BM, Şam’daki Ahmed eş-Şara yönetimini Süveyda’daki çatışmalarının ardından ‘kan dökülmesini’ önlemeye ve hesap verebilirliği sağlamaya çağırdı.BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, cuma günü, güney Suriye’de 600 kişinin ölümüne yol açan ölümcül mezhep çatışması sonrasında soruşturma ve adalet çağrısında bulundu.
Volker Türk yaptığı açıklamada, „Bu kan dökme ve şiddet durdurulmalı ve tüm insanların korunması en büyük öncelik olmalıdır.“ dedi. „Tüm ihlallerin bağımsız, hızlı ve saydam bir biçimde soruşturulmasını“ isteyen Türk, „Sorumlular[ın] hesap verme[si gerektiğini]“nin altını çizdi.
Türk’ün açıklamaları, yaklaşık 600 kişinin öldüğü bildirilen çatışmaların ardından, HTŞ liderliğindeki hükümetin emriyle ordunun perşembe günü Dürzilerin kalbi Süveyda’dan çekilmesini takip etti. Suriye’nin İsrail’le sınır komşusu vilayeti geçtiğimiz pazardan bu yana kanlı mezhep çatışmalarının pençesinde. Dürzi milislerle Sünni Bedevi aşiretler, ordu ve müttefikleri arasındaki çatışmalarda yüzlerce kişinin öldüğü, çatışmaların vahşet düzeyine tırmandığı bildiriliyor.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk açıklamasında, „yaygın ihlal ve suistimaller, yargısız infazlar, keyfi öldürmeler, insan kaçırma, özel mülklerin tahribi ve hanelerin yağmalanması“ gibi eylemleri kaydeden güvenilir raporlara göndermede bulundu. Açıklamada, BM İnsan Hakları Ofisi’nin 15 Temmuz’da „Şam geçici otoritesine bağlı silahlı kişilerin bir aile toplantısında hedef gözeterek ateş açma sonucunda en az 13 kişinin hukuka aykırı şekilde öldürüldüğünü“ belgelediği vakaya dikkat çekildi. Aynı gün, bu kişilerin evlerinin yakınında iki ayrı olayda altı kişiyi infaz ettikleri bildirildi.
Türk, „Devlet güvenlik güçlerinin konuşlandırılması[nın], korku ve şiddeti artırmak yerine güvenlik ve koruma sağlama[sı gerektiğini]“ söyledi. „Önceki hükümet düştüğünde Suriyeliler, insan haklarına dayalı daha iyi bir gelecek için bir umut anı yaşamışlardı“ diye ekledi. „Geçici yönetim bu dönemin herkes için hak, adalet ve eşit koruma ile tanımlanacağını göstermekten sorumludur.“
(AEK)