлението на CHP“

Права и общество август 22, 20256 Mins Read

Повече от 1 милион хектара гори са изгорели при пожари в Европа

Права и общество август 22, 20253 Mins Read

Система Ottoman Millet

Права и общество август 21, 20255 Mins Read
Още новини
Технологии

Oppo A6 5G се появи отново! Функциите привличат вниманието

август 24, 2025
Технологии

Дизайн, подобен на този на iPhone: Realme 15T е на път!

август 24, 2025
Технологии

Представен е Redmi Note 15R! Ето неговите характеристики

август 24, 2025
Политика

Фестивалът в Gimgim приключи

август 24, 2025
Политика

Sepideh Qolian: Вече няма да се задоволяваме само със съпротива

август 24, 2025
Политика

Тунджер Бакирхан Дженгбедж съхранил паметта на кюрдския народ

август 24, 2025
Технологии

Xiaomi 16 ще бъде първият в света в това отношение!

август 24, 2025
Политика

Арестуван е тийнейджър, който е бил бит и е извадил пистолет; пазачите са освободени!

август 24, 2025
Политика

Форум „Свобода за Абдуллах Йоджалан“ в Кайро

август 24, 2025
Технологии

Серията Google Pixel 10 отново предизвика спорове! Защо този път?

август 24, 2025
1 2 3 … 1 156 Next
Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest
  • Начало
  • Анализи
  • Икономика
  • Новини
  • Политика
  • Спорт
  • Финанси
  • Още
    • Жени
    • Права и общество
    • Технологии
    • Лайфстайл
    • Общество
© 2025 ThemeSphere. Designed by ThemeSphere.

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.